"Teke Tek", "Teke Tek Özel" ve "Teke Tek Bilim" programlarının Habertürk'te sunuculuğunu yapan gezeteci Fatih Altaylı, yayınladığı yazıda Habertürk ile ilişiğinin kesildiğini duyurdu.
Son yazısı olduğunu vurgulayan Fatih Altaylı, açıklamasında,
"Herkesin "Tutmaz" dediği gazete bir anda Türkiye'nin en çok satan iki gazetesinden biri ve tartışmasız en etkin gazetesi oldu.
Sonrası malum.
2014 yılında yayın yönetmenliğini bıraktım, gruptaki idari yetkilerimin tümünden arınıp yazar olarak devam ettim.
Ve tabii televizyon programlarına da.
Medya Grup Başkanı Sevgili Kenan Tekdağ, tabir caizse bana katlandı.
Aslında tam zıt karakterlerdik.
Ben ne kadar "Deli dolu" isem o, o kadar "Temkinli" idi.
Aslında iyi bir dengeydi.
Gün geldi "Bilim programı yapacağım" diye tutturdum.
Reyting alır almaz demeden "Ne istersen" dedi, sağolsun.
Yaptık, Türkiye'nin en kült ve bana göre en gerçek muhalif programlarından biri çıktı ortaya. "Olmaz" dese yapamazdım, açık.
Geçen perşembeye kadar 15 yıldır aralıksız sürdürdük.
Yazılarıma da kısa bir dönem dışında aralıksız devam ettim.
Açık söyleyeyim, gerek Turgay Bey, gerek Kenan Bey bana "Katlandılar".
Bilmiyor muydum benim yazılarım, programlarım yüzünden nelere göğüs gerip, neler çektiklerini.
Zaten artık ilişkimiz bir dostluk ilişkisi idi.
Turgay Ciner bana göre Türkiye'de eşi benzeri olmayan bir vizyona sahip, çok farklı bir işadamı idi.
Muhtemelen Vehbi Koç'tan sonra bu ülkenin gördüğü en vizyoner işadamı. Bir işadamında ender rastlanan entelektüel birikimi, tecrübelerini paylaşmaktaki cömertliği, çok az insanda gördüğüm gustosu ile ile bir prensibimi ayaklar altına aldım. Patronlarla asla yakın olmazdım, Turgay Bey ile bunu beceremedim.
Dostum, arkadaşım olmuştu. Bir gün tartışmadık, bir gün kavga etmedik.
Birbirimize saygıda bir gün kusur eylemedik.
Türk medyası, gazetecilik çökerken, Allah var benim ayakta durmama, hatta gazeteci olarak yeniden ayağa kalkmama destek oldu.
Muhtemelen bedelini de ödedi.
Ve Türkiye yeni bir dönemece girerken, dost dediğim birine daha fazla dert olmamam gerek herhalde.
Benim özgürlüğüm, onun yükü olmamalı.
Bu yüzden de aslında bir süredir kafamda olan bir şeyi hayata geçirmenin zamanı geldiğine inandım.
Ve dün 15 yıldır çok yakın çalıştığım ve güvendiğim Sevgili Kenan Tekdağ'la konuştuk.
Yolları ayırmaya karar verdik.
Sağolsun, bütün tecrübesi ile bu işi güzelce halettik. Teşekkür ediyorum.
Doğrusunu isterseniz bu kararı Turgay Ciner ile konuşmadan hayata geçirmek istedim.
Çünkü konuştuğumda "Gitme" dese kalmak zorunda kalırdım.
Kabul etse "Niye gitme demedi" diye belki de kırılırdım, insanım.
Grupta en iyi anlaştığım yöneticilerin başında gelen Didem Ciner'e bile her şey bittikten sonra haber verdim.
Ciner ailesine 18 yıllık her şeye rağmen keyifli ve öğretici yolculuk için gerçekten teşekkür ediyorum.
Sonuçta bugün Habertürk'e veda ediyorum.
Türkiye'nin, Türkiye'de medyanın en zor döneminin 18 yılını birlikte yaşadık.
Başka hiç kimse ile bu kadar uzun süreli bir beraberliği, hele hele bu dönemde asla beceremezdim, beceremezdik.
Bazen aşk biter ya, bittiğini bilmek, anlamak, uzatmamak, sıkmamak lazım.
Yarın artık yokum.
Ne yapacağımı bilmiyorum henüz.
Belki uzun, belki kısa bir tatil.
40 yıldır yazmak dışında bir iş yapmadım.
Muhtemeldir ki, kendi köşemde, kendi halimde bir şeyler yazarım.
Sonrası?
Vallahi bilmiyorum.
Boş duranı Allah sevmez derler.
Ben de sevmem.
Duramam, rahmetli anneannemin deyişiyle kurtluyumdur.
Rahat batar herhalde.
Batarsa zaten haberiniz olur.
Bu arada şunu da söylemeden bitirmem mümkün değil.
Habertürk'ü birlikte kurduğum tüm çalışma arkadaşlarıma, medyadaki sayıları giderek azalan pırlanta gibi gazetecilere ama özellikle ve özellikle beraber çalışmaktan büyük keyif aldığım ve kardeşim gibi gördüğüm birkaç çalışma arkadaşıma teşekkür ediyorum. Onlar kendini bilir.
Arkamda bıraktığım tüm genç arkadaşlarıma da minnettarım, bunca yıldır benim gibi "Huylu" bir adama "Abi" dedikleri için.
Sizlere de beni hep okuduğunuz, hiç yalnız hissettirmediğiniz, bazen kızsanız da güvenmeye devam ettiğiniz, benden vazgeçmediğiniz, varlığınızla gösterdiğiniz güç ve destek için büyük bir teşekkür borçluyum. Ama ben de Habertürk'le ilgili olumlu ya da olumsuz her şeyi benden bilmenize göğüs gerdim, onu da unutmayın:)
Ama artık yokum.
Hoşçakalın...
Görüşmek üzere." ifadelerini kullandı.