Türkiye, 1946'da hız kazanan küresel ekonomik büyüme ve nüfus patlamasının ardından köyden kente büyük bir göç yaşadı ve bugüne gelindiğinde kırsal nüfusun oldukça azaldığı, nüfusun ezici çoğunluğunun kentlerde biriktiği bir sosyal yapıya büründü.
TÜİK'in Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi verilerine göre bu göç yaşanmasaydı Şanlıurfa, 2 milyon 839 bin 823 kişilik nüfusuyla ülkenin en kalabalık şehri olacaktı.
Aynı verilere göre göç olmasaydı en kalabalık 2. il 2 milyon 603 bin 448 kişi ile Konya, 3. il 2 milyon 558 bin 75 kişi ile İstanbul, 4. il 2 milyon 294 bin 58 kişi ile Diyarbakır, 5. il 2 milyon 16 bin 454 kişi ile Ankara, 6. il 1 milyon 976 bin 581 kişi ile İzmir olacaktı.
Ayrıca göç olmasaydı en kalabalık 7. il Samsun, 8. il Sivas, 9. il Erzurum, 10. il Bursa olacaktı.
TÜİK'in Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi verilerine göre bu göç yaşanmasaydı Şanlıurfa, 2 milyon 839 bin 823 kişilik nüfusuyla ülkenin en kalabalık şehri olacaktı.
Aynı verilere göre göç olmasaydı en kalabalık 2. il 2 milyon 603 bin 448 kişi ile Konya, 3. il 2 milyon 558 bin 75 kişi ile İstanbul, 4. il 2 milyon 294 bin 58 kişi ile Diyarbakır, 5. il 2 milyon 16 bin 454 kişi ile Ankara, 6. il 1 milyon 976 bin 581 kişi ile İzmir olacaktı.
Ayrıca göç olmasaydı en kalabalık 7. il Samsun, 8. il Sivas, 9. il Erzurum, 10. il Bursa olacaktı.