Mutabakatın imzalanması öncesinde yaptığı konuşmada Türkiye'nin son yıllarda transit ülke olmaktan çıkıp hedef ülke haline geldiğini vurgulayarak İstanbul'un bu yüzden 1,6 milyon sığınmacı ile en yüksek sığınmacı nüfusunu barındıran şehir olduğunu kaydetti.
Bu büyük nüfus akını ile belediyelerin zor duruma düştüğünü belirten İmamoğlu, "Merkezi bütçeden herhangi bir pay, yahut tanımlanmış bir görev ve yetki olmadan, kentlerde birlikte yaşam adına çalışmalar yapan yerel yönetimlerin bu alanda gerekli yasal ve finansal düzenlemeler ile de güçlendirilmesi gerekmektedir" şeklinde konuştu.
Mutabakatla birlikte BM ile iş birliğinin geliştirileceğini belirten İmamoğlu, "Bugün imzalayacağımız mutabakat zaptı, Birleşmiş Milletler Mülteci Yüksek Komiserliği ile bu hususta hâlihazırda birlikte yürüttüğümüz çalışmaları kuvvetlenecek ve ilerleyen günlerde göçmen ve mültecilerin, yerel halkla bir arada, huzur içerisinde, yaşaması amacıyla gerçekleştireceğimiz tüm çalışmalar için önemli bir destek sağlayacaktır" dedi.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği Türkiye Temsilcisi Lecrec ise mutabakata ilişkin olarak "Şehrinizin geleceğine yönelik politikaları konuşmak çok önemli. Şehriniz, önemli bir oranda, geniş bir mülteci popülasyonuna ev sahipliği yapıyor. İstanbul, tarihi boyunca bütün farklı toplumlara ev sahipliği yaptı. Ama bu bir yönetim, verimlilik, şeffaflık gerektiriyor.
Şu zamana kadar gösterdiğiniz nitelikli iş birliğinden ve birlikte çalışmaktan çok mutluyuz. Böylece çocuklar, kadınlar ve erkekler ayakları üzerinde durabilir. Sistematik bir yardım kültürüne desteklemiyoruz ama insanların bağımsız olmasını sağlayan ve toplumun onları kabul etmesini teşvik eden; pek tabii bunların en değerlisi onların tanımlamak ve bu güzel şehirde ya da dönecekleri ülkelerinde bir huzurlu ve saygın bir gelecek sağlamak. Bu iş birliği için tekrar çok teşekkür ediyoruz ve ülkelerindeki şiddetten kaçmak zorunda olan mültecilere yönelik, şahane çabanıza destek vermekten heyecan duyuyoruz" ifadelerini kullandı.