UAD, 24 Mayıs'ta yeni tedbir kararlarında, İsrail'in Refah'a yönelik saldırılarını derhal durdurmasına, insani yardımları engellememesine ve suçlarını araştıracak BM görevlilerinin Gazze'ye girişine izin vermesine hükmetmişti. İsrail verilen karara uymadı.
İsrail ordusu, Refah kentinde yerinden edilen Filistinlilerin kaldığı çadır kentine hava saldırısı düzenledi. Aralarında çocukların da olduğu 40 sivil hayatını kaybetti.
Çok sayıda çadır yıkıldı ve yandı. Görgü tanıkları kampın İsrail ordusunun boşaltılmasını istediği bölgede yer almadığını dile getirdi.
Yetkililerin, "İsrail savaş uçaklarının Refah kentinin kuzeybatısında yerinden edilmiş Filistinlilerin kaldığı kampı acımasızca bombalaması sonucu çok sayıda Filistinli hayatını kaybetti ve yaralandı. Kayıpları arama çalışmaları sürüyor." açıklamasını yaptı.
Bizim milliyetçiliğimizin ne kadar insani ve akla uygun, makul olduğu ortaya çıkıyor. İsrail kendisini seçilmiş kavim görüyor? Referansı ne, tahrif etselerde Tanrı sözü olduğuna inandıkları muharref dini kitaplar. Bunun modern ve çağdaş dünyada hiçbir karşılığı yok, ama umarsızca hareket ediyorlar. Türk milliyetçisi olduğum için tekrar iftihar ettim. Türk'üm, ama kimseden üstün değilim, seçilmiş değilmiş, ben de diğer insanlar da Tanrı'nın öz kuludur, kimse üvey kulu değildir. İnsan haklarına ve uluslararası hukuka saygılıyım, bunlar benim değerimdir. Ne mutlu Türküm diyene...
Nasıl bir katilliktir, nasıl iğrenç bir vahşettir. İsrail bu yobazlık ve katillikle dünya genelinde nefret topluyor.
Korkunç suçlar işliyorlar, katiller sürüsü gibiler. Çok üzücü.