Bir süre önce Japonya'daki Kürt göçmenlerle ilgili gelen haberler Türk kamuoyunda da büyük yankı uyandırdı.
Zulüm ve eziyet gördüklerini iddia ederek Japonya'ya göç eden Kürtler, çeşitli şehirlerde huzursuzluk çıkartmaya başlamıştı. Dünyanın diğer ülkelerine kıyasla daha homojen bir toplum olma özelliği gösteren Japonlar, bu tür huzursuzluklardan rahatsız oldu.
Nitekim Japonya'da huzursuzluk çıkartan bazı isimlerin Kürtçü terör örgütü PKK sempatizanı oldukları ve terör örgütünün propagandasını yaptıkları da belirlendi.
Bu olaylar üzerine Japonlar, Kürtlerin sınır dışı edilmesini istedi.
TamgaTürk Yayın Yönetmeni Semir Yapıcı, Japon gazeteci Takaaki Ishii ile bir söyleşi yaptı. Takaaki Ishii dışında, Kürtlerin yoğun olarak yerleşmeye başladığı Saitama şehrinde yaşayan 41 yaşındaki Kousuke ve daha önce Japonya'da yaşamış, olayları yakından takip eden bir Türk de TamgaTürk'e konuştu. Bay Kousuke ve daha önce Japonya'da yaşayan Türk çeşitli nedenlerden dolayı kişisel bilgilerini ayrıntılı olarak paylaşmadı. Söz konusu görüşmeler genellikle Ağustos ayı içerisinde yapıldı.
Japon gazeteci Takaaki Ishii, sorularımıza olabilecek en ayrıntılı şekilde yanıt verdi. Bu nedenle kendisine ayrıca bir teşekkürü borç biliyoruz.
"Kürtler Tamamen Kurallarla Yaşayan Bir Topluma Uyum Sağlayamıyorlar"
Japonya'da yaşamış bir Türk, olayların aslında 2014 seçimlerine kadar dayandığını belirtti. O yıl Japonya'daki Türk elçiliği önünde oy kullanılırken Kürt bir grup Türklere saldırdı. O olaylar medyada büyük yer bulsa da Japon halkında infial yaratması ise 2023 yılının başlarında oldu. Olayları şöyle özetledi:
"Kürtlerin sayısı epey arttı hepsi bir bölgede yaşıyorlar. Kawaguchi ve Warabi'de olay çıkarmaya başlayınca (evde geceleri yüksek sesle müzik dinleme, caddede drift, yüksek hızla araç kullanma, kadınlara taciz vs) bölge halkı Nisan ayında Twitter'da tepki göstermeye başladı.
Japonlar eskiden bunları Türk zannediyordu çünkü Türkiye Cumhuriyeti pasaportarı nedeniyle medyada Türk olarak bahsediliyorlardı. Olaylar büyüyünce Japonlar araştırıp bunların Kürt mülteci olduklarını öğrendiler. Artık Kürt mülteci olarak bahsediyorlar. Tepkileri sert ama ellerinden pek bir şey gelmiyor. Polise gidip şikayetçi olmaları başlarda fayda etmiyordu. Japonlar binalarındaki Kürtleri nazikce uyardıklarında saldırıya uğruyorlardı. Daha sonrasında tepkiler artınca bölge milletvekillerinden biri aracılığıyla meclise taşıdılar bölgede önlemler arttı.
Japon siyasetciler açıklama yapıyor ama azınlık şimdilik. Öyle yüksek sesli bir söylem yok.
Sağ partiler daha çok ses yükseltiyor. Ama meclisten yeni göç kanunu çıktı. İltica başvurusu 3 defa reddedilenler deport edilecekler."
"Japonya'daki Kürtlerle eğer irtibatınız olduysa onlar ne diyor? Bu konuda pek bir bilgi yok. Meselenin özünde ne var? Yabancı bir topluma karşı huzursuzluk mu yoksa yabancı bir toplumun uyumsuzluğu mu?" sorularına ise şöyle yanıt verdi:
"Japonya'daki Kürtler turist olarak girip daha sonra iltica ediyorlar ve kaçak olarak inşaat işlerinde çalışıyorlar.
Hem uyumsuzluk hem huzursuzluk diyebilirim. Japonya'da bir kadının boğazının kesilmesi görülmüş şey değildir. Ya da geceleri yüksek sesle müzik dinlenmesi veya 180 km hızla araç sürülmesi. Japonya'daki Kürtler zaten normal vizeye sahip değiller buna rağmen kurallara uymuyorlar bu nedenle Japonlar huzursuzlar. Kürtler de tamamen kurallarla yaşayan bir topluma uyum sağlayamıyorlar."
Hastane İşgali Olayı
4 Temmuz 2023 tarihinde Japonya'nın Saitama şehrinde bir Kürt, evlilik dışı ilişki nedeniyle başka bir Kürt tarafından bıçaklandı. Bu olayın ardından bıçaklanan şahıs ve saldırgan hastaneye kaldırıldı. Olaya karışan diğer Kürtler ise polisin emirlerine uymayınca tutuklandı.
Kawaguchi belediye hastanesinde meydana gelen olaylarda, hastanenin önünü kapatan Kürt gruplar hastanenin işleyişini dört saat boyunca engelledi, hastalar içeriye giriş yapamadı. Nihayetinde Kürt gruplar polis tarafından dağıtıldı.
Kendisi de Saitama'da yaşayan bir Japon olan Kousuke "Bu beni çok etkiledi çünkü büyükannem işgal edilen hastanedeydi." dedi. Sorunun farkında beş yıl önce vardığını belirten Kousuke durumun Japonya'nın genelinde önemli bir sorun haline gelmesinin bu yıl olduğunu belirtti.
Sorunun bilhassa Kawaguchi ve Warabi şehirlerinde yaşandığını belirten Kousuke, "Kürtler alkollü araç kullanma, çarpıp kaçma, reşit olmayan sigara içme, tecavüz ve görgüsüzlük gibi sorunlara neden oldu. Yabancıların ikamet ettiği bölgedeki yabancılar, Kürtlerin eylemlerinin tüm yabancı topluluğa bir saldırıya yol açacağından korkuyorlar. Vatandaşlar da kurallara uymamanın sorun olduğunu düşünüyor. Kürtlerin Japonya'ya gelişlerine karşı çıkmıyorum. Ama her şey Japon kurallarına uymakla ilgili. Japonya'da yaşamak istiyorlarsa Japonca dil eğitimi almaları ve çocuklarının devlet okullarına gitmesi gerektiğine inanıyorum. Ayrıca eğer çalışıyorlarsa vergi ödemeleri gerekir." dedi.
Bir Gazetecinin Gözünden Yaşananlar
Japon haber ajansı Jiji Press'te çalışan ve ekonomik konularda haber yapan Japon bir gazeteci olan Takaaki Ishii yaşananları TamgaTürk'e değerlendirdi. Halkla ilişkiler sorumlusu olarak çalıştığı nükleerle araştırmalar yapan akademik bir topluluktan, organizasyonun küçülmesi nedeniyle istifa ettikten sonra geçen yılın Eylül ayından bu yana serbest gazeteci olarak çalışmaya başladı.
"Bu yılın Mayıs ayında Kawaguchi vatandaşlarının Kürt tacizi nedeniyle mağduriyet yaşadığını sosyal medyadan öğrendim. Japon medyasının bu konuyu haber yapmamasını ve politikacıların konuyu ele almamasını garip buldum." diyen Takaaki, "Bu Mayıs ayından bu yana web sitemde ve SNS'de röportaj ve haber yapıyorum. Japon medyasının güçlü bir liberal tonu var, bu nedenle yabancıların sorunlu davranışlarını haber yapmıyorlar. Politikacılar da insan hakları savunucularının eleştirisinden korktukları için konuya dokunmuyorlar." diyerek örneğine yoğun göç alan Türkiye'de de sık sık rastladığımız bir duruma değindi.
Takaaki sonraki süreci şöyle anlatıyor:
"Raporlarım Japonya'da büyük ilgi gördü, çünkü Kürtler bu yılın Mayıs ayından Temmuz ayına kadar suç işlediler ve polis aralarındaki suçluları tutukladı. Bunda bu yıl Haziran ve Temmuz aylarında Fransa'da yaşanan isyanların da etkisi olduğu görülüyor.
Bu konuyu İngilizce olarak sundum. Türkiye'den e-posta ve sosyal medya aracılığıyla 50'ye yakın yanıt aldım. Almanya'dan, Fransa'dan, İspanya'dan, İtalya'dan ve Kürt mültecilerle mücadele eden insanlardan da e-postalar aldım. Bunlar aynı sorunun kendi ülkelerinde de Türkiyeli Kürtlerle yaşandığına dair haberlerdi. Bana cevap veren Türklerin çoğu muhafazakardı ve Kürtlere karşı iyi hisleri yoktu.
Bu konuyu sitemde İngilizce olarak yayınlamayı bıraktım. Çünkü sitemdeki reklamlar Google tarafından durduruldu ve Twitter'dan uyarı aldım. Irkçılık şüphesi bulunduğunu belirttiler. Ben sadece gerçekleri aktardım ve ırkçılık ya da Kürtlere karşı nefret duymuyorum.
Japonya'da yaşayan yaklaşık 35 Kürt'e ve Japonya dışından yaklaşık 15 Kürt'e şahsen, e-posta yoluyla ve sosyal medya aracılığıyla görüşlerini sordum.
Suçlar Artıyor
Türkiye'den gelen Kürtler, başta Saitama Eyaleti'ndeki Kawaguchi Şehri'nin batısındaki Warabi Şehri olmak üzere suç işliyor ve rahatsızlık veriyor.
Saitama Valiliği Polisi, ülkeye veya etnik kökene göre işlenen suçların sayısını açıklamadı. Ancak basında yer alan "Türk" suçlarının sayısı son bir yılda arttı. Suçluların çoğunun "Kürt" olduğuna inanılıyor. Mahalle sakinleri polise karşı giderek daha fazla güvensizlik duyuyor ve polisin neden doğru bilgi vermediğini merak ediyor. Japonya'da yaşayan Türkler de bu duruma öfkeli.
Sizi ana olaylarla tanıştıracağım:
Temmuz ayında Kawaguchi Şehrinde 56 yaşında bir Türk tutuklandı. Liseli bir kızın vücuduna dokunmak müstehcen bir suçtur.
Bu yıl 1 Ağustos'ta 14 yaşında bir Kürt erkek çocuğu Saitama Valiliği Polisi tarafından tutuklandı. Kawaguchi Belediye Meclisi üyesi bana Kürt olduğunu doğruladı. Temmuz ayında Kawaguchi şehrindeki bir alışveriş merkezinde birkaç Kürt erkek çocuk takılıp sigara içiyordu. Bir güvenlik bunu fark etti. Daha sonra yabancılara ayrımcılık yaptıklarını, havaya uçuracaklarını söyleyerek tehdit ettiler ve mağazaya havai fişek attılar. Bu, korkutma ve işin zorla engellenmesi suçudur. Okula gitmeyen Kürt erkek çocukları bu alışveriş merkezinde toplandı. Yerel halk onlardan korkuyordu.
Bu yıl 4 Temmuz'da Kürt erkekler arasında bir kadının ilişkisi ve sorunu nedeniyle bıçaklı kavga çıkmış, iki kişi ağır yaralanmıştı. Saitama Valiliği Polisi beş Kürt'ü tutukladı. Kurban, fail tarafından araba ile kovalandı, bir Japon'un evinin otoparkında durduruldu ve bıçaklandı.
Bıçaklama olayının gerçekleştiği yer
O gece her iki tarafın yakınları, mağdur ve failin nakledildiği Kawaguchi Belediye Tıp Merkezine koştu. Hastanede karşılaşan iki grup kavga ederek tekrar hastaneye girmeye çalıştı. Bu nedenle Saitama Valiliği Polisine ait özel kuvvetler sevk edildi ve bölgedeki acil tıbbi bakımdan sorumlu olan bu hastanenin işlevi kesintiye uğradı ve gece yarısı yaklaşık beş buçuk saat süreyle hasta alımı durduruldu.
Hastane önünden görsel
Birçok Japon, 2015 yılında Türk büyükelçiliği önünde Kürtler ile Türkler arasında yaşanan arbedenin videosunu izledikten sonra Kürtlerin varlığından haberdar oldu. Bu video, kamu düzeninin iyi olduğu ve yabancılara karşı işlenen suçların göze çarpmadığı Japonya'da şok etkisi yarattı.
Türk ve Kürt Japon eşlerine göre bu durum Kürtler tarafından kışkırtılmıştır. Çünkü Türklerden nefret ediyorlar. Ayrıca televizyonda Türklerin Kürtleri dövdüğüne dair haberler çıkması durumunda Japon kamuoyunun ve hükümetin Kürtlere sempati duyacağını düşünüyordu. Kürtler önceden Japon televizyonunu aradılar.
PKK bayraklarını kaldırıp, "Daha çok Türk ölsün!" diye bağırdılar. Ancak kavga beklenenden daha büyük çıktı.
Japonlar bundan sonra Kürtlerden korkmaya başladı. Japonya'da yakın zamanda yabancılar tarafından herhangi bir isyan yaşanmadı. Japonya'nın 1945'teki yenilgisinden hemen sonra Koreliler öfkeye kapıldı. O tarihten bu yana Japonya'da bu tür bir olay yaşanmadı.
2015 yılındaki bir kavganın görüntüleri, görüntüler NHK Haber'den alındı.
Kürt suç örgütlerinin henüz Japonya'da var olduğu görülmemektedir. Ancak Japonya'da doğan genç nesiller arasında suçlu gruplar da var. Bazı Kürt gençlerinin “Yakuza” çetelerine üye olduklarına dair söylentiler de var.
Vatandaşların Kafasını Karıştıran Bir Sıkıntı
Kawaguchi Şehri sakinlerine göre aşağıdaki sorunlar yaşanıyor. Polisin onları tutuklamasını zorlaştıran bir sorun bu.
Kürtler geceleri parklarda toplanıyor, orada içki içiyor, gürültü yapıyor. Çöpleri dağıtıyorlar. Bu çok eleştirildi ve geçen yıl polisin devriye gezmeye başlamasıyla azaldı.
Ayrıca konutta gürültü yapıyorlar ve çöpleri kalıyor.
Kawaguchi şehrinin bir yerleşim bölgesindeki çöp toplama noktası. Rehber Türkçe olsa bile Kürtler çöp atma kuralına uymuyor. Toplama günü olmamasına rağmen çöpler atılırken, Japon vatandaşlar da temizlik yapıyordu.
Genç erkekler Japon kadınlarını taciz ediyorlar. Ayrıca sokağa idrar yapıyorlar.
Japonya sokakları sessiz. Üstelik Kawaguchi'nin batı kısmı bir yerleşim bölgesidir. Kürtlerin eylemleri dikkat çekicidir. Japonlar Kürtleri uyarsa da düzelmez.
Japonya'daki her şehrin çöp atma konusunda kendi kuralları vardır. Japon şehirlerinde çöp yoktur. Ancak Kürtler çöp atma kurallarına uymuyor. Çöplerini attıkları için sokaklar kirli.
Kürt apartmanlarının çevresi kirli. Aynı zamanda çok kötü bir konut ortamıdır. Küçük bir alanda beş veya altı erkek ve birkaç aile yaşıyor.
Kürt şoförler tehlikelidir. Trafik kazaları nedeniyle vatandaşlar hayati tehlikelerle karşı karşıya kalıyor. Trafik kurallarına uymuyorlar, modifiyeli arabalarıyla ses yapıyorlar, hız limitini aşıyorlar. Onlar da aradaki farkı kapatıyor ve Japon sürücüleri taciz ediyorlar.
Kawaguchi şehrinde onların arabalarının dar yollarda yüksek hızda gittiğine defalarca şahit oldum.
Pek çok Kürt'ün Japonya'da ehliyeti yok, sigortası yok ve çoğu zaman başkasının adı altında araba kullanıyorlar. Trafik kazasına sebep olurlarsa soruşturma zordur. Japon mağdurlar tazminat ödenmeden zarar görebilirler.
Kürtler kapalı bir toplum oluşturuyor. Yıkım ve endüstriyel atık şirketleri Kawaguchi Şehri'nin eteklerinde yoğunlaşıyor. İçeriye bakamıyoruz. Mahalle sakinleri endişeli.
Kawaguchi Şehri'nin batı kesiminde yıkım endüstrisinin toplandığı bir alan.
Kürtler bir şeyler ters gittiğinde gruplar halinde toplanırlar. Polis baskılarını ve Japon vatandaşlarını protesto edip rahatsız ediyorlar. Vatandaşlar bu tehditten korkuyor.
Kürtler gece kavga sırasında toplanıyor. Kawaguchi vatandaşları tarafından görüntülendi.
Kürtlerin Sosyal Medyada Paylaştıkları Fotoğraflar
Japonya'daki Kürtler tuhaf insanlardır. Japonya'da yasa dışı araç kullanmanın ve rahatsızlık vermenin fotoğraflarını SNS'de yayımlıyorlar. Vatandaşlar bu durumdan dehşete düşüyor.
Silaha benzeyen bir şeye sahip bir adam. Japonya doğumlu bir Kürt çocuğu gibi görünüyor. Japonya'da silah yasaktır.
Fransız isyanlarını taklit eden çocuklar.
Japonları Rahatsız Eden Kürt Çocukları
Kürt çocuklarının da Japonları rahatsız ettiğini Kawaguchili vatandaşlardan sık sık duyardım. Japonya'da bunlardan yüzlercesi var gibi görünüyor.
Hafta içi gündüzleri dolaştığımda Kürt görünümlü erkek ve kız çocukların etrafta dolaştığını görüyordum. Okula gittiklerini sanmıyorum. Sokaklarda 10 yaşındaki Kürt görünümlü çocuklar tek başlarına plastik şişe ve tenekeleri tekmelediler. Çocuğa "Okulun nesi var? Çöpleri yere atmayın" dedim. Sonra bana baktı, bisikletine bindi ve tek kelime etmeden uzaklaştı.
Akşam saatlerinde apartmanın balkonunda 5-6 Kürt görünümlü kız takılıyordu. Düşebileceğimden endişelendim. Kürt yetişkinlerin çocukları izlediğine dair hiçbir belirti yoktu.
Kürt yetişkinlerin çocukları izlediğine dair hiçbir belirti yoktu.
Parklarda oynayan Kürt çocuklarında da davranış sorunları görülüyor. Japon çocukların oyuncaklarını alıyorlar, oyun alanı ekipmanlarını tekellerine alıyorlar, gürültülü oluyorlar, şiddete başvuruyorlar ve hatta parklara dışkı yapıyorlar. Bazen Japon bir ebeveyn, Kürt bir ebeveyne şikayette bulunduğunda ya görmezden geliyor ya da "Japonca anlamıyorum" diyerek kaçıyor. Ebeveynlerin düşünceleri Japonya'da normların dışındadır. Disiplin belirtisi yok. Sonuç olarak Japon çocuklar bazı parklarda oynayamıyor.
Bir Kawaguchi sakini, çöp atan 10 yaşındaki bir Kürt çocuğu uyardı. Kürt çocuk karşılık verdi ve arkadaşlarının o Japon'un etrafını sarmasını ve üzerine tükürmelerini istedi. Batı Kawaguchi'deki mağazalarda çok sayıda hırsız var. Ancak ihbar edildiğinde bile polis, baskı yapma konusunda pek hevesli değil.
Japonya'da 6 yıllık ilkokul ve 3 yıllık ortaokul zorunludur. Çocukların yüzde 99'u liseye gidiyor.
Kürt çocuklarının ilkokulu bırakma olasılığı daha yüksek. Japonlar yabancılara zorbalık yapmaz. Ancak Kürt çocukları derslerini yetiştiremedikleri ve Japonca anlamadıkları için okula gitmiyorlar. Kürt velilerin de eğitim konusunda pek istekli oldukları söylenemez.
Okula gitmeyi bırakmış bir Kürt çocuğu, akrabalarının işlettiği bir yıkım şirketinde çalışıyor. Bu uygulama çocuk işçiliğidir ve yasa dışıdır. 2021 yılında 17 yaşında bir Kürt çocuğu inşaatta hayatını kaybetti.
Bir Kürt kızı ailesinin çocuklarının eğitimini görüyor ama bu onun akademik performansını geliştirmiyor. Kürt aileleri ataerkil olma eğilimindedir. Ve kadınlar evde kalıyor. Kadınları sadece şehirde, süpermarketlerde görüyorum. Yetişkin kadınların çoğu muhtemelen evde kaldıkları için obezdir.
Kürt ailelerin çok çocuğu var. Japonya'da doğum yapıyorlar. Japon hükümeti onlara mali destek sağlayacak.
Yabancı bir kültür olan Japonya'ya bir Kürt kızı getirildi ve hiç arkadaşı yoktu. Gelecek kaygısı ve stresinden dolayı akıl hastası oldu. Bıçağı kalçasına saplayarak kendine zarar verdi. Bunu bana Japonya'daki Kürt toplumunu araştıran biri söyledi.
Çocuklarımın geleceğinden endişe ediyorum.
Sorunların Başlangıcı: PKK Şüphesi
Takaaki Ishii sorunların genellikle, Güney Saitama Eyaletindeki Kawaguchi Şehri'nin batısındaki Warabi bölgesinde meydana geldiğini belirtiyor. Takaaki'nin aktardığında göre bunlar Tokyo'ya komşu kasabalar ve buralar sanayi bölgeleri olduğu için çok sayıda yabancı işçinin bulunuyor. Nitekim yolların kesiştiği yerlerden birisi de bu bölge. Takaaki Tokyo'nun merkezine giden Keihin-Tohoku Hattı adında bir tren yolunun da olduğunu belirtiyor. Aktardığına gör bu bölgedeki arsa ve kiralar Tokyo'ya göre biraz daha ucuz.
Takaaki'nin aktardığına göre buradaki Kürtler yıkım şirketleri ve endüstriyel atık işletmeleri işletiyor ve bölgede yaşıyor. Tarım arazisi ile şehir arasındaki sınıda malzeme ve endüstriyel atıklar için bir depo inşa eden Kürtler, 2010 yılı civarında bölgede toplanmaya başladı.
Bununla birlikte Takaaki Kürtlerin, Japonya ekonomisinin dünyaya açıldığı ve patlama yaşadığı 1990'lı yıllardan bu yana bölgede bulunduğunu belirtiyor. Takaaki, Kürtçü terör örgütü PKK'ya da dikkat çekerek "Japonya'ya mülteci olarak geldiler. Bu insanlardan bazıları yıkım işini öğrenip şirket kurdu. Bir Kürt, PKK'lıların ilk önce Japonya'da üs kurmak için buraya yerleştiklerine dair söylentileri aktardı." ifadelerini kullanıyor.
Takaaki ayrıca Japonya'da yabancı işçileri ve göçmenleri kısıtlayan birçok düzenleme bulunduğunu belirtiyor.
Sorunların son iki yılda daha da kötüleştiğini belirten Takaaki, bunun nedenini koronavirüs seyahat kısıtlamalarının kaldırılmasının ardından bölgeye çok sayıda yeni Kürt'ün akın etmesine bağlıyor. Ayrıca 15 yaşın üzerindeki Japonya doğumlu Kürtlerin de sorun yaratmaya başladığı belirtiliyor.
Takaaki sorunların artmasıyla ilgili, "Geçmişte Kürtlerle ilgili ufak tefek sorunlar yaşandı. Politikacılar ve hükümetler bunu görmezden geldi. Ayrıca soruşturmaların zaman alması nedeniyle polis bunu hafif bir suç olarak ihmal etti. Bu yıl Kürt halkına yönelik eleştiriler yaygınlaştı. Bunun nedeni muhtemelen sakinlerin artık soruna tahammül edememeleridir." dedi.
"Yerel halk Kürtlerin işlediği suçlar hakkında ne düşünüyor?" sorusuna Takaaki, Kawaguchi vatandaşlarının yabancılara karşı oldukça hoşgörülü olduğunu ve şu ana kadar Kürtlere karşı herhangi bir ayrımcılık ya da protesto yaşanmadığını belirtti. Ayrıca Takaaki'nin aktardığında göre birçok Japon'un Kürt sorunundan haberi yoktu.
Takaaki, "İkinci Dünya Savaşı'ndaki yenilginin ardından Japonlara okulda ve genel olarak toplumda yabancılarla iyi geçinmeleri öğretildi. Aksi takdirde işgal ve başarısızlığın ardından Japonların uluslararası toplumda hayatta kalması mümkün olamazdı. Almanya ile aynı durum." dedi.
Bu nedenle yabancıların davranışlarına şikayet etmeden katlanan pek çok insan olduğunu belirten Takaaki, Kürtlere yönelik ayrımcılıktan çok az söz edildiğini belirtti.
"Yaklaşık 10 yıl önce Kawaguchi vatandaşları Kürtlere destek faaliyetleri yürütüyordu." diyen Takaaki "Ancak Kürtler küçük sorunlara çabuk sinirlenirler, minnettarlıklarını ifade edecek kelimeleri yoktur, yasa dışı eylemlerde bulunurlar, kapalı bir toplumda yaşadıkları için Japonca'yı anlamazlar. Sonuç olarak bu tür vatandaş destek faaliyetleri ortadan kalktı. Kürtler bu nedenle toplumdan izole oluyor." diye ekledi.
"İnsan hakları savunucuları da Japonya'daki Kürtleri savundu." diyen Takaaki, durumu şöyle özetledi:
"Kürtler Türk hükümeti tarafından zulüm göreceklerini iddia ediyorlar. Hükümet dışı sol partilere dahil olan aktivistler, Kürtlerin, Japon hükümetini kendilerine soğuk davranmakla suçlamasını teşvik ediyor.
Avukatlar ve idari katipler için Kürtler müşteridir. Kürtlere hukukta boşluk öğretiyorlar. Kürt halkının tutumu da biraz değişti."
"Sorun Nasıl Çözülebilir?"
"Sorun nasıl çözülebilir?" sorusuna ise Takaaki Ishii oldukça ayrıntılı bir yanıt veriyor.
"Sorunun birçok yönü var. Her sorunu çözmek zorundayız." diyen Takaaki önerilerini şöyle sıraladı:
Sistemdeki Sorunlar
Kürt sorununun nedeni Japon sistemidir. Japonya'da yaşayan Kürtler, Japonya'da kalmak için Japonya'nın yabancı yönetim sistemindeki kusurlardan yararlanıyor.
Japonya basit işçilik ve inşaat sektöründe yabancı işçiyi kabul etmiyor. Ayrıca yabancı işçiler Japonca öğrenmekle yükümlüdür.
Türkiye ile Japonya arasındaki uzun süredir devam eden dostluğun bir göstergesi olarak 90 gün gibi kısa süreli kalışlarda vize muafiyeti getiren diplomatik bir anlaşma mevcut. Kürtler bunu kullanarak Japonya'ya rahatlıkla girebiliyorlar.
Kürtler kaldıkları süre boyunca akrabalarının şirketlerinde çalışıyorlar. Yasal kalma süreleri dolduğunda tekrar ziyaret etme yoluyla ya yeniden geliyorlar ya da yasa dışı şekilde ülkede kalmaya devam ediyorlar. Yahut Türk hükümeti tarafından zulme uğrayan Kürt siyasi mülteciler olduklarını iddia ediyorlar. Mülteci statüsüne başvurarak Japonya'da kalmaya çalışıyorlar.
Japon hükümeti, mülteci başvurularının sayısını prensipte ikiyle sınırlandırmak için Göç Kontrol Yasasını değiştirdi. 2024'te yürürlüğe girecek. Şu ana kadar yabancılar birçok kez sığınma başvurusunda bulunabildi. Bu süre zarfında sınır dışı edilmeleri mümkün değildir. Bir başvurunun karara bağlanması yaklaşık üç yıl sürdüğü için Kürtler onaylanmasa bile defalarca başvuru yaparak Japonya'da kalmaya devam ediyorlardı. Yedi kez başvuran bir Kürt tanıdım.
Pek çok Kürt, sınır dışı edilene kadar göçmen tesislerinin dışında belirsiz yasal statü olan "geçici tahliye" altında yaşıyor. Prensip olarak şartlı tahliye edilenlerin çalışamaması gerekiyor ama Kürtler akrabalarının şirketlerinde çalışarak para kazanıyor.
Kürtler Japonya'da doğum yapıyor. Ayrıca, Japon yasalarına göre mülteciler varlık sahibi olamasalar da hisse senedi satın alabiliyorlar. Akrabalarının şirketi kurmasına ve hisselerin sahibi olmasına izin verdiler. Japon hükümeti, çocukları veya şirketleri olan Kürtleri sınır dışı etmeyecek.
Japonya ve Türkiye'nin uzun süredir devam eden dostane ilişkileri olduğundan vize incelemesini değiştirmek zordur. Ve Japon hükümeti kendilerine mülteci diyenleri geri çeviremez. Kürtlerin çoğu yalan söylüyor.
Kawaguchi Şehrinde Sorunlar
Kawaguchi şehri, yabancılarla bir arada yaşamayı teşvik etmiş, yabancı dillerde hizmet sunmuş ve Japonca ile aynı sübvansiyonları sağlamıştır. Bu yabancılar arasında popülerdi. Ancak Japon vatandaşlarından Çin ve Kürtlerin rahatsızlıklarına yönelik eleştiriler arttı ve belediye başkanı sessiz kaldı.
Kawaguchi şehri halkla ilişkiler faaliyetleri yürütüyor ama Kürtler bunu görmezden geliyor ve Japonların söylediklerini dinlemiyor.
Japon Ekonomisinden Kaynaklanan Sorunlar
Japon ekonomisi, azalan doğum oranı ve yaşlanan nüfus nedeniyle küçülüyor. Bunlar arasında Kürt yıkım endüstrisinin son yıllarda oldukça büyümüş olduğu görülüyor. Bir evi yıkmak fiziksel olarak zorlu bir iştir. Japonlar günümüzde bu tür işler yapmıyorlar.
Kürt operatörler Kürt akrabalarını düşük ücretlerle çalıştırıyor. Ayrıca işçilere ihtiyaç duydukları sigortayı da ödemiyorlar. Bu nedenle işleri ucuza alıyorlar ve pazar paylarını genişletiyorlar. Birçok şirket yasa dışı olarak endüstriyel atık atıyor. Düşük fiyat nedeniyle Kürt yıkım endüstrisi pazar payını artırıyor.
Bazı Japonlar, Kürtlerin yasa dışı faaliyetlerine göz yumarak onlardan faydalanıyor. Bu yüzden Kürtler Japonya'da kalabiliyor. Ancak Kawaguchi vatandaşlarının eleştirileri üzerine vergi dairesi ve polis son iki aydır bu kişiler hakkında soruşturma yürütüyordu.
Japonya'daki Türkiye Büyükelçiliğinin Konuya Bakışı
Türk Büyükelçiliği, konu sorun haline gelinceye kadar birkaç yıl boyunca konuyu ihmal etti. Kürtler Türk hükümetini eleştiriyor ve PKK'nın propagandasını yapıyor.
Japon bir parlamenterin personeli de Türk Büyükelçiliğindeki kişilerin ilgili parlamenterlerden bilgi topladıklarını söyledi.
Türk Büyükelçiliği, Türk işçilerinin Japonya'da çalışmasına izin verilmesi için Japon hükümetiyle görüşmelerde bulunuyordu. Ancak Japon hükümeti Kürt meselesi nedeniyle bu teklifi reddetti. Ülkeden ayrılmaya getirilen kısıtlamalar müzakereleri ilerletebilir.
Kürt sorununun çözümü için kurum ve politikaların düzeltilmesi gerekiyor. Ancak Japonya'da Cumhurbaşkanı Erdoğan gibi güçlü bir siyasi lider her zaman eksik olmuştur. Düzeltme yavaş yavaş gelecektir.
Ayrıca Japonlar iyi huyludur ve başkalarına karşı katı olamazlar. Hükümetler de aynı özelliklere sahiptir. Dolayısıyla Japonların yabancıları ve Kürtleri yönetmesi zor olacaktır.
Japonların Tepkisi
Takaaki Japonların oalylara tepkisini şöyle anlatıyor:
Japonlar internette Kürt meselesini eleştirmeye başladı. Bunlar sıradan insanlar. Vatanseverler, muhafazakarlar ve göçmen karşıtı işçiler de son aylarda bu konuya odaklandılar.
Bu arada, Kürtlere yardım eden insan hakları savunucularının yanı sıra muhalefet ve komünist partiler de sessiz kaldı.
Ancak aşırı sağ Kawaguchi şehrine gelerek konuşmalar yapmaya başladı. Ayrıca savunmasız Kürt halkına yönelik birkaç saldırı vakası da rapor edildi.
Temmuz ayında bir gün, bir Kürt adamla evli olan Japon bir kadın ve küçük çocuğu Kawaguchi şehrinde yürürken, birdenbire sokakta orta yaşlı bir adam şöyle demiş: "Japonları rahatsız etmek istemiyorsanız, Kürtler Japonya'dan defolun" dedi ve gitti.
İkisi korktu ve çocuk ağlamaya başladı. Bu adamın kocası yasal olarak Japonya'da kalıyor, bir Japon ile evleniyor ve işini sessizce yürütüyor. Asla yasa dışı bir şey yapmamış, sessiz bir insan olduğu söyleniyor. Çocuğun herhangi bir ayrımcılığa maruz kalma deneyimi yok ve şoku atlatmasının zor olduğu söyleniyor.
Temmuz ayında bir akşam, engelli bir Kürt kızının, yakınlarda yaşayan orta yaşlı bir adam tarafından düşürüldüğü bildirildi. Kızın amcası şikayetçi oldu. Adam ayrıca akrabalarını toplayıp protestoya gideceğini söyledi. Koronavirüs nedeniyle tıbbi tedavi altındaydım ancak çatışmadan endişelendim ve durumun ayrıntılı bir şekilde açıklanmasını istedim. Ertesi gün mahalle derneğinin Japon bir üyesi oradaydı ve failden özür dilemesini istedi.
Bu tür anlaşmazlıklar sadece işleri karıştırır. Ayrıca yabancılara karşı ayrımcılık yayılırsa Japon toplumu çürüyecek. Endişeliyim.
Japon Politikacıların Tutumu
Takaaki Japon politikacıların konuya ilişkin tutumlarıyla ilgili Türkiye'den tanıdık olduğumuz sahneler anlatıyor:
Bu noktada Kawaguchi Şehir Meclisi, baskıyı güçlendirmek için Japon hükümetine, Saitama Eyaletine ve polise yazılı bir görüş sundu. Ancak "Kürt" isminden bahsetmedi. Tek beyanı bu.
Bu bölgeden seçilen Japon Parlamento üyesinin adı Yoshitaka Shindo'dur. Büyükbabası, II. Dünya Savaşı'nda Iwo Jima Muharebesi'nin Japon komutanı olan ve çatışma sırasında ölen General Tadamichi Kuribayashi'dir. Dedesi kahraman olduğu için muhafazakarlar tarafından seviliyordu. Ancak kendisi bu konuda da sessiz kalıyor. Vatandaşlar eleştirmeye başladı.
Japon hükümeti göçü genişletmeye hazırlanıyor. Ancak muhalifler son bir aydır dikkatlerini Kürt meselesine çevirdiler. Japonya'nın her yeri Kürt meselesini internetten öğreniyor.
Bu yaz Japonya'nın dört bir yanından yerel politikacılar Kürt ve Çin meselelerini incelemek üzere Kawaguchi Şehri'ni ziyaret ediyor. İlgi yayılıyor, dolayısıyla Japon hükümetinin harekete geçme ihtimali var.
Kürtler Ne Yapmak İstiyor?
Kürtler Japonya'ya para için geliyor.
Yıkım sektöründe çalışarak Japonya'da ayda yaklaşık 200 bin Yen ile 300 bin Yen (bin 350 ABD Doları ile 2 bin 100 ABD Doları) kazanıyorlar. Japonya'da bu gelirle geçinmek zor. Ancak eğitimsiz oldukları için Türkiye'de iyi iş bulamıyorlar, hatta daha az kazanıyorlar. Bu nedenle yalan söyleseler bile Japonya'da kalıyorlar ve ayrılmıyorlar.
Birkaç Kürt aile de yıkım işlerini büyük kârlarla yürütüyor. Bir Kürt adam internet televizyonunda mülteci olduğunu söyledi. Bir Ferrari veya kruvazör kiraladı ve onu sürerken çekilmiş bir fotoğrafını Instagram'da yayınladı. Bir Türk bunu buldu ve internete yaydı. Japon'un, Japon-Brezilyalı (Japonya'da yaşayabilecek) eşi adına bir şirkete başvurup kiraladığı söyleniyor. Ama bu oldukça pahalı. Japonlar buna çok sinirlendi.
Japonya'daki Kürtlerin Özellikleri
Takaaki Ishii, Japonya'da yaşayan Kürtlerle yaptığı görüşmelerden edindiği izlenimleri de paylaştı:
Japonya'da yaşayan 10'a yakın Kürtle internet üzerinden ve yüz yüze konuştum. Benim izlenimim onların tuhaf insanlar olduğu yönünde. Bencildirler, asla özür dilemezler, asla davranışlarını değiştirmezler, eğitimsizdirler. Japonca ya da İngilizce konuşamıyorlar. Bana e-postalar gönderiyorlar ama çeviri yazılımıyla okumaya çalışsanız bile yazım yanlış olduğundan çeviremezsiniz.
Geleceği düşünmüyorlar. Kürtlerin geleceği göremediğini, resmi olarak işe başvurmam gerektiğini söyledim. Ancak bunun için hiçbir çaba sarf etmiyorlar. Ve tereddüt etmeden yalan söylerler.
Arabaları, parayı ve kumarı severler. Çok az insan Japon toplumu ve Japon halkıyla işbirliği yapmayı düşünüyor.
Onlar İslam dışı insanlardır. Benim anlayışıma göre Müslümanların güçlü bir ahlak anlayışı vardır çünkü İslam 'Allah'ın gözünün' bilincindedir. Ama kötü şeyler yapıyorlar. Kawaguchi'de ayrıca tek bir küçük cami bulunmaktadır. Çoğu İslam'ı uygulamıyor.
Türk özelliği de yok. Birçok entelektüel Türk ile ilişkim var. Türk vatandaşı olduklarının bilincindedirler ve Türk olmanın gururunu yaşıyorlar. Tıpkı Japonlar gibi. İslam ve Türk kültürü konusunda eğitim almışlardır. Ama Kürtler Türklere benzemiyor.
Kürtler klanlar halinde örgütlenmiştir. Japonya'da klanlar arasında çatışma yaşanıyor. Klan içinde bile çekirdek aile ve diğerlerinin arası kötü. Birbirlerini eleştirip kavga ediyorlar.
Kürt ailesinin Batı Avrupa ve Amerika'daki gibi bir suç çetesine dönüşmesinden endişe duyuyorum. Yıkım sektörü artık kârlı. Ancak yıkım işi kârsız hale gelirse suç örgütü ortaya çıkabilir. Kürtlerin azınlığının uyuşturucu kaçakçılığına karıştığı yönünde söylentiler var. Yerel çetelerle bağlantılı gruplar da var.
Ve Kürt toplumu çok kapalı. Japonlarla pek alakaları yok. Japonların öfkesini tanımıyorlar.
Üç ay önce Kürtlerle bir arada yaşayabileceğimi umuyordum ancak fikrimi değiştirdim. . Artık Türkiye'ye dönmelerini istiyorum.
Ayrıca onları terk etmek Japonya ile Türkiye arasındaki dostane ilişkileri de zedeleyecektir. İşin garibi, Japon medyası Kürt suçlarını “Türk suçları” olarak aktarıyor. Japonya'da yaşayan Türkler ve kendi ülkelerindeki Türkler buna öfkeli.
PKK İlişkisi
Takaaki Ishii'ye "Japonya'daki Kürtlerin PKK ile ilişkisi var mı?" diye de sorduk. Takaaki "Bundan emin değilim." dese de Japonya'da yaşayan Kürtlerin etkinliklerinde Kürtçü terör örgütü PKK'ya ait bayrakların bulunduğuna ilişkin görselleri bizimle paylaştı. Takaaki şunları anlattı:
"Kamuya açıklanmamış olsa da Japon Kamu Güvenliği İstihbarat Teşkilatı, 2020'den bu yana Saitama'daki Çinli, Türk, Türk Kürtleri, Uygurlar ve Afganları izlemek için Saitama Birimi'ni oluşturuyor.
Kürtlerin düzenlediği Nevruz'da PKK, YPG ve PYD'nin bayrakları dalgalanıyor.
Derneğin Genel sekreteri Vakkas Çolak'tır. Şu anda Japonya'da Tokyo Yabancı Diller Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olarak çalışıyor. Sponsor, Kürtleri çalıştıran bir inşaat şirketinin başkanı olan Japon sağcı bir aktivist. (Editör notu: Vakkas Çolak'ın Türk düşmanı bir Kürtçü olduğunu anlamak için Twitter'ına bakmak yeterli: https://twitter.com/vakkasjp)
PKK ile bağlantılı olduğu bilinen gazeteci İrfan Aktan, Japon aktivistlerin davetlisi olarak bu yılın Şubat ayında Japonya'yı ziyaret etti. Kawaguchi'deki Kürtleri araştırdılar ve Japon hükümetini eleştirdiler. Japonya'da, Kuzey Koreli gruplar Japonya'ya yönelik terör faaliyetleri nedeniyle izleniyor. Aktan, Kuzey Koreli bir gruba gitti.
Ayrıca Kürtlerin derneklerinin gizemli bir parası var. Geçtiğimiz yıl Japonya'da, güzel bir Kürt mülteci kızın ana karakter olduğu “Benim Küçük Ülkem” adlı bir film gösterime girdi. Filmin sponsoru bilinmiyor ancak bu söz konusu dernek tarafından destekleniyor.
Ancak Kürtlerin çoğu Japonya'ya para için geliyor. Bu nedenle pek çok kişi PKK'ya karışmaktan çekiniyor. Bunun nedeni polisin denetimini sıkılaştırması.
Kürt yıkım işçileri, bu kadar tehlikeli koşullarda endüstriyel atıkları kamyonlarla taşıyor.
Kürtlerin işyerlerinin toplanma yeri, Japonların girmesi zordur.
Kürt erkekleri geceleri böyle toplanırlar. Japonya'da geceleri sokakta toplanmak alışılmış bir şey değil, bu yüzden Japonlar onlardan korkuyor.
Japonya mülteci alımını durdurmalı! Aksi takdirde yabancılar Japonya'da çoğunluk veya Japon kültürünü alt üst edecek bir seviyeye gelirse, bu durum Japonya için 2. Dünya savaşından daha büyük bir yıkım getirir ve Japonya için çok daha büyük bir potansiyel tehlike haline gelir! Ben Japon kültürüne ve Halkına ve Ülkesine hep saygı duyar ve oluşturdukları bu örnek kültür ve güçlü ekonomi ve her yönü ile yarattıkları bu ülke için onları takdir eder ve hayranlık duyarım, Allah Japonları ve Japonya'yı ve halkını korusun Amin.
Başından sonuna kadar tek seferde büyük bir dikkatle okudum.Muazzam bir röportaj olmuş çok teşekkür ederim aydınlandım. Benim şahsi kanaatim yakın zamanda PKK nin japonya kolu kurulup toprak falan isterler bunlar. Gittikleri heryerde istenmeyen insanlar kanaatimce suçu kendinlerinde aramalilar.
Kürtler (tarih, karakter, kültür ...) üstüne on yıllarca çalıştığım için anlattıkları beni hiç şaşırtmadı. Tek şaşırtan şahsın Kürtleri ne kadar iyi analiz etmiş olduğuydu. Söyledikleri harfiyen doğru. Kürtlerin hepsinin yapacağı, sadece de Kürtlerin yapacağı şeyler. Japon bile Kürtlerin Türklere hiç benzemediğini çözmüş. Bizdeki bazı angutlar da Kürtlerin aslen Türk odluklarını anlatmaya çalışsın halen.
Biz bu ayılarla yüzlerce yıl yaşamaya çalıştık ama olmadı. Bir türlü eğitemedik bunları. Her türlü hakkı verdik ama pislik bir toplum oldukları için hep daha fazla istiyorlar. Elini verirsen kolunu kapar sonra da bacağını niye vermedin diye bıçaklar seni. İnsanlıktan nasibini alamamışları yola getirmek mümkün olmadığı için mecburen zor kullanmak durumunda olunca da pislik batı “Türkler Kürtlere zulmediyor” diye algı yapıyor tüm dünyada. Avrupa ve Amerika tarafındakiler şimdi oranın başına bela olsun da görsünler Kürtler ne pislik bir toplulukmuş.
insanın virüsü gibiler. nereye gitseler problemler.
Birde Jeff Kingston, Arudou Debito ve Alexis Dudden gibi Çin’den fonlanan sözde gazeteci ve uzmanlarda sözümona Japonya’nın ne kadar ırkçı olduğundan bahsederler ama Doğu Türkistan, Kuzey Kore ve Tayvan meselelerinde tamamen suspus olurlar. Bu Alexis Dudden aynı zamanda Ermeni palavralarını da savunan bir Türk düşmanıdır.
I'm concerned about Japan's approach towards the PKK-connected Kurds, which mirrors past mistakes made in Germany and they tried everything and never were able to integrate them into the society. The German police label PKK Kurds as organized crime, reporting they disregard rules and laws systematically, engaging in criminal activities to fund the PKK. This could lead to significant issues for Japan. Numerous articles in Germany, Netherlands, France, Belgium, UK and Scandinavia and across Europe highlight this. Japan should consider a strict strategy similar to Singapore's, promptly sending back the ones to their home countries who are not following the laws and cause issues. Resolving issues with Kurds has proven challenging for any country in Europe, because of their clan mentality. The U.S. faced a similar situation with Kurdish clan migration and associated crimes - search "Nashville Street Gang Kurdish" on Google for reference.
Malesef gittikleri her yeri mahvediyor bunlar doğu güney doğu Anadolu bölgesi insanlarının hepsi böyle uyuşturucu satıcılığı yapıyor suç işliyorlar ve kalabalık gezerek insanlara zarar veriyorlar Türkiye'de de öyle insanları rahatsız edip kavga ediyorlar sonra arkadan bir sürü akraba toplayip gelip insanlara saldırıyorlar Türkiye'de Avrupa'da yaptıklarının aynısını yapıyorlar.. bunlar dünyanın en medeni yerini cehenneme çevirir afganlar pakistanlilar da böyle
Türkiye ve Japonya bu konuda ortak bir çalışma yapmalıdır. Türk hükümeti, başta Vakkas Çolak olmak üzere terörle iltisaklı tüm Kürtlerin vatandaşlığını iptal etmeli ve Japonya'nın Türklere tanıdığı nimetlerden faydalanmasına engel olmalıdır. Milli kimliğimizin lekelenmesini ne zaman ciddiye alacağız merak ediyorum. Avrupa ve ABD çok meraklı kendilerine, oraya deport edilseler keşke. Japonların hak etmediği bu tecrübeyi onların yaşamasını isterdim.
Türklere kırmızı bunlara ayrı farklı renk pasaport verilmeli onların yaptıklarıda tc devletine olumsuz yansıyor en azından tc ama ikinci sınıf vtndas die ibare koyulmalı
Kendim Tokyo'da yaşıyorum ve sahibi İranlı tarafından yürütülen dönerci dükkanında bir Kürt ile tanıştım ve konuştum. Yanımda Türkiye'den iki arkadaş daha vardı ve turist olarak gelmişlerdi ve onlar da gördü konuşmayı. Dönercide çalışan ile biraz samimi olunca kendisi de Kürt olduğunu söyledi ve bana aynen bunu söyledi: "Abi, burayı da pislettik!" Nasıl yani dedim. Anlamadım. "Abi hapise girmeyen tanıdığım yok!" Hapis mi, ne yapmışlar dedim! "Abi ne ararsan var, eroin, hırsızlık, taciz ve tecavüz." Tecavüz deyince bir de pis pis ve sesli güldü ve canım çok sıkıldı. Bir de çok komik gibimiş anlattı, genç bir Kürt elemanın biri tuvalet bulamamış, dönerci dükkanının tam yanına afedersiniz büyüğünü yapmış. Dilleri yok, meslekleri yok, çoğu da PKK'li. Japonlar bunları Türk sanıyorlardı ama Kürt olduklarını sonra ve çok geç öğrendiler.
Japonun tek derdi Kürt olsun anasını satayım radyasyonlu suyu okyanusa boşalt sonra tek derdin kurt olsun sokaklari çok temiz ama doğanın anasını bellediler
Ulan osmanliya bi kez daha kufur ettim nasil doguyu ermenilere vermezsin de balkanlari elimizden kacirirsin diye. Hocam tek care vize uygulanmasi artik
Japonya'da bu kürtleri bazen gece klüplerinde görüyorum. Kızlara zorla sarkanları mı ararsın zaten direkt tipten belli ediyorlar. Bir ara bu kürtlerin çıkarttığı olaylar yüzünden gece klübüne bile alınmamıştım türk pasaportum var diye.
Japonya bu kürtler yüzünden tehlikede.Türkiyede en fazla canlı bomba olan ırk kürtlerdir.Kürtler düzeni bozmada kullanılırlar.İsrail,amerika gibi ülkelerin tetikçileridirler.Ülkenizle israil arasında bir sorun olduğunda kesinlikle bu kürtler size tehdit oluşturacaktır.Uyuşturucu satmak onların en sıradan işidir.
Japon medyası pek çok yabancı çıkar grubu tarafından kontrol edilmektedir. Politikacılar da öyle. Bu da Japonların Kürtlerin yanlışlarını doğru bir şekilde rapor etmesini ya da eleştirmesini zorlaştırıyor. Aslında, Japon suçluların isimleri kamuoyuna açıklanıyor. Ancak yabancı suçluların isimleri gizli tutuluyor. İyi niyetli Japonlar Türkiye'nin harika bir ülke olduğunu kabul ediyor. Türkiye ve Kürtlerin farklı olduğunu anlıyorlar. Ancak medya Kürtleri 'Türkler' olarak haberleştiriyor. Türkiye'nin onurunu zedeliyorlar. Japon halkı medyayı cezalandırmadıkları için utanç duyuyor. Türkiye'den özür dilemek istiyorum. Japonya'nın yardımınıza ihtiyacı var. Lütfen iyi insanları korumak için bize yardım edin. Türkler, Japonlar ve Kürtler. Kötü insanlar hepsine zarar veriyor.
Gayet önemli bir yazı olmuş. Japonya’daki birçok sol örgüt ne yazıkki Çin ve Kuzey Kore istihbaratıyla bağlantılıdır. Zaten bu SDP’nin lideri olan Mizuho Fukushima da adeta Japonya’nın Leyla Zanası gibidir. Japon kardeşlerimiz bilmeliler ki Çin ve kuklası Kuzey Kore PKK ve TİKKO gibi terör örgütlerinin en büyük destekçilerinden biridir.
Tek söyleyeceğim nefretinizde boğulun. 1000 yıldır beraber yaşıyoruz. Sanki siz çok farklısınız. Sanki bilmiyoruz sizi. Avrupada birbirinizi görünce yolunuzu değiştiriyorsunuz.
ulkemizi 1 gram ileri tasimayan kurdlerin neden insanlik tarihinde devlet kuramadigi simdi daha net anlasildi her yerde aynilar
Domuzlar gittikleri yeri de ahıra çeviriyorlar
kürtler mübadele ile ırağa yollansın türkmenler gelsin herkese pasaport verilmesin ülke yıkılmış haberimizi yok her taraf suriyeli lan buney işgal ettirdiler ülkeyi sinir krizi geçiriyorum.
Japonya’da bunların olmasına mı yanayım, buradan oraya gidebilecek parayı bulabilmelerine mi yoksa pasaportumuzu rezil etmelerine mi? Lanet bir topluluksunuz. Suriyeliler’le aranızda fark yok gözümde…
Son derece güzel bir röportaj olmuş. TamgaTürk'e de bu yakışırdı. Her satırında bilgi aldığımı ve doğru bilgiye ulaştığımı hissettim. Semir Bey'i de tebrik ediyorum...
Thank you to the Tamga Turk editorial team for the excellent reporting. My name is Takaaki Ishii, and I cooperated with this project. It's a pity that I can't read or write Turkish. The actions of the Kurdish residents in Japan could destroy the long-standing friendship between Japan and Turkey.
Hintlilerden sonra dünyanın başına gelmiş en büyük kötülük bunlar..