Tek adam yetkileriyle kontrol altına aldığı Merkez Bankası eliyle fantastik "Faiz sebep, enflasyon sonuçtur" teorisini hayata geçiren AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Türkiye'yi derin bir ekonomik buhrana soktu.
Bir yıl içerisinde Türk lirasının değerinin yaklaşık yarısını kaybetmesiyle alım gücü süratle azalan Türk vatandaşları, tükettikleri ekmekten dahi tasarruf etmeye çalışıyor.
Kış mevsiminin en sert günlerinde bile vatandaşlar kar altında Halk Ekmek kuyruklarında defalarca görüntülendi.
Bir yıl içerisinde Türk lirasının değerinin yaklaşık yarısını kaybetmesiyle alım gücü süratle azalan Türk vatandaşları, tükettikleri ekmekten dahi tasarruf etmeye çalışıyor.
Kış mevsiminin en sert günlerinde bile vatandaşlar kar altında Halk Ekmek kuyruklarında defalarca görüntülendi.
Ekonominin Kitabı: Yoğun Kar Altında Halk Ekmek Kuyruğu
— TamgaTürk (@TamgaTurk) January 24, 2022
Halk Ekmek A.Ş Yönetim Kurulu Başkanvekili Özgen Nama, “Bu bizim son kapasitemiz, kuyruğa girenlerin yarısı ekmek alamadan evine dönmek zorunda kalıyor”https://t.co/HOrP2mxwme pic.twitter.com/jglreGxrnu
"Ekmek Yetiştiremiyoruz"
Kuyruklara ilişkin bir açıklama yapan Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı, "Kadıköy'de biz bir atıksız dükkan açtık. Bunu uzun uzun anlatırım ama yanına talepten dolayı Halk Ekmek satan bir yer oluşturduk. Bağdat Caddesi üzerinde açtık. Şu anda ekmek yetiştiremiyoruz. Halk ekmek yetiştiremiyoruz" dedi.
"Şöyle bir algı var: Kadıköy'de Bağdat Caddesi'nde oturan herkes çok zengindir. Hayır. 1980’li yıllarda, 90’lı yılların başında memurlar emekli ikramiyesiyle Bağdat Caddesi'nde bir ev satın alıp oturabiliyordu. Evet o emlakın değeri yükseldi ama sizin emekli maaşınız hiç değişmedi" diyen Odabaşı, "Kadıköy’ün dışında Bağdat Caddesi'nin dışında bir emekli ne kadar maaş alıyorsa Bağdat Caddesi'nde oturan emekli de o kadar maaş alıyor. Konutunun değeriyle orada oturanın geliri aynı oranda artmadı. Onun için Bağdat Caddesi'nin üzerinde Halk Ekmek sattığımız noktada ekmek yetiştirmekte zorlanıyoruz. Şimdi bunu üniversite öğrencilerine götürdüğünüzde bu yoksulluk daha da derinleşiyor. Onun için herhangi bir ücret almadan bu hizmetleri yapmaya devam ediyoruz" ifadelerini kullandı.
"Şöyle bir algı var: Kadıköy'de Bağdat Caddesi'nde oturan herkes çok zengindir. Hayır. 1980’li yıllarda, 90’lı yılların başında memurlar emekli ikramiyesiyle Bağdat Caddesi'nde bir ev satın alıp oturabiliyordu. Evet o emlakın değeri yükseldi ama sizin emekli maaşınız hiç değişmedi" diyen Odabaşı, "Kadıköy’ün dışında Bağdat Caddesi'nin dışında bir emekli ne kadar maaş alıyorsa Bağdat Caddesi'nde oturan emekli de o kadar maaş alıyor. Konutunun değeriyle orada oturanın geliri aynı oranda artmadı. Onun için Bağdat Caddesi'nin üzerinde Halk Ekmek sattığımız noktada ekmek yetiştirmekte zorlanıyoruz. Şimdi bunu üniversite öğrencilerine götürdüğünüzde bu yoksulluk daha da derinleşiyor. Onun için herhangi bir ücret almadan bu hizmetleri yapmaya devam ediyoruz" ifadelerini kullandı.