“Hür ve Müstakil” sloganıyla yerel seçimlere giren İYİ Parti büyük bir hezimet yaşadı. Genel seçimdeki oy oranının yarısının da altına düşen partide, CHP’den ayrışma kararı alındığından beri süren istifalar hızlandı. Ayrışma kararını destekleyenler arasında da memnuniyetsizlik var; kimileri hatayı Akşener’de bulurken, kimileri partiyi kadrosuz görüyor. Fakat Akşenersiz bir İYİ Parti senaryosu yazabilenler ya azınlık ya da henüz seslerini yükseltmiyorlar.
Hezimetin ardından ilk açıklamalardan biri, Denizli Milletvekili Yasin Öztürk’ten geldi. Öztürk, Teşkilatlardan, Yerel Yönetimlerden, Kadın ve Gençlikten sorumlu genel başkan yardımcılarının istifa etmesi gerektiğini belirten bir dizi tweet attı. Genel başkanın elini rahatlatmayı gerekçe gösteren bu tweet parti içinde tartışmalara neden oldu. Öztürk’ün Akşener’in talimatıyla böyle bir hamle yaptığını ileri sürenler olduysa da, Akşener’e oldukça yakın bir isim olan Ünzile Yüksel’in de istifasını istemesi, böyle bir talimatın olmadığı kanaatini kuvvetlendiriyor.
Hezimetten sonra bir süre bekleyen Akşener, bir basın açıklamasıyla olağanüstü seçimli kongreye gidileceğini duyurdu. Fakat açıklamada “Tayyip Erdoğan’a çağrılar yaptım, dinlemedi ve sonuçlarıyla yüzleşti. Umarım ki artık tüm Türkiye’nin cumhurbaşkanı olması gerektiğini görmüştür.” ifadelerini kullanması dikkat çekti. Akşener beklediği sonucu alamamış bir muhalefet partisi lideri gibi değil, AKP’nin erimesinden rahatsız olmuş bir Cumhur İttifakı mensubu gibi konuştu. Seçimli kongreye gitme kararını açıklarken aday olup olmayacağına dair bir açıklama yapmadı.
Akşener Aday Olacak mı?
TamgaTürk’ün konuştuğu partililerin hepsi, Akşener’in aday olacağından emin. İstifa açıklamaması ve aday olmayacağım dememesi, hezimetin yarattığı tepkiyi kongreyle sönümlendirdikten sonra başkanlığa devam etme niyetinde olduğu yönünde yorumlanıyor.
Partisini elde tutmaya ve başkanlığını devam ettirmeye kararlı olan Akşener’in, istişare toplantıları adı altında potansiyel adayların ne yapacağını kestirmeye çalıştığı anlaşılıyor. Tekli, ikili, üçlü görüşmeler düzenleyen Akşener’in misafirlerine, kafasındaki adayların çıkış yapması senaryosunda nasıl davranacaklarını sorduğu, kendisinin başkanlığına nasıl baktıklarını anlamaya çalıştığı söyleniyor.
Akşener’in yaptığı görüşmelerde henüz meydan okuyan bir aktörle karşılaşmadığı görülüyor. Devam etmemesinin daha iyi olacağını iletenler olsa da, Akşener bir aday çıkmadığı takdirde bu memnuniyetsizliği yönetebileceği ve başkanlığa devam edebileceği kanaatinde.
Potansiyel Adaylar Kimler?
Seçim gecesi açıklama yapan Genel Başkan Yardımcısı Bilge Yılmaz istifa etmiş ve Akşener’i de istifaya davet etmişti. Bilge Yılmaz’ın bir süredir yeni bir parti kurmak yahut İYİ Parti Genel Başkanlığına aday olmak senaryolarını değerlendirdiği bilgisi sır değil. Fakat siyasi partilerin genel başkanlarını parti delegeleri belirliyor. Yılmaz’ın delegeler nezdinde ağırlığı olmadığını belirten partililer, şansını sıfıra yakın görüyorlar.
Delegeye “aklınızdaki genel başkan alternatifi kimdir?” sorusu sorulduğunda ağırlıklı olarak gelen cevap, Koray Aydın. Bilindiği gibi Koray Aydın MHP’den kopuş sürecinden sonra İYİ Parti’ye katılmış ve teşkilatlanmayı üstlenmişti. Koray Aydın döneminde teşkilatlanmanın çok daha güçlü olduğunu belirten delegeler, mevcut çözülme emarelerinin ve karmaşanın ancak onun eliyle düzeltilebileceğini düşünüyorlar. Koray Aydın ise Akşener’e doğrudan meydan okuma konusunda isteksiz. Partinin bütün ağır toplarının ittifakı halinde bir hamle yapabilir, ancak bu konsensusun sağlanmaması halinde delege üzerindeki ağırlığını, eldeki genel başkan adaylarından kendisine en yakın gördüğüne destek vermek için kullanacağı düşünülüyor. MHP’ye geri dönme senaryosunu da değerlendirdiği söylenen Aydın yakın çevresine dahi oldukça ketum davranıyor. Hür ve müstakil kararı alındığından beri sahada çok az görünen, açıklama yapmaktan kaçınıp tarafsız bir tutum takınan Aydın’ın ağırlığı yeni genel başkanı belirleyen en önemli faktörlerden biri olacak.
Partililerin aklına gelen ikinci isim Müsavat Dervişoğlu. Partinin kuruluşundan itibaren kurmayların en önde gelenlerinden biri olan Dervişoğlu parti içindeki kamplaşmaları bitirebilecek ya da en azından asgari müştereklerde uzlaşmasını sağlayabilecek bir aktör olarak değerlendiriliyor. Partililerin en büyük kaygılarından birisi, İYİ Parti grubunun dağılması. İki seçimdir parti aidiyetinin zayıf olduğu gözlemlenen İYİ Parti grubunda çok daha küçük krizlerde bile kopmalar yaşanmıştı. Genel başkanlık krizi halinde, mecliste anayasa yapmak isteyen bir AKP gerçeği de varken, parti grubu üzerinde dış baskının artacağı ve kopmaların yaşanacağından korkuluyor. Grup başkanvekili olan Dervişoğlu’nun bu alanı sağlam tutarak çözülmenin önüne geçebilecek olması, delege gözündeki en önemli avantajı. Dervişoğlu’nun Akşener’in aday olmaması halinde aday olabileceği, Akşener’in karşısında aday olmayı doğru bulmadığı kanaati partililer arasında ortak.
Seçimden öncesinden beridir potansiyel genel başkan adayı gözüyle bakılan Tolga Akalın, delegenin aklındaki üçüncü isim. Üçüncü yol ve milliyetçi demokratlık vurgularının sözcüsü olan Akalın, partinin ilk seçiminden sonra zayıflayan gençlik tarafını toparlayabilecek, daha genç ve enerjik, daha sıkı pazarlık yapabilecek bir başkan adayı olarak görülüyor. Ergenekon avukatlığı yapan Akalın’ın AKP tarafından gelecek baskıya daha güçlü bir şekilde direnebileceği, CHP ile daha saygın bir ilişki geliştireceği düşünülüyor.
Delegelerin Özellikleri, Öncelikleri
İYİ Parti’nin mevcut delegelerinin çoğunluğu, önceki il yönetimlerinden kalma. Akşener ve yardımcılarının tasarruflarıyla görevden alınan, uzaklaştırılan birçok ismin öfke duyduğu, mevcut delegeler üzerinde tesir sahibi olduğu biliniyor. Öte yandan, İYİ Parti’nin CHP işbirliği döneminde belediyelere işçi ve yönetici olarak yerleştirdiği partililer, sadakatlerinin Akşener’e değil mevcut ittifak ağına olduğunu gösterdiler. Pazarlık masasından talepsiz ve alternatifsiz kalkmanın, harcadıkları siyasi eforun karşılığını alamamak anlamına geleceğini düşünüyorlar. Bu yüzden hem İmamoğlu’nun hem Yavaş’ın kongrede etkili olacağı aşikar. Belediye ilişkileri özellikle İstanbul ve Ankara delegesinin tercihlerinde belirleyici olacak – bu iki ilin delegeleri aynı zamanda ciddi bir sayıya tekabül ediyor.
Akşener’in Erdoğan’a dönük mesajları, vaktiyle Bahçeli’nin yaptığı gibi AKP’ye yakınlaşarak koltuğunu muhafaza etme senaryosunun gündeminde olduğunu düşündürüyor. Delegenin birçok alanda görüşü farklı olsa da, olası bir AKP yakınlaşması hemen hepsinin ortak şekilde tepki göstereceği bir hamle. Potansiyel adayların kampanyalarını buna dikkat çekerek kurmaları halinde temas kuramadıkları delegeler nezdinde de bir cazibe yakalamaları mümkün.
Akşener’in mevcut delegelerin muhalif olanlarını ihraç etme planı üzerinde çalıştığı da partide konuşulan konular arasında. Seçim sürecinde yaptıkları açıklamalar nedeniyle bazı eski yöneticilerin ihraç istemiyle il disiplin kurullarına sevk edildiği biliniyor. Bu disiplin süreçleri muhalif delege gruplarının etkisinin kırılması için işletilse de, bazı illerde ters tepiyor.
Bütün bunlardan hareketle söyleyebiliriz ki Akşener’in değişmesi mümkün. Birçok partili, İYİ Parti’nin Akşener’in şahsi hataları nedeniyle potansiyelini gerçekleştiremediği ve genel başkan değiştirmesi halinde kurumsallaşmasını tamamlamış olacağı fikrinde. Fakat Akşener’in partideki ağırlığı hala çok güçlü, dış faktörlerin oldukça etkili olacağı da düşünüldüğünden, delege nezdinde nüfuzu olan aktörlerin çoğunun adaylık açıklamakta gönülsüz olduğu görülüyor. Parti dışı faktörlerin uzlaşmasıyla Akşener’in devam etmesi senaryosu, bu adayları temkinli hareket etmeye iterken, Akalın’ı daha da tazyik ediyor. Cesaret eden ve dişe dokunur bir rakip çıkması halinde başka adayların da oyuna dahil olabileceği de konuşuluyor. Kongre tarihinin ise Mayıs’ı geçmeyeceği TamgaTürk’ün ulaştığı bilgiler arasında.
Semir Yapıcı
Elinize sağlık TamgaTürk. Konvansiyonel medyanın 10 parçaya bölüp gereksiz açıklamalarda bulunacağı bir konuyu kısa, öz, net şekilde anlatmışsınız
Bu saatten sonra değişim şart
Meral hanım başta kaldığı sürece yalancı konumuna düşecektir, hem partilileri hem de kendisini oldukça kötü bir konuma düşürecek, adeta rezil edecektir. Ben ve çevremdeki herkes Bilge Yılmaz için İP'e oy verdi. Kendisini milliyetçi olarak tanımlamayan seküler seçmenin partiye oy verme sebebi Bilge beydir. Bahsedilen 4 adaydan Tolga veya Bilge beyin başa gelmesi ben ve benim gibilerin İP'e oy verme ihtimalini arttırabilir, Müsavat beyin adaylığı büyük kesimleri partiden soğutabilir. Koray Aydın başa gelirse, parti AKP ve MHP'den birkaç puan oy çalabilir.