İYİ Parti TBMM Grup Başkanı İsmail Tatlıoğlu, Meclis'te bir basın toplantısı düzenleyerek ekonomik gidişata ilişkin partisinin tespitlerini kamuoyuyla paylaştı. Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB)'nı merkeze alarak değerlendirmelerini aktaran Tatlıoğlu'nun açıklamasında en dikkat çeken bölüm ise basın mensuplarının partideki krize dair sorularına verdiği yanıtlar oldu.
Türkiye’nin bütçesinin bir faiz bütçesi halini aldığını, şimdiden harcamaların yüzde 32’sinin faiz harcamalarına tekabül ettiğini belirten Tatlıoğlu, açıklamasına şöyle devam etti:
“Türkiye uzun yıllardan beri kendi kategorisindeki ülkelerle başabaş bir seyir içerisinde ekonomisini götürüyor. Son beş yıldır fakirlik kapanında bir Türkiye var. 2013 yılına göre 358 milyar fakirleşmiş bir Türkiye ile karşı karşıyayız. Gelirinin üçte birini kaybetmiş bir Türkiye ile karşı karşıyayız. Buna bağlı olarak vergi gelirini de kaybetmekte, kamu gelirlerini de kaybetmekte o nedenle ciddi bir borçlanma sarmalına girmekte, bu tabii olarak faizi körüklemektedir. Türkiye tekrar kamu borcu, faiz ve enflasyon borcu sarmalına girmiş durumdadır. Türk lirasına olan güven yetersizliği Hazinenin dolar üzerinden borçlandığını görüyoruz. Son iki yıllık döviz borçlanması nedeni ile hazine 135 milyar lira ilave yük altındadır.
Vergi sisteminin de bu finansman yapısını, faiz yükünü ve borçlanma yapısını taşıma kabiliyetinden uzaktır. Özellikle Türkiye’de mali piyasalar, kamu harcama gelir arasındaki farkın açılarak ciddi bir borçlanma sürecine girmesi, faizlerin yükselmesi ve Merkez Bankasının bağımsızlığını terk ederek bir kamu bankası gibi çalışması neticesinin piyasalara yansıması Türk piyasasını yönetilemez bir duruma gelmiştir. Devletin büyük miktarda borç alıcısı fon toplayıcısı olarak piyasalara girdiği durumlarda özel sektör ciddi bir finansman sorunu çeker. Bu sorunun tekrar yeşerdiğini özel sektörün fon kaynağı bulmakta çok zorluk çekeceğini, krediye erişimde ciddi sorunlar yaşayacağını görüyoruz.
Partili Cumhurbaşkanlığı dönemine geçildikten sonra Türkiye’nin toplam büyümesi eksi 2.6’dır bu tarihi bir rakamdır, üzücü bir rakamdır. Bir yapısal tıkanma söz konusudur. Türkiye’yi 18 yıldır yönetenlerin hukuk reformuna, ekonomide reformlara ihtiyacımız var demesi tek başına Türkiye’nin içinde bulunduğu manzarayı göstermektedir. Bu yapısal tıkanmanın aşılması yeni bir siyasal iklimin hakimiyetiyle mümkündür.
Bugün asgari ücretli marjinal vergi oranında patronundan daha fazla vergi vermektedir. Az gelirli ve dar gelirli verginin asıl taşıyıcı durumdadır, bu toplum açısından taşınabilir değildir. Türkiye’de vergisini beyanname ile verenlerin sayısı nüfusun yüzde 2.3’tür, kişi başına düşen vergi 6 bin lira civarındadır. Kamu finansmanında ciddi bir sıkıntı vardır. Bu da kamu finansmanında radikal bir reformla çözülebilir. Türkiye’nin ciddi bir vergi reformunu da içine alan gelir reformuna ihtiyacı vardır.”
HDP ile Anayasa Çalışması İddiaları
Ekonomiye dair açıklamalarının ardından gazetecilerin MHP lideri Devlet Bahçeli'nin de gündeme taşıdığı CHP, HDP ve Saadet Partisi ile birlikte yürütüldüğü iddia edilen Anayasa çalışmalarına ilişkin soruya Tatlıoğlu, "Biz bir siyasi partiyiz, Anayasa gibi bir önceliğimiz hiç olmadı. Toplumun sorunlarına bakıtığınızda bütün anketlerde 20. sıraya bile girmiyor. Güçlendirilmiş ve iyileştirilmiş parlamenter sistemin öncüsüyüz. Siyasi parti olarak uygun bulduğumuz bütün toplantılara girebiliriz. Yaptığımızda bunu açıkça söyleriz. Bizim yerimize başkalarının söylemesi gerçekten manidardır. Ben ve milletvekili arkadaşlarımın hiçbirisi böyle bir çalışmanın varlığına şahit olmadık. Ne AK Parti bunun varlığını doğruluyor ne CHP doğruluyor ne de var olduğunu biz biliyoruz. Böyle bir sis perdesinin arkasında Anayasa çalışmasının olduğu konusunda kanaat var. Biz uzun süredir şikayetçi oluyorduk, özellikle iktidara yakın medya tarafından bize yer vermemesinden; anladık ki, partinin aleyhine konuşmaya karar verirseniz birinci sınıf yerler size veriliyor" yanıtını verdi.
"Hiçbir Şekilde Cumhur İttifakı'nın Mensubu Olmayacağız"
TBMM Grup Başkanı Tatlıoğlu, İYİ Parti'nin Cumhur İttifakı'na katılacağına ilişkin iddiaları ise kesin bir dille yalanladı. Daha önce Bakanlık şartı, koalisyon detayları şerh düşülerek açık kapı bırakılan Cumhur İttifakı teklifine Tatlıoğlu, şu sözlerle kesin bir şekilde kapıyı kapattı:
"Partide aldığımız bütün kararlar ortak alınmaktadır. Şu an bütün milletvekili arkadaşlarımız böyle bir toplantıda böyle bir konunun konuşulduğunu dahi görmedik. Son zamanlarda böyle bir iddiası olan arkadaşın da hiçbir toplantıda konuştuğuna şahit olmadık. Biz İYİ Parti olarak Cumhur İttifakı'nın bir parçası olmayacağız. Bunu bu işi seslendirenler duysun diye net ifade ediyorum. Bugün Cumhur İttifakı Türkiye’yi yanlış yönetiyor, diye en çok bağıran ve milletle beraber olanız. Kim ne şekilde bizi itham ederse etsin hiçbir şekilde Cumhur İttifakı'nın mensubu olmayacağız. Türkiye’yi yönetmek için kurulmuş bir partiyiz.
Böyle bir teklif gelse buna ilk karşı duran biz oluruz. Biz milliyetçi, demokrat ve kalkınmacı bir partiyiz. Anayasanın ilk dört maddesine karşı bir teklif gelirse buna ilk karşı duran biziz. Andımıza burada Meclis’te sahip çıkan, "Türk'üm, Doğruyum, Çalışkanım" demenin nesinden utanıyorsunuz diye Meclis’e karşı sesini çıkaran tek parti de biziz. Bu kapı bizi, ne kadar zorlarsa zorlasınlar Cumhur İttifakı'na çıkarmayacaktır."
İsmail Koncuk'un İstifası
Bursa Milletvekili Tatlıoğlu, dün TBMM'de gerçekleştirdiği basın toplantısıyla partiden istifasını açıklayan Adana Milletvekili Koncuk'un kararını da "Herkesin düşüncesine saygı duyuyoruz biz yeni partiyiz ama arkadaşlarımız eski siyasetçiler. Partiden ayrılmalarına saygı duyuyoruz. Sayın İsmail Koncuk’a da bundan sonraki siyasi hayatında başarılar dileriz. Siyasetin açık ve şeffaf yürütülmesi gayretindeyiz. Biz yaptığını söyleyen söylediğini de yapan bir siyasi parti olarak geldik bundan sonra da böyle devam edeceğiz" sözleriyle değerlendirdi.