22 yıllık AKP iktidarı döneminde problemler bitmek bilmiyor. Bu problemlerden birisi de barınma sorunu. Bu problemin baş kaynaklarından birisi ise iktidarın inşaata dayalı rant ekonomisi önde geliyor. Toplumun temel ihtiyacı arasında barınma yer alıyor. Öğrenciler başta olmak üzere işçiler, memurlar, şehir değişikliği yapanlar ya da sadece evinden taşınmak isteyenler bu barınma krizinin etkileriyle karşı karşıya. Bu problemin ana sebepleri arasında şişirilen kira fiyatları gösterilebilir.
Konut Kiralarındaki İnanılmaz Yükseliş
Dünyanın geri kalanına oranla ülkemizde konut fiyatları her geçen gün daha da artıyor. Zaten yoksulluk sınırının altında yaşayan hatta açlık sınırında geçinmeye çalışan vatandaşların durumu iyice kötüleşiyor.
Konut fiyatlarındaki artışın bir başka önemli sebebi ise kaçak göçmenler. Arz-talep dengesini ciddi şekilde bozan milyonlarca göçmen ve AKP 'nin parayla sattığı vatandaşlıklar emlak piyasasını dengesizleştiriyor.
Gerekirse açlık sınırı altında yaşayabilen genellikle de bir evde toplu şekilde kalan bu insanlar için kiranın çok da bir önemi yok. Devletin çeşitli destekleri de buna eklenince geçinmekte zorlanan vatandaşlar için durum daha da kötüleşiyor.
Kaçak göçmenler dışında ayrıca ülkemizden çok rahatlıkla ev satın alabilen yabancı uyruklu kişileri de unutmamak gerekiyor. Türk lirasının uzun bir süredir değer kaybetmesi sebebi ile döviz cinsiyle ile hiçbir problem yaşamadan ev alabilen bu kişiler aynı zamanda vatandaşlık sahibi de oluyor. AKP iktidarının yanlış politikaları yüzünden neredeyse önüne gelen her zengin yabancı uyruklu, Türk vatandaşlığına sahip oluyor.
Döviz kuru sebebiyle inşaat maliyetlerinin de artması konut kiralarının yükselmesine sebep oluyor. Demir, beton, nakliye masrafları ile fiyatlar da artıyor.
Yüzde 25 Zam Sınırı Ne Kadar İşe Yaradı?
Kiraların aşırı yükselmesi ile AKP önlem olarak kira artışlarına yüzde 25 sınır getirmişti.
Bu sınır 1 Temmuz 2024 itibarıyla kalktı. Ancak sınır varken de kira artışlarının devam ettiği görüldü. Birçok ilde kiracılar ve ev sahipleri arasında ciddi sorunlar yaşandı, çıkan olaylarda hayatını kaybedenler oldu.
AKP iktidarı, her zamanki gibi sorunu çözmek yerine vatandaşların karşı karşıya gelmelerine sebep oldu.
Öğrencilerin Barınma Çilesi
Üniversitelerin açılmasına az bir zaman milyonlarca üniversite öğrencisi kara kara nasıl barınacağını düşünüyor.
KYK yurtlarının yetersizliğine ek olarak Türkiye'deki özel yurtlara da ortalama yüzde 60 zam geldi. İstanbul, Ankara ve İzmir'deki özel yurtlarda aylık barınma maliyeti ortalama 20 bin TL'ye ulaştı.
Büyük şehirlerde 20 bin TL altında özel yurt bulmak artık mümkün gözükmüyor ki bu yurtların şartları da pek iç açıcı değil.
Yurtta kalmak istemeyen öğrencilerin en büyük sorunu kiralık evler. Eğitim hayatına devam etmek isteyen öğrenciler, kiraların aşırı yüksek olması nedeniyle ya kendi şehirlerinde okuyup aileleriyle birlikte kalmayı veya çok sayıda kişiyle paylaşılan evlerde yaşamayı seçmek zorunda kalıyor. Birçok öğrenci eğitim hayatını yaşam koşulları yüzünden ertelemeye başladı.
Büyük Şehirde Oturmak Neredeyse İmkansız
Knight Frank’in 150 şehirdeki konut fiyatlarını incelediği çalışmaya göre İzmir 2020’nin ilk çeyreğinden, İstanbul ve Ankara ise 2021’in son çeyreğinden beri cari konut fiyatı yıllık artışının en yüksek olduğu 3 şehir arasında yer aldı. Son 4 yılda konut fiyatları İzmir’de yüzde 647,1, Ankara’da yüzde 645,1, İstanbul’da yüzde 625,3 arttı.
Büyük şehirlerde 10 bin liranın altında kiralık ev bulmak artık bir hayal oldu. Dar gelirli bir insanın küçük şehirde bile hayatta kalması yeterince zorken bu rakamlarla büyük şehirde yaşaması neredeyse imkansız. Kiralardaki artış sebebiyle çalışanın aldığı maaş da eriyip gidiyor.
Yüksek kira fiyatları dışında enflasyon ile beraber gelen zamlarla insanımızın yaşam şartları her geçen gün daha kötüye gidiyor. Şatafatlı saraylarda yaşayanların milletin sorunlarını anlaması beklenemez.
Açlığa Mahkum Edilen Bir Millet ve Doymayan Bir İktidar
AKP'li Cumhurbaşkanı'nın resmi maaşı, 183bin TL. Bakanların ve milletvekillerinin, enflasyon farkı ile Temmuz ayında maaşlarına 28 bin TL zam yapıldı. Bu zamlarla birlikte, bakanların maaşları 172 bin 514 TL, milletvekillerinin 169 bin 300 TL oldu.
Açlık sınırı Haziran ayında 19 bin 044 TL ve yoksulluk sınırı 65 bin 874 TL oldu. En düşük memur maaşı dahi 39 bin 177 TL olmuş durumdayken, büyük çoğunluğu asgari ücretle çalışarak 17 bin 2 Tl almaya devam eden vatandaşlarımız, ne çocuklarını okutabiliyorlar ne de kendi kiralarını sorunsuz ödeyebiliyorlar.
Artık Ev Satın Almak Hayal
Kiralar bu haldeyken ev almak da artık hayal oldu. Ankara'da artık 500 bin TL'ye ev bulunamıyor. İstanbul'da ise yaşanacak seviyede, şehir merkezinden oldukça satılık bir daire de 600 bin TL'nin üstünde. İzmir diğer iki büyük şehri de geride bırakıyor ve 800 bin TL'nin de üzerinde seyrediyor.
Nitekim birçok evin şartlarının da oldukça kötü olduğu, kimi evlerin depodan bozma olduğu görülüyor.
Barınma Sorunu Yüzünden Başlamadan Biten Evlilikler
AKP iktidarının milletimizi getirdiği son nokta da açlık sınırında yaşayan vatandaşlarımız, geçim sıkıntısı ve yüksek konut kiraları sebebi ile evlenmeyi dahi düşünemiyor. Hatta birçok evlilik geçim sıkıntısı nedeniyle başlamadan sona eriyor.
AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan her fırsatta 3 çocuk dese de evliliği devam eden vatandaşlar çocuk yapma fikrini aklından geçiremiyor. Çocuğunu sağlıklı bir şekilde besleyemeyeceği endişesi taşıyan vatandaşlar bu fikirden vazgeçiyor.
Barınma Krizini Fırsata Çeviren Mürteci Örgütler
Türkiye'de her geçen gün artan kira fiyatları en çok şehir dışında okumaya giden öğrencileri vuruyor. Üniversitelerin açılmasının yaklaşmasıyla beraber öğrenciler ev aramaya başladı. Bununla birlikte üniversiteye yeni yerleşen öğrenciler de KYK yurtlarına başvuru yapıyorlar. Ancak yurtların yetersizliği öğrencileri mürteci örgütlerin kucağına itiyor.
Her ile üniversite açan AKP istibdadı yurtlar yeterli dese de AKP'nin eski ortağı FETÖ'den sonra etkinliğini giderek artıran mürteci Menzil örgütü kendisine bağlı vakıflar aracılığıyla öğrencileri ağına düşürmeye çalışıyor. Menzil örgütü dışında da birçok mürteci örgüt öğrencileri ağlarına düşürmek için üniversitelerin açıldığı dönemlerde yoğun faaliyet gösteriyor.
Vergisiz kazançları sayesinde nispeten ucuz fiyatlar sunabilen mürteci örgütler, çocuklarına yurt çıkmayan çaresiz ailelere kanca atarak çocukları yurtlara kaydettiriyor. Yurtlara yerleşen çocuklar zamanla yurttaki sözde etkinlikler sonucunda örgütün bir parçası olarak örgüt faaliyetlerine dahil oluyor.
AKP'nin 22 yılda değiştirdiği rejimle yarattığı yeni ülkede insanlar barınamıyor, geçinemiyor, sağlıklı beslenemiyor.