İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, CHP (Cumhuriyet Halk Partisi) Genel Başkanı Özgür Özel’i ziyaret etti.
CHP Genel Merkezi’nde gerçekleşen ziyarette İYİ Parti Genel Sekreteri ve Antalya Milletvekili Uğur Poyraz, İYİ Parti Grup Başkanvekili ve Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez, İYİ Parti Grup Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Buğra Kavuncu, İYİ Parti Hukuk-Seçim ve Parlamento İlişkileri Başkanı ve Afyonkarahisar Milletvekili Hakan Şeref Olgun ile İYİ Parti Uluslararası İlişkiler Başkanı Kamil Erozan da yer aldı. Dervişoğlu ve Özel, görüşme ardından ortak basın açıklaması yaptı.
Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek'in hayatını kaybetmesi ardından taziye için geçen hafta Özel’den randevu talep ettiklerini ancak yoğun gündemden dolayı bir araya gelemediklerini kaydeden Dervişoğlu, “Bizim CHP ile olan temasımız ve ilişkilimiz malumdur. Sayın Genel Başkan’la da maziye yayılmış bir dostluğumuz ve mevkidaşlık hukukumuz var. TBMM’de birlikte çalıştık. Meclis’te yaşanan olumlu olumsuz konular üzerinde sürekli görüş alışverişinde bulunuyoruz.” dedi.
“Aynı hassasiyeti en az bizim kadar hissediyorlar”
DEM Parti Mardin Milletvekili George Aslan'ın soykırım iddiaları üzerine yaşanan olaylarla ilgili Meclis Başkanlığı’na yaptıkları başvuru kapsamında Özel’e bilgi verdiklerini belirten Dervişoğlu,
“Konuyla ilgili desteklerini talep ettim. Aynı hassasiyeti en az bizim kadar hissediyorlar. Arkadaşlarımızın teknik çalışmalarının sonunda gereğinin yapılması noktasında mümkün olacak katkıyı vereceklerine olan inancımı sizlerle paylaşmak isterim.”
dedi. Türkiye’nin karşı karşıya bulunduğu temel sorunları da konuştuklarını aktaran Dervişoğlu,
“Türkiye’nin dış politika alanındaki açmazlarını, adalet alanında yaşadığı sıkıntıları paylaştık -ki CHP bütün olup bitenlerden diğer siyasi kurumlara oranla daha fazla etkileniyor. Haksızlığın, adaletsizliğin, hukuksuzluğun hüküm sürdüğü bir Türkiye, kimsenin beklentisine cevap verebilecek bir Türkiye değildir. Ne tür bir Türkiye hayalimizin olduğunu da karşılıklı olarak görüştük. Adalet duygusunun zedelenmemesi için atılması gereken adımların da atılmasına yönelik kararlılığımızın devam ettiğini birbirimize ifade ettik. Bu görüşmeler devam edecek.”
ifadelerini kullandı. Dervişoğlu ve Özel basın toplantısı ardından gündeme dair soruları yanıtladı.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız'ın, "Hukuka aykırı olarak elde edilen deliller yok hükmündedir" şeklindeki açıklamasının İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Ekrem İmamoğlu davalarıyla ilişkilendirildiği hatırlatılan Dervişoğlu,
“Soruşturmaların, kovuşturmaların ve yargılamaların hukuksuzluğu üzerinden bir kamuoyu kanaati oluştuğu için tüm bunlar tartışılıyor. Hem Ekrem Bey’le ilgili İstanbul’da yapılan yargılamalar hem de yurt sathındaki bazı hususlarla ilgili soruşturmalar, hukuki olmadığı gerekçesi ile kamuoyu vicdanında yer bulmuyor. Eskiden iddianameler millet adına yazılırdı. Geride bıraktığımız dönemler içinde cemaat adına yazılan iddianamelere şahitlik ettik. Mahkemeler de Türk milleri adına karar verirdi, cemaat adına karar alan mahkemelere şahit olduk. Şimdi de şahıslar adına karar veren mahkemeler ve yazılan iddianameler var. Bütün bu tartışmaların odağında hukuksuzluğun yanında iş başındaki yönetime bir güvensizlik de söz konusu oluyor. Bunu bertaraf edebilmek adına da algı yönetimine elverişli birtakım hamleler yapılıyor.”
dedi.
“Milletin olmadığı bir anayasa inşa edilecekse millet bunu kabul etmez”
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un yeni anayasa çalışmaları hakkında "En ideali Meclis’te 400’ü aşkın oyla kabul edilmesidir" şeklindeki açıklaması sorulan Dervişoğlu,
“Yeni bir anayasa yapmak, evrensel anayasa yapma mantığına aykırı bir durum. Türkiye’de ancak bir anayasa değişikliği yapılabilir. Bu zamana kadar yaşanmış değişiklikler de bu kapsamdadır. Mevcut anayasanın üçte ikisi değiştirilmiştir. Bu anayasa değişikliğini nitelikli çoğunluk üzerinden yapmaya kalkışırlarsa bu Türk millerini yok saymak anlamına gelecektir. Dolayısıyla bütün bunlara teşebbüs edenlerin de milletten ne derece korktuğuna delalet edecektir. Bir mutabakat metni olan anayasanın, milletin onayına sunulmadan yaşama geçirilmek istenmesi arzusu dahi bunların hukuka ve adalete nereden baktıklarının delilidir. Milletin olmadığı bir anayasa inşa edilecekse milletin bunu kabul etmesinin mümkün olmayacağı bilinmelidir.”
yanıtını verdi. İsrail ve İran arasındaki gerilime ABD’nin dahil olması ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın verdiği tepki sorulan Dervişoğlu,
“Bizim tepkimiz saatler geçtikten sonra Sayın Cumhurbaşkanı’ndan bir kınama gelmediğinden kaynaklıydı. Her fırsatta kınama yapan bir Cumhurbaşkanı’nın yaşananlara bu sefer mesafeli davranması münasebetiyle tepkimizi ifade etme ihtiyacı hissettik. Gördüğün kadarıyla açıklamasında net bir kınama yok. Bu bir vatandaş tepkisidir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni yönetenlerin bölge coğrafyasında yaşanan benzer gelişmelere daha net tepkiler vermesini beklemek hem siyasetçiler olarak hem de bu ülkenin evlatları olarak hepimizin hakkı.”
şeklinde konuştu.