Gazeteci Fatih Altaylı, kendisine gönderilen bir mektubu paylaştı. Ailesinin baskısıyla 7 yıl boyunca mürteci örgütlerin yurtlarında kaldığını belirten genç yaşadığı istismarı anlattı.
Fatih Altaylı'nın "Okumamı Olmayı Dilediğim Bir Mektup" başlığıyla yayımladığı mektupta, çocuk yaşta mürteci örgüt yurduna gittiğini anlatan genç yurtlarda yaşanan istismarın yaygın olduğunu ileri sürdü.
“Merhabalar Fatih bey nasılsınız her gün olduğu gibi bugün de sizi izledim. Değindiğiniz cemaat ve tarikatlar hakkındaki bilgi ve deneyimlerimi, konuyla ilgili bilgilerimi ve bizzat yaklaşık 7 sene tarikatların içerisinde çocukluğu yok olan birisi olarak bizzat yaşadıklarımı sizinle paylaşmak istedim. Yazdıklarımın içerisinde tek bir satır dahi abartı, uydurma, yalan yoktur. Tamamı bizzat kendi yaşadığım şeylerdir. Fazlası yoktur, eksiği olabilir." diyen gencin mektubundan öne çıkanlar şu şekilde:
mektuptan öne çıkanlar:
Ailem 7-8 yaşındayken beni İ.A cemaatine bağlı Kuran kursuna göndermeye başladı.
Ben hayatımda ilk dayak yemeye, şiddete maruz kalmaya ve herkesin içinde aşağılanmaya, burada başladım.
Teheccüd namazı kılınması için gecenin 3’ünde dövülerek uykudan uyandırılan çocuklardık.
Uğradığımız zorbalık nedeniyle altımızı ıslatıyor, bu yüzden tekrar dayak yiyor, gecenin 3’ünde toplu olarak banyoya sokulup hortum ve fırça ile soğuk suyla yıkanıyorduk.
Öğrencileri döverken hocaların kullandığı sopalar kırılıyor ve yerlerine daha dayanıklı sopalar buluyorlar, yeni sopayı denemek için sıra dayağına çekiliyorlardı.
7-8 yaşlarındaydım ve falakaya yatırılarak dayak yemekten ayağının üzerine basamıyordum. Falakada daha az acısın diye kat kat çorap giyiyordum.
Kursta abimle beraber kalıyorduk, abim benden önce ayrıldı. Bir süre sonra abimle ilgili bir şeyler duymaya başladım. Aynı kursta kaldığımız Hikmet isimli şahısla cinsel ilişkisi olduğunu öğrendim.
Kursta bulunan pek çok kişinin birbiriyle cinsel ilişkisi olduğunu öğrendim ve merak ederek ben de 12-13 kişiyle cinsel ilişkiye girdim.
Yaşım ilerleyip aynı cemaate bağlı bir başka kursa geçtiğimde eşcinselliği burada da çok yayın olduğunu gördüm.
Bu kursta okurken sayısız kez kontörlü telefonlardan 155’i arayarak kaçak kuran kursu olduğunu ve sürekli olarak dayak yediğimizi ihbar ettim ama 1 sefer bile polis gelmedi.
Polisin gelmediği kurslara iktidar partisinden belediyeye bağlı aşevlerinden günlük yemekler gelmeye başlamıştı.
14 yaşımda ailemi karşıma alarak tarikat yapılarından kurtuldum.
Bizzat kendim kuran kursundayken cinsel ilişkiye girdiğim kişilerin bazıları şu anda aktif olarak diyanetin resmi kadrosunda imamlık yapıyor, bazıları ise şu an İ.A. cemaatine bağlı kurslarda hocalık yapıyorlar.
Editör: Semir Yapıcı