Edirne Cezaevi'nde tutuklu bulunan eski Kürtçü terör örgütü PKK'nın siyasi uzantısı olan HDP'nin Eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'e açık mektup yayımladı.
Provokatif ifadelerle dolu olan mektupta, yer yer Akşener'i iğneleyici yer yer de koşullu tehdit ifadeleri yer aldı.
İYİ Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener'e açık mektubum. pic.twitter.com/Pft295UtnT
— Selahattin Demirtaş (@hdpdemirtas) March 8, 2023
Kürtçü Demirtaş paylaşımına, "İYİ Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener'e açık mektubum" başlığıyla giriş yaptı ve şu ifadeleri kullandı:
"Sayın Genel Başkan, bu mektubu HDP seçmeni kimliğimle kaleme alıyorum. Millet İttifakının Cumhurbaşkanı adayı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte Millet İttifakındaki partilerin genel başkanları ve iki belediye başkanı olarak tarihi bir dönemde zorlu bir görev üstlendiniz. Öncelikle hayırlı olsun diyor, başarılar diliyorum
"Bu tarihi seçim öncesinde toplumun büyük bölümü 'birleşe birleşe kazanacağız' sloganlarıyla umudu büyütmeye çalışırken sizin, partimiz HDP'ye dönük bazı açıklama ve yaklaşımlarınızın bu amaca uygun olmadığını düşünüyorum" ifadelerinin yer aldığı mektupta şunlar kaydedildi:
"HDP'li bir seçmen olarak sizi daha iyi anlayabilmek için bazı konuların netleşmesinde büyük yarar görüyorum.
Siz Millet İttifakı'nın bir parçası olarak kendi ittifakınızdaki partilerle bile kıran kırana bir müzakere yürüttünüz. Size hak olan müzakere siyaseti, HDP için neden bir hak değil?
HDP seçmenini ikinci sınıf yurttaş, iradesiz vatandaş olarak görmediğinizden eminim. O halde HDP'nin, oy vereceği Cumhurbaşkanı adayı ile müzakere yapmasının nasıl bir sakıncası olabilir?
Kaldı ki HDP'nin defalarca açıkladığı gibi müzakere başlıkları da Eylül 2021'de HDP'nin ilan ettiği 11 maddelik tutum belgesidir, öyle gizli kapaklı şeyler de değil.
HDP destek kararı alırsa Sayın Kılıçdaroğlu çok yüksek olasılıkla Cumhurbaşkanı olacak ve siz de Cumhurbaşkanı Yardımcısı olacaksınız. Ayrıca partiniz birkaç bakanlık görevi üstlenecek.
Provokasyonuna devam edeb Demirtaş, Akşener'e şu soruları yöneltti:
1- HDP'li seçmen olarak benim oyumu istiyor musunuz? Benim de oyumla Cumhurbaşkanlığı Yardımcılığı ve bakanlık koltuklarına oturacağınıza göre beni nasıl ikna etmeyi düşünüyorsunuz? Bu arada, yerel seçimlerde Millet İttifakının belediye başkanlarının kazanmasını sağlayan HDP oyları için “istemem” demediğinizi de hatırlatırım.
2- HDP'nin bakanlık isteği olmamasına rağmen bazı arkadaşlarınız “HDP'ye bakanlık vermeyiz” diyerek biz HDP'li seçmenleri incitmiş, ötekileştirmişti. Şimdi bu arkadaşlarınız HDP seçmeninin oylarıyla bakanlık koltuklarına oturmaya adaylarsa bizi ikna etmeniz gerekmez mi?
3- HDP demokratik ilkeler dışında herhangi bir talepte bulunmadığını açıklamasına rağmen “HDP ile diyaloğu CHP kurabilir ama taviz verilemez, talepleri de bu masaya getirilemez” dediniz. Demokratikleşmeye dair talepleri taviz olarak mı görüyorsunuz?
Eğer iktidar olursanız ve HDP'nin talepleri sizin masanıza gelmeyecekse bize hangi masayı öneriyorsunuz? Elli yıldır yapıldığı gibi bizi yine “terörle mücadele masasına” mı yönlendirmeyi düşünüyorsunuz?
4- HDP de HDP seçmeni de eşitler arası, omuz hizasında yapılacak bir müzakere dışında hiçbir üstenci, dayatmacı, egemen bakış açısıyla yaklaşımı asla kabul etmeyecektir.
Sorunlarımızın demokratik siyaset alanında, barış içinde, çağdaş şekilde konuşarak çözülmesi dışında herhangi bir yöntemi benimsemiyoruz. Sizin önerdiğiniz başka bir yöntem var mı?"
Akşener'in Kürtçe bilmemesine rağmen mektubunun sonunda Kürtçe ifadelere yer veren Demirtaş, "Son söz, sayın Akşener bil ki biz Kürdüz. Biz Kürt halkı kimlik, dil, kültür, sanat ve tarih sahibiyiz. Biz davamızda da haklıyız. Hiç unutulmasın!" ifadelerini kullandı.
Bahadırhan Bey Hocam, şöyle bir kanaatim var, sizinle de paylaşmak isterim: Seçimi Kılıçdaroğlu kazanırsa HDP’nin, eski AKPlilerin oyu ile kazandı diye lanse edecek ve gel-git yaptığı şeklinde lanse edilip sol cenahta daha da kinlenilen Akşener, tıpkı İnce’nin 2018 Haziran seçimi sonrası mobbinge uğraması gibi etkisiz bir mensup muamelesi görecek. Ancak eğer seçimi Kılıçdaroğlu kaybeder, İYİP de yüksek bir oy alırsa, ekonomi daha da kötüye gideceği ve HDP&AKP eskileri, TİP gibi Maocular ile kazanılmadığı görüldüğü için güçlü İYİP kendi adayını muhalefetin ortak adayı yapabilecek, ekonomi kötüye gideceği için hoşnutsuzluk artacak, kısa süre sonra ya erken seçim veya Erdoğan’ın zaten son dönemi. Etkisiz eleman durumuna kendimizi getirmeyelim…
Neden bu Kürtçü arkadaş aksener'e mektup yolluyor? Muhatabı Kılıçdaroğlu olması gerekirken neden böyle bir provokasyon yapıyor?
Babacan, Davutoğlu ve Güntekin Onay ile nasıl oturuyorsa sizinle de oturur merak etmeyin. Mide diye bir şey yok belli ki.