İYİ Parti ve MHP arasındaki polemik devam ederken İYİ Parti'den bir "üçüncü yol" açıklaması daha geldi.
Daha önce İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Tolga Akalın, Türk milliyetçilerinin üçüncü bir yol açması gerektiğini vurgulamıştı.
Bugün ise İYİ Parti Muğla Milletvekili Metin Ergun X'ten yaptığı açıklamada üçüncü yol vurgusu yaptı.
"Cumhuriyetle kavgası olanla bizim de kavgamız vardır" diyen Ergun şu ifadeleri kullandı:
Cumhuriyet’in en büyük ve en önemli sosyal projesi, milletleşmedir. Cumhuriyet, Arap kültür emperyalizmiyle ve siyasal İslamcılarla 4 asırlık mücadelenin sonunda kazanılmış zaferin adıdır. Cumhuriyet, İmparatorluk bakiyesinden ulus devlet oluşturma tecrübesidir. Ulus devlet için, ulusun/milletin var ve bütün olması gerekir. Cumhuriyet’in kuruluş felsefesi bunu, yani tek ve sosyolojik anlamda bütünleşmiş milleti öngörmüş, refleksi buna göre şekillenmiş ve bütün gayreti bu doğrultuda olmuştur. Büyük Atatürk’ün ömrü vefa etmediği için Cumhuriyet’in bu iki düşman zihniyeti, yani etnik bölücülük ve siyasal İslamcılık, tam olarak ortadan kaldırılamamış, ihtilaf sahası olarak varlıklarını zayıf da olsa devam ettirmişlerdir. Ancak geçen asrın ikinci yarısından itibaren Cumhuriyet’in kurucu kadrosunun kuruluşla birlikte büyük oranda saf dışı ettiği etnik bölücü ve siyasal İslamcı unsurlar, devlet adamı nosyonundan uzak kimi siyasetçilerin de sırf oy alabilmek için verdikleri taviz noktalarında hücre faaliyetleriyle güçlenerek varlıklarını göstermeye başlamışlardır. Özellikle 70’li yılların başlarından itibaren de örgütlenme faaliyetlerinde mesafe kat etmişlerdir. Bunların oy endişesinden dolayı siyasetçiler tarafından görmezden gelinmesi bu tarz yapılara karşı milli refleksi aşındırmıştır. 70’li yılların ikinci yarısından itibaren ve özellikle 80’li yıllarda etnik bölücü zihniyet, kendi içinde ayrışarak bir kısmı Marksistleşmiş ve Cumhuriyet’e, devlet ve millet varlığına cepheden savaş açmıştır. Diğer bölümü siyasal İslamcılarla bütünleşmiştir. Bu arada siyasal İslamcılar, Cumhuriyet’in yapısıyla ve en büyük sosyal projesi olan “millet” formu ile ilgili olarak “ümmet” inancının saiki ile etnik bölücü unsurların muhafazakar (!) kanadıyla fikir birlikteliği içinde oldukları gerçeğini aleniyete dökmüşlerdir. Cumhuriyet’in “milletleşme” ve “millet” süreç ve formlarıyla problemli bu iki zihniyet, 2 binli yıllarda siyasi birlikteliklerini pekiştirmişlerdir. ‘İki adım ileri, bir adım geri’ formülüyle Cumhuriyet’in değerleri ve kurumsal kültürüyle kavgalarını aleniyete dökerek uygulamayı sürdürmüşlerdir. Cumhuriyet’le kavgası olanla bizim de kavgamız vardır. O yüzden ‘komşuluk’ değil, ‘hasımlık’ içinde oluruz. Solundan sağına kadar birbirinin mütemmim cüzü haline gelen yapılarla komşuluk ve müddefiklik yapmak yerine Cumhuriyet’in kurucu felsefesi olan milliyetçilik meşalesiyle 3. yolda buluşmak şarttır.
Cumhuriyet’in en büyük ve en önemli sosyal projesi, milletleşmedir. Cumhuriyet, Arap kültür emperyalizmiyle ve siyasal İslamcılarla 4 asırlık mücadelenin sonunda kazanılmış zaferin adıdır. Cumhuriyet, İmparatorluk bakiyesinden ulus devlet oluşturma tecrübesidir. Ulus devlet için,…
— Metin Ergun (@MetinErgun48) August 19, 2023