İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin grup toplantısında konuştu.
Dervişoğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 7'si yani en az 5 milyon yurttaşımız engelledir. 13 yıl önceki rakamları verdim, iktidar 13 yıldır engelli vatandaşlarımıza ilişkin kayıt tutmuyor.
Engelli maaşı 2.800 lira ila 4 bin lira arasında değişiyor. Bari buna maaş demeyin ayıptır. Bu maaş değil sadakadır, bu ülkeyi yönetenleri utandırmalıdır.
Bir sürü akılsız adama 3-5-8 maaş ödeyen bu iktidarın engelli vatandaşlarımıza reva gördüğü bu rakam maaş değil sadakadır ve bu ülkeyi yönetenleri utandırmalıdır.
Sadece bu lakaytlık bile gösteriyor ki 82 milyon vatandaşımızın önündeki en büyük engel bu iktidarın ta kendisidir. Asıl engel bu iktidarın zihnindedir. Söz veriyorum, bu adaletsizliğe son vereceğiz. İYİ Parti iktidarında hiçbir anne baba evladıma ne olacak diye dertlenmeyecek.
Filistin ve Gazze konusunda lafa geldi mi mangalda kül bırakmıyorsun ama yüreği yanan gençler gerçeği yüzüne vurunca cevabın cezaevi.
Böyle bir vicdansızlık olur mu? Taşkınlık olmadığı sürece protesto bir demokratik hak ve hürriyettir. Toplantının düzenini bozuyorsa güvenlik ekibiniz gerekeni yapar. Ama o gençleri demir parmaklıkların ardına atmak neyin nesidir?
Bugün iktidarın başını protesto eden çocuklar, soluğu cezaevinde alıyorlar.
evlatların yeri cezaevleri değil vicdanlarımızın tam köşesidir. Derhal serbest bırakılmalıdır. Çocuklara zulmetmekten vazgeç Recep Tayyip Erdoğan.
Söz veriyorum, emeğin hak mücadelesinde arkanızda değil dün olduğu gibi bugün ve yarın da omuz omuza yanınızda olmaya devam edeceğiz.
Erdoğan'ın eş başkanı olmakla övündüğü Büyük Ortadoğu Projesi tıkır tıkır işliyor. Dünya ile birlikte Türkiye Cumhuriyeti'nin de terör örgütü olduğunu kabul ettiği bir çete, örgüt Suriye'nin en büyük şehirlerinden birini tek başına ele geçirdi. Bizim de buna inanmamızı bekliyorlar.
Angela Merkel anılarını yazınca onlar değil bizler, Türk milleti utanıyor. Alman başbakanıyla yapılan sığınmacı pazarlığından biz utandık.
3 milyar avroyla birlikte Türkiye'ye milli güvenlik sorunu ihraç etmişler. Dünya bunu konuşuyor iktidardan çıt çıkmıyor. Ey Erdoğan, bu milleti elalemin diline düşürmeye sen utanmıyor musun?
Hiçbir şey olmamış gibi kendini bir daha seçtirmek için senaryo yazdırıyorsun.
Karşımızda Türk vatanını ve Türk nüfusunu kelle başı 500 Euro'ya satan bir gözü dönmüşlük var
Bize Müslümanlık satanlar, Filistin'i varil başına 80 sente, bizi millilik satanlar sığınmacı belgesini 500 Euro'ya, Türk vatandaşlığını utanmadan yarım dönüm tarlaya, bir tane daireye veriyorlar.
Bize erlik ve yiğitlik satanlar sokaklarda kadınlarımızı koruyamıyorlar. Hepinize söz veriyorum, bedelini şehitlerimizin kanıyla ödenen bu vatanın keyfini artık bu bezirganlara sürdürmeyeceğim.
Artık açıkça görüyoruz ki bu planının hazırlıkları çoktan yapılmış, 5 hafta önce de düğmeye basılmıştır. Bu acı gerçeği ne kadar erken idrak edersek, bu bataklıktan o kadar çabuk kurtulacağız.
Türk devletinin önceliği kendi insanı ve vatandaşıdır. Onun sağlığı, zenginliği ve güvenliğidir. Onun hürriyeti, istikbali ve istiklalidir. Aksi yoldaki maceraların sonu koşulsuz yıkım ve çöküştür. Biz bunu unutacak kadar aklımızı yitirmedik. Türkiye Cumhuriyeti üzerine bahis oynayanları unutacak kadar kendimizi kaybetmedik.
Bölünmüş, parçalanmış, iktidar boşluğu oluşmuş Suriye'ye çağırılan şeytan 100 yıl önce yırtıp attığımız Sevr planının mimarlarıdır.
Türk ölecekse kendi vatanı için ölecektir. Hiç kimse bu büyük milletin evlatlarını, batılı emperyalistlerin lejyonerleri olarak kullanamayacaktır. Türkiye Cumhuriyeti 1923 yılında işte bu yüzden bu şiarla kurulmuştu.
Bölücü terörün her geçen gün güçlendiği kuzey bölgesindeki tehlikeyi önlemenin tek bir yolu vardır, o da Suriye'deki iktidar boşluğunun giderilmesidir, Suriye'nin toprak bütünlüğünün sağlanmasıdır.
Türkiye Hafız Esad ve Saddam Hüseyin'in terör politikasından çok çekti. O ip Balgat'taki muhteremin anlamını unuttuğu Apo şeytanının asılması içindi. Şimdi nişan yüzüğüne takmak istiyorlar.
Bugün Suriye bir terör örgütü pazarıdır. Parayı bastıran, silahı veren o örgütleri kendi lehine kullanabiliyor. İstihbarat örgütleri de o bölgede cirit atıyor. Halep kalesinde Türk bayrağı görmek güzel ama yarın bunların başka bayrakları nereye açacakları, onları kim para verirse ancak o zaman belirli olacaktır. Bundan sonraki bayrakların nereye asılacağı, onların yularını kim tutuyorsa onlar söyleyecek onlar belirleyecek.
Suriye'deki gelişmelerin milli güvenliğimizi ilgilendiren kısımlarıyla ilgili olunuz. Hatırlatmak isterim, 2011 yılından beri Suriye'de kurdurulan örgüt sayısı 450'nin üzerindedir.
Belli ki bugün Suriye'yi karıştıran el, yarın Türkiye'ye de uzanacaktır. Bunu önlemenin yolu gerçekçi olmak, maceradan uzak durmaktır. Yandaş televizyon kanalına dizi senaryosu yazmıyorsunuz. Türk devletini yönetiyorsunuz, kendinize gelin. Elbette Suriyeli kaçaklara bedava bizlere ücretli. Taslağa göre, aile hekimi sevk etmezse 2. ve 3. kademe sağlık hizmetlerinden yüzde 50 daha fazla katkı payı alınacak. Bebek ölümlerinden uslanmadıkları ortada.
Tasarruf tedbirleri, cumhurbaşkanlığı makamına, Beştepe'deki binaya hiç uğramıyor. SGK'da, Ziraat Bankası'nda Halk Bankası'nda sürekli görev zararı ve düzenlemesi yapılıyor. Sadece kendine ve çevresine verdiği sözleri tutuyor bu beyefendi, milleti unutmuştur. Bu millet kendisini hatırlatmasını en iyi bilen millettir, bu millet Türk milletidir. Herkes aklını başına devşirmelidir Erdoğan sebep, enflasyon sonuçtur. Erdoğan sebep, vergiler sonuçtur. Erdoğan sebep, fakirlik sonuçtur
Kim ne yaparsa yapsın, biz bu işin peşini bırakmayacağız. En alçak, en düşük ses tonunda büyük kararlılığımı ifade etmek üzere söylüyorum. Meclis'e davetin altında terörist başını serbest bırakmak var. İşin rengi yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Biz devlet aklıyla konuşuyoruz. Bizim aklımız onların aklı gibi değildir. Cesareti yok, hala etrafındakileri konuşturuyor.
Ne Abdullah Öcalan'ın tahliyesine ne de FETÖ'cülerin cirit atmasına izin vermeyiz. Abdullah Öcalan'ı Meclis'in kapısından cesetlerimizi çiğnemeden sokamazsınız. İktidarı uyarıyorum o canilere açmaya çalıştığınız yol yol değildir, bir an önce o yoldan dönün.
Ben size söyleyeyim; Sayın Erdoğan ve partisi fabrika ayarlarına dönüyor. O ayarlarda, teröristle masaya oturmak var. O ayarlarda, Oslo'daki, Habur'daki rezaleti matah saymak var. O ayarlarda, terörist rahatsız olmasın diye bayrak indirmek var. O ayarlarda, FETÖ'yle kol kola yürümek var. Bugün Öcalan'a af hazırlığı varsa, bilin ki, FETÖcü’lere de göz kırpma var. Bunlar sadece bizim aklımızı kurcalamıyor. Türkiye'nin dört bir yanından mesajlar geliyor. Milliyetçi-mukaddesatçı vatandaşlarımızın aklında da bu deli sorular var. Buradan açıkça ilan ediyorum; Fabrika ayarlarına dönüp, yeniden teröristle masaya oturacak, FETÖ'cüleri sokağa salıp kol kola gireceklerse, Bilsinler ki, bu aziz millet onları da, Buna sebep olanları da sokakta gezdirmez.
Ayrıntılar geliyor...
Editör: Semir Yapıcı
Bölücü terörün her geçen gün güçlendiği kuzey bölgesindeki tehlikeyi önlemenin tek bir yolu vardır, diyorsun. İçeridekini hiç konuşmuyorsun. İçerde onlar. İçerde olmasalar, Suriye'de olmalarının bir anlamı kalmayacak zaten. Ama iş buraya gelince hiç işinize gelmez. Türkiye içindeki Tel Rıfat'ları temizleyecek adam lazım. Sen o adam değilsin !!!
Gerçek bir milliyetçi salınacak olan bu itin işini nasıl bitireceğinin hesabını yapar ?