İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, kendi ilçe belediye başkanlığı döneminde yapımına başlanan Beylikdüzü Fatma Ana Cemevi ve Kültür Merkezi’nin açılışında konuştu. İmamoğlu, “‘Cemevi ibadethanedir’ tartışmasının acilen bitirilmesi gerekir. Cemevi, ibadethanedir” dedi.
İmamoğlu, şunları söyledi:
İmamoğlu, şunları söyledi:
“Bir Alevi vatandaşımız dahi bir yerde yaşıyorsa, dünyanın herhangi bir yerinde inancından dolayı saygı görür, görmek durumundadır. Alevi vatandaşımız kadar, başka inanç biçimine sahip olan vatandaşlarımız da aynı hakka sahiptir. Ülkemizde de milyonlarca Alevi vatandaşımız vardır. Ve biz, Alevi vatandaşlarımızın inanç temelinde var olan cemevlerinin ibadethane olmasının hala tartışılıyor olmasını topraklarımızda, ne yazık ki üzülerek takip ediyoruz. ‘Cemevi ibadethanedir’ tartışmasının acilen bitirilmesi gerekir. Cemevi, ibadethanedir. Alevi vatandaşlarımızın hakkı olan ibadethanelerinin de de varlığını, en nadide bir şekilde, bizim gibi yöneticiler var etmelidir, hayata geçirmelidir.
Dünya, şu anda savaşla ilgili bir sınav veriyor. Savaşın bir an önce bitmesini diliyoruz. Barışın bir an önce var olmasını istiyoruz. Bu topraklarda çok acılar gördük. Ama özellikle Hacı Bektaş-ı Veli döneminin o güzel insanlarının bambaşka bir aydınlanmayı bu topraklara yaşattığını da hepimiz biliyoruz. Hep anarız, hep sayarız; Hacı Bektaş-ı Veli’yi, Mevlana’yı, Yunus Emre’yi. Ne derin sözler, ne büyük miras… Yani yüz yıllarca önce, ‘Kız çocuklarını okutun’ diyen Hacı Bektaş-ı Veli’yi anlamak ve hissetmek; öyle zengin topraklarda yaşıyoruz. Bu derinliği ve zenginliği, bir an önce toplumsal barışımıza hep beraber hizmet eder şekilde kavuşturmamız gerekiyor.
Dünya, şu anda savaşla ilgili bir sınav veriyor. Savaşın bir an önce bitmesini diliyoruz. Barışın bir an önce var olmasını istiyoruz. Bu topraklarda çok acılar gördük. Ama özellikle Hacı Bektaş-ı Veli döneminin o güzel insanlarının bambaşka bir aydınlanmayı bu topraklara yaşattığını da hepimiz biliyoruz. Hep anarız, hep sayarız; Hacı Bektaş-ı Veli’yi, Mevlana’yı, Yunus Emre’yi. Ne derin sözler, ne büyük miras… Yani yüz yıllarca önce, ‘Kız çocuklarını okutun’ diyen Hacı Bektaş-ı Veli’yi anlamak ve hissetmek; öyle zengin topraklarda yaşıyoruz. Bu derinliği ve zenginliği, bir an önce toplumsal barışımıza hep beraber hizmet eder şekilde kavuşturmamız gerekiyor.