andarma Komando Özel Asayiş Komutanlığı Öğretim Başkanlığı’nda Milli Mücadele'yi engellemeye çalışan ve ülkeyi bir İngiliz zırhlısıyla terk eden Vahdettin'e "hain" dediği öne sürülen Jandarma Yüzbaşı C. H. ile Vahdettin'i savunan Jandarma Astsubay Kıdemli Başçavuş C. D. arasında tartışma çıktı. Başçavuş C. D., yüzbaşıya "Atatürk'e hakaret" ederek yanıt verdi
Disiplin soruşturması sonunda yüzbaşı C. H., 10 gün aylık kesintisiyle cezalandırılırken, astsubay C.D'nin "delil yetersizliği" nedeniyle cezalandırılmasına yer olmadığına karar verildi.
Öte yandan Yüzbaşı C.H.'ye cumhurbaşkanına hakaretten de dava açıldı.
Gazeteci Müyesser Yıldız, davanın geçen hafta yapılan duruşmasını aktardı. Vahdettin'i savunan Astsubay Başçabuş C.D.'nin tanıklarının aynı ama çelişkili ifalder verildiği görüldü.
Yıldız'ın yazısının ilgili bölümü şöyle:
İşte geçen hafta bu davanın ikinci celsesi görüldü. Yaklaşık 4 saat süren duruşmada. C.H. aleyhine ifada veren üç astsubay başçavuş ile Jandarma Özel Asayiş Komutanlığı Öğretim Başkanı Jandarma Albay N.T. tanık olarak dinlendi.
İlk tanık Astsubay Başçavuş C.D., tutanakta yer alan yukarıda aktardığımız bölümü birebir anlatıp Yüzbaşı C.H.’nin padişahlara ve devlet büyüklerine hakaret ettiğini öne sürerken, “Hulusi Akar’ın MSB’ye FETÖ’cüleri doldurduğunu söyledi, ama Tayyip’in adı geçmedi.” ifadesini kullandı. C.D., C.H.’nin annesine küfrettiğini belirtirken de, “Anamı sinkaf edeni vururum. Bizim işimiz askerlik, adam öldürme sanatıdır.” dedi.
Devamında özetle şu diyaloglar yaşandı:
C.D. : “Albay N.T.’nin odasına gittim, yoktu. Cep telefonundan aradım, ‘Biraz sonra geliyorum.’ dedi. Tekrar gittim, durumu arz ettim. Herkesi dinledi.”
Hakim: “Tutanak tutmayıp sözel mi dinledi?”
C.D. : “Ben tuttuğu tutanağı hiç görmedim, içeriğinden haberim olmadı. Ancak mahkemeye intikal edince gördüm.”
Av. Serdar Öztürk: “Vahdettin konusu nasıl geçti?”
C.D. : “Vahdettin kelimesi geçmedi. ‘Osmanlı’nın son padişahları’ diye geçti. Atatürk kelimesi de geçmedi.”
Av. Öztürk: “Jandarma’da Cumhurbaşkanına hakaret edildiğinde nasıl bir işlem yapılıyor? Tutanak mı tutuluyor? Komutanınız Albay N.T.ye bunu da anlattınız mı?”
C.D. : “Evet.”
Hakim: “Özellikle C.H.’nin Cumhurbaşkanını kastederek söylediklerini detaylı anlattınız mı?”
C.D. : “Hayır. Kendisi defalarca rahmetli anneme küfretti. Beni uzun tutmadı. ‘Tamam, ben gereğini yaparım.’ dedi, çıkarttı.”
Av. Öztürk: “N.T. ifadesinde, sizinle telefonla görüştükten sonra tutanak tuttuğunu söylüyor. Şuna bakın, o tutanakta Cumhurbaşkanına hakaret yok. Ayrıca N.T.’nin yanına gittiğinizi, onun tüm astsubayları çağırıp hepsiyle tek tek görüştüğünü anlattınız. Bu tutanak o görüşmeden sonra mı düzenlendi?”
C.D. : “Bilmiyorum, bana vermediler.”
Erdoğan’ın Avukatı: “Sürekli Menzil Tarikatı Ne Alâkâ?”
C.D.’nin çapraz sorgusu sırasında Yüzbaşı C.H.’nin avukatı Serdar Öztürk, JÖAK Tugay Komutanı Y.Z.C.’nin Menzil tarikatı mensubu olduğunu iddia edince Erdoğan’ın avukatı, “Sürekli Menzil tarikatı… Olayla ne alâkası var?” sorusunu yöneltirken Hakim de, “Bunu siz iddia ediyorsunuz. Delilini dosyaya koyun.” dedi.
Bunun üzerine Av. Öztürk, “Sizden MİT’e yazı yazıp Jandarma’da Menzil yapılanması olup olmadığını sormanızı istedik. Ama reddettiniz. Örneğin Orgeneral A.Ç. Menzil tarikatından. İtirazı varsa her yerde yüzleşirim. Dolayısıyla bu çocuğu atmaya çalıştılar. Çoğu yazının altında da A.Ç.’nin imzası var.” karşılığını verirken Erdoğan’ın avukatı, “Hâlâ Menzil diyor.” şeklinde tepki gösterdi.
Her Şeyi Hatırladı Bunu Hatırlamadı
İkinci tanık Astsubay Kıdemli Başçavuş M.U. da tartışmanın içeriğiyle ilgili olarak aynı iddiaları dillendirirken Astsubay C.D. için, “Arkadaşımızın milli manevi hassasiyetleri yüksek. Bizim de aynı şekilde. Ama C.H.’ye cevap vermek istemedim.” dedi.
M.U., tartışmadan sonra JÖAK Öğretim Başkanı Albay N.T. ile görüşüp görüşmediğini hatırlamadığını bildirince Hakim, “Bu kadar konuyu hatırlayıp bunu muğlak bırakmanız…” uyarısında bulundu.
Ancak M.U., benim her duruşmayı izlememden duydukları rahatsızlığı anlatmaya başladı. Hakim de, “Onu sormuyorum. Resmi ifade vermeden önce N.T. seninle görüştü mü?” diye sordu. M.U.’nun, “Mutlaka görüşmüştür.” cevabı üzerine Hakim bir kez daha, “Görüştü mü görüşmedi mi?” sorusunu yöneltti. M.U. bu defa, “Görüştü.” dedi.
Av. Serdar Öztürk’ün, “Vahdettin konusu nasıl geçti?” sorusunu da M.U. “İsim zikredilmedi. Osmanlı padişahları dendi.” diye cevaplandırdı.
Diyaloglar şöyle sürdü:
Av. Öztürk: “Albay N.T.’nin düzenlediği tutanakta, Cumhurbaşkanına hakaretle ilgili bir şey olmadığını biliyor musun?”
M.U. : “Tutanağı ben tutmadım. Devrem olan Albay N.T. gazi kahraman bir Türk subayıdır.”
Av. Öztürk: “Öğrendiğinde, ‘Devrem, komutanım Cumhurbaşkanına hakareti telefonda bildirdi, niye yazmadınız?’ dedin mi?”
M.U. : “Soruşturma sürecini bilmiyorum.”
İfadesinde M.U., “Herkes bizden daha mı Atatürkçü?” derken Mahkeme Hakimi, M.U. ile C.D.’nin ifadeleri arasındaki çelişkilere dikkat çekti.
Bu arada Erdoğan’ın avukatı, “İki saati geçti ya…” diye şikâyetçi olunca Yüzbaşı C.H., “Hayatım sözkonusu Avukat Bey. Cumhurbaşkanına hakaretten yargılanıyorum.” cevabını verdi.
İfadelerde C.H.’nin Adı Bile Yanlış Yazılmış
Üçüncü tanık Jandarma Kıdemli Başçavuş H.F. de C.H.’ye atfedilen söylemleri tekrarlarken Astsubay C.D.’nin olayı telefonda Albay N.T.’ye anlatıp anlatmadığını, yanına gidip gitmediğini hatırlamadığını bildirdi.
Albay N.T.’nin kendisiyle de görüştüğü yönündeki ifadesi sorulunca kesinlikle Albay N.T. ile görüşmediğini belirten H.F., olayın başından sonuna kadar odada olmadığı için Vahdettin konusunun geçip geçmediğini bilmediğini kaydetti.
Hakimin, “Albay N.T.’nin düzenlediği tutanakta Cumhurbaşkanı ile ilgili en ufak bir ifade yok. Sizdeki işleyişe göre, normal mi?” sorusunu, “Bilmiyorum.” diye cevaplandıran H.F., Av. Serdar Öztürk’ün, “İfadenizi okuyup mu imzaladınız? Jandarma’nın disiplin soruşturmasında sizin ve diğer iki tanığın ifadesi maddi hatalarına kadar aynı. Örneğin C.H.’nin adı C.Y. diye yazılmış. Bu diğer iki tanığın ifadesinde de var. Olağan mı? Bu ifadeyi müfettişler mi önünüze koydu?” sorusuna ise, “Ben kendi ifademden sorumluyum. C.Y.’yi hatırlamıyorum. Esasa bakınca, ne olduysa onu anlattım.” karşılığını verdi.
Ve Komutan: “Vahdettin’in Adı Geçti”
Dinlenen son tanık tutanakları düzenleyen JÖAK Öğretim Başkanı Kıdemli Albay N.T. oldu. Astsubay C.D.’nin kendisine anlattıklarını aktaran N.T., sonrasında diğer tanıkların tümüyle görüştüğünü bildirdi.
Hakim, tanıklardan H.F.’nin kendisiyle görüşmediğini belirttiğini söylediğinde N.T., görüştüğünü vurguladı. Ancak duruşma salonunda olan H.F., görüşmediğini tekrarlayınca N.T., “Ben yanlış hatırlıyorum o zaman.” dedi.
Hakim’in bir diğer sorusu, “Vahdettin’in ismini telaffuz ettiler mi?” oldu. Albay N.T., “Evet.” karşılığını verdi. N.T., “Hepsi mi?” sorusunu da, “Hepsi.” diye cevaplandırınca Hakim, “Ama hepsi Vahdettin’in adının geçmediğini söylediler.” hatırlatmasında bulundu. N.T. ise, “Hayır, söylediler.” dedi.
Albay N.T.’nin ifadesi de özetle şu diyaloglarla tamamlandı:
Hakim: “12 Kasım 2021 tarihli tutanağı okuyorum. Bu tutanakta eksiklikler var. Cumhurbaşkanı, özelleştirmeler, gemicikler, tek adam vs. yazmamışsınız. Telefonda öğrendiklerinizi tutanağa neden geçmediniz? Tutanağı bu 8 kişiyle görüştükten önce mi sonra mı düzenlediniz?”
N.T. : “Hepsiyle sözel olarak görüştükten sonra.”
Hakim: “Hepsinden bunları öğrendiniz. Neden yazmadınız?”
N.T. : “C.H’ye karşı bir tavır almak gibi olmasın diye. Objektif olma adına. O tutanak disiplin soruşturmasının başlaması için yeterliydi. Soruşturma sürecinde bunların ortaya çıkacağını bildiğim için yazmadım.”
Hakim: “Askerlikte Cumhurbaşkanına hakaretin karşılığı nedir?”
N.T. : “İhraçtır.”
Hakim: “C.D.’ye karşı yapılan eylemin yanında daha ağır, ihracı gerektiren bir eylem, öğrendiğiniz bir yığın bilgi var. 7 kişi Cumhurbaşkanına hakaret etti diyor ve bu daha vahim olanı tutanağa bağlamıyorsunuz.”
Av. Öztürk: “Bakın, hepsi Vahdettin adının geçmediğini söyledi; ama geçmiş.”
Duruşmanın sonunda Yüzbaşı C.H.’nin avukatı Öztürk, Jandarma’da Menzil dahil tüm cemaat ve tarikat yapılanmasına ilişkin MİT’ten bilgi alınması yönündeki talebini tekrarlarken Av. Süleyman Demirel İlbak da, “Albay N.T.’ye teşekkür ediyoruz. Diğer tanıkların çelişkilerini ve kumpası ortaya koydu. C.H. ile ilgili iddiaların kurgu olduğu ortaya çıktı. Vahdettin’e ‘hain’ dediği için olmadık suçlamalarla karşılaştı. 3 yıldır mağdur.” dedi.
Mahkeme, Av. Öztürk’ün talebini bir kez daha reddederken duruşmayı Aralık’a erteledi.