İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, "Asgari ücrete enflasyon oranında yapılacak zammı işverenin karşılamasını, enflasyonun üzerindeki kısmın ise asgari ücret üzerindeki vergi yükleri azaltılarak devlet tarafından karşılanmasını makul bir çözüm olarak görüyoruz" açıklamasını yaptı.
Asgari ücrette kalıcı bir düzeltme sağlanabilmesi için köklü düzenlemeler gerektiğini belirten Avdagiç, asgari ücretin yükselişi konusunda yükün tek bir tarafa yüklenmemesi gerektiği söyledi.
Enflasyonun Üzerindeki Zam Vergiden Karşılanmalı
İTO'nun bu konuda 4 önerisi bulunduğunu belirten Avdagiç, "Asgari ücrete enflasyon oranında yapılacak zammı işverenin karşılamasını, enflasyonun üzerindeki kısmın ise asgari ücret üzerindeki vergi yükleri azaltılarak devlet tarafından karşılanmasını makul bir çözüm olarak görüyoruz. İşveren olarak hem çalışanımızın refahının zedelenmemesi hem de iç piyasadaki alım gücünün korunmasını önemli görüyoruz. Tabii artacak istihdam maliyetlerinin enflasyonu olumsuz etkilememesi de önemli. Bu noktada ücretler üzerinden alınan vergilere yönelik yapılacak bu düzenlemenin sadece asgari ücretle sınırlı kalmaması daha adil olacak ve kayıt dışılığı da azaltacaktır" diye konuştu.
Asgari ücret prim desteğinin yeniden belirlenmesi gerektiğini belirten Avdagiç, "2016 yılında 100 TL olarak başlayan ve bu yıl 75 TL olarak uygulanan asgari ücret prim desteği günümüz şartlarına göre yeniden belirlenmeli. Bu teşvikin sadece asgari ücretliye değil, tüm çalışanlara uygulanmasını öneriyoruz" ifadelerini kullandı.
Vergi Dilimleri Belirlenmeli
"Net ücretin belirlenmesine dönük diğer kriterlerde ciddi bir revizyon beklentimiz var. Mesela gelir vergisi dilimlerinin belirlenmesi. Bu basamaklar belirlenirken asgari ücrete yapılan zammın altında oranlar kullanılıyor. Keza gelir vergisinden muaf yemek bedeli istisnası da başta günlük asgari ücretin yaklaşık yüzde 60’ına tekabül ederken, yıllar içinde bu oran yüzde 21’e kadar indi. Bu kalemler yıldan yıla cari şartlara uygun şekilde revize edilmeli. Çünkü revize edilmemesi çalışan adına ücretlerde ciddi bir erozyona, işveren adına da azımsanamayacak bir yüke sebebiyet veriyor." diyen Avdagiç, "Önerimiz; ücretlilere yönelik gelir vergisi dilimlerinin, sadece asgari ücretlileri kapsayacak şekilde değil, tüm gelir gruplarını kapsayacak şekilde cari asgari ücret artışı dikkate alınarak güncellenmesi" şeklinde konuştu.
"Sigorta primine esas aylık kazancın üst sınırı, halihazırda brüt asgari ücretin 7,5 katı olacak şekilde belirleniyor" diyen Avdagiç, "Dolayısıyla asgari ücrette enflasyon üzerinde yapılan her artış, aynı zamanda işverene tavan ücrette de ilave prim maliyeti getiriyor. Bu tavan tutarının yıllık enflasyon oranı ölçüsünde artırılması işveren adına hakkaniyetli bir tutum olacaktır. Alınacak bu önlemlerle, çalışan ve işveren refahına büyük katkı sağlanabilir ve istihdamı teşvik etme noktasında da pozitif etki oluşur" ifadelerini kullandı.