İstanbul'daki 17 bin 395 taksinin 5-6 galerici tarafından yönetildiğini ileri süren Sarı,
"Sorun şoförlerde de plaka sahiplerinde de değil. O galericiler yılda 3,2 milyar TL’lik bir finansmanı yönetiyor. O grupların etkisi ile plaka sayısı artmıyor. O galerici firmalar olmasa bu sıkıntıları yaşamayız" dedi.Yenikapı’da Dr. Mimar Kadir Topbaş Gösteri Merkezi'nde Meclis 1. Başkan Vekili Zeynel Abidin Okul başkanlığında toplanan İBB Meclisi'nin Kasım ayı görüşmelerinde gündem dışı söz alan İYİ Parti Grup Sözcüsü Suat Sarı, Ulaşım Koordinasyon Merkezi'nde (UKOME) 10 kez reddedilen 5 bin yeni yeni taksi plakası verilmesine teklifi ile ilgili konuştu.Sarı’nın konuşması satır başlarıyla şöyle:
Gerçekte 40 Bine Yakın Taksi Var
"İstanbul’da 1986 yılından beri plaka sayısı neden artmıyor? Çünkü 20-25 bin korsan taksi, boşluğu dolduruyor. Resmi taksi sayısı 17 bin, ama gerçekte 40 bine yakın taksi var İstanbul’da. Devletin ya da belediyelerin geçmiş dönemlerde yapamadığını bir şekilde korsan taksiler doldurmuş durumda. Ama korsan taksilerin ne sıkıntısı var biliyor musunuz? 15 milyona yakın turistin geldiği kentimizde, korsan taksilerde ne tacizlerle, nelerle karşılaştıklarını bilmiyoruz. Dolayısıyla orada yaşananları bilmediğimiz için kentimizin itibarının nerelerde olduğu hakkında da herhangi bir ölçümümüz yok. Şimdi peki UKOME bunu niye reddediyor bu gerçekler varken."Gece Kararnamesiyle UKOME'nin Yapısı Değişti"
Ama bir şaiya bütün İstanbulluların ağzında dolaşıyor. Bu taksi sayısının artırılmamasının sebepleri ne? Bilimsel ve mantıklı olarak taksi sayısı artmasını gerekirken kim engelliyor? Herkes bunu merak ediyor. Ama tabii Sayın Ekrem İmamoğlu'nun bir buçuk yıldır getirdiği 5 bin artımı UKOME'nin son yapısından sonra ilerleyemedi. Peki UKOME denen teşkilat acaba global dünyadaki ulaşım yönetimleri için doğru bir durumda mı? Evet doğru bir durumdaydı. Ama siz 1,5 yıl evvel bir gece kararnamesiyle oraya Aile Bakanlığı'nı, Çevre Bakanlığı'nı ve diğer kişileri eklediniz. Ve UKOME'nin yapısı değişti. Şu anda seçilmiş İBB yönetimi özgürce karar alamıyor."Bijon Kardeşliği"
17 bin 395 plakanın çoğu 5-6 kişiye bölünmüş durumda. Buna ‘bijon kardeşliği’, ‘tekerlek kardeşliği’ deniyor. Onlar aylık 7-8 bin liralık bedel karşılığında, plakalarını 5-6 firmadan oluşan galerici sistemine pazarlıyor. Galericiler de 7 bin liraya plaka sahiplerinden aldıkları plaka hakkını 18 bin liraya 2 şoförlü sistemlere kiralıyor. Siz özel sektörde hiç böyle karlı bir sistem görünüz mü? İşin püf noktası burada.5-6 Firma Piyasayı Yükseltiyor
Esas sıkıntı plaka sahipleri değil. Yıllarca evvel yatırdıkları paraların karşılığını bir şekilde almalılar. Sıkıntı yaratan şoförler de değil. Bizim işaret ettiğimiz, sizlerin de mutabık kalacağınız 5-6 firmanın piyasayı yükseltmesi. O galerici firmalar olmasa bu sıkıntıları yaşamayız. Galeriler yılda 3,2 milyar TL’lik bir finansmanı yönetiyor. O grupların etkisi ile plaka sayısı artmıyor."İstanbul Trafiğinde O Kadar Saat Araç Sürüp Normal Kalamazsın"
Taksiciler Odası Başkanı'na da kooperatif kurmalarını önerdim. Şoförlerin sahibi yok, kendi başlarına 12 saat çalışıyor. Yüzde 80’i psikolojik sorun yaşıyor. İstanbul trafiğinde o kadar saat araç sürüp normal kalamazsın. Zaten bunu da yaşanan hadiselerde görüyoruz. Bu sistemde ezilen hem plaka sahipleri hem şoförler. 5-6 firmayı herkes sorgulamalı. İstanbul’da 15 milyon 677 bin nüfusa 17 bin 395 taksi var. Londra’da 8 milyon 900 binlik nüfusa 20 bin taksi var. New York’ta 8 milyon nüfusa 13 bin 587 taksi var. Paris’te 6 milyon 700 bin nüfusa 18 bin 524 taksi var."