İstanbul Kadıköy’de kentsel dönüşüm sürecinin devam ettiği Fikirtepe'de, Kuzu Grup’a ait şantiyede çalışan inşaat işçileri, yemeklerde kurt ve solucan çıktığını, geceleri ise tahtakurularından dolayı uyuyamadıklarını söyledi.
İşçiler, son olarak dün yemeklerde çıkan solucanlar üzerine yemekhanede isyan ederek yemekleri ve sağlıksız çalışma koşullarını protesto etti.
Evrensel'den Murat Uysal'ın haberine göre, Batman’dan İstanbul’a çalışmaya gelen 36 yaşındaki inşaat işçisi Ersin Çelik, daha önce birçok kez gurbete çıktığını ancak bu kadar kötü bir çalışma ortamı yaşamadığını belirtti.
'3 Gün Yemekten Kurt Çıktı'
Kuzu Grup'un taşeronu Birleşim Mühendislik adlı şirkete bağlı çalışan Çelik, 20 gündür şantiyede yaşadığı zorlukları şu şekilde anlattı: "Gün boyu güneşin altında çalışıyorsun, yorgun düşüyorsun. Düzgün bir yemek yemek istiyorsun ama yok. Her yemek saatinde sırada 200-300 kişi oluyor, yarım saat yemek sırası bekliyorsun, sonunda kurtlu yemeklerle karşılaşıyorsun. Üst üste 3 gün yemekten kurt çıktı. Gördüğünüz o eylem kötü çıkan yemekler yüzünden oldu. Bir tas sıcak, kurtsuz, böceksiz yemek yeme hakkımız yok mu?"
'Tahtakuruları Canımızdan Bezdirdi'
Bir diğer büyük sorunlarının barınma olduğunu söyleyen Çelik, "500’e yakın koğuş var. Her koğuşta 6-7 kişi kalıyor. Konteynerlerde adım atacak yer kalmıyor. Bir yatmaya giriyoruz zaten koğuşun içine. Onun için girdiğimizde de tahtakuruları karşılıyor bizi. Her yerdeler, her yerden çıkıyorlar, canımızdan bezdik artık. Şirkete söylüyoruz, ayda bir ilaçlama yaptıklarını söylüyorlar. İlaçlama işini de bizim üstümüze yıkıyorlar. Geldiğimden beri 700-800 lirayı sadece bu ilaçlara harcadım. Sıkıyorsun bitmiyor, bütün koğuşların tesisatı birbirine bağlı birinden gitse öbürüne giriyorlar, öbüründen geri geliyorlar” ifadelerini kullandı.
Şantiye Doktoru da Formaliteden
Kendisinin de tahtakurularından çok çektiğini anlatan Çelik, "Bir sabah uyandım, vücudumun her yeri kızarık benek benek olmuş. Kalktım şantiyenin doktoruna gittim, kaşıntıdan duramadığımı söyledim, bakmasını ilaç yazmasını istedim, ‘Ben yazamam’ dedi. Daha sonra mühendisle karşılaştım, ‘Sana ne olmuş böyle?’ dedi. Anlattım doktorun da ilaç yazmadığını söyledim, ‘O orada formaliteden duruyor’ dedi. Hastaneye gittim, oradaki doktor ‘Nerede çalışıyorsan çık oradan’ dedi. Lanet gelsin şu tahtakurusuna hepimiz lanet ettik. Bu halde insan nasıl çalışsın?" diyen Çelik, insanca çalışma koşulları istediklerini de sözlerine ekledi.