CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Suriye’de son yaşananlara ilişkin olarak değerlendirmelerde bulundu. Esad'ın devrilmesinden birkaç saat önce "Esad'la görüşülmesi lazım" diyen Özel bu kez “Esad ülkesini demokrasiye kavuşturamadı. Rejimin çökeceği belliydi” ifadelerini kullandı. Özel,“Türkiye, sınırlarında terör devletine ya da devletçiklerine izin veremez. Türk Silahlı Kuvvetleri, Türkiye’nin güvenliği için nerede olması gerekiyorsa orada olur” dedi.
Özel, sığınmacılarla ilgili olarak da “Kimin elinde ne silah var belli değilken, İsrail bomba atmaya devam ederken, insanların hemen eşlerini, çocuklarını alıp gitmesini kimse beklemesin” diye konuştu. Özgür Özel, AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a 3 öneride bulundu:
“1.Türkiye, Suriye’nin kalıcı istikrarı için soğukkanlı ve yapıcı katkıda bulunmalıdır.
2.Türkiye oradaki askerlerinin güvenliği ve yanı başımızda terör devleti, devletçikleri oluşmaması için doğru bir tutum belirlemelidir.
3.Türkiye’deki sığınmacıların en kısa sürede ülkelerine dönecek ortamı sağlanıp, dönüş için teşvik edici hazırlıklar yapılması gerek.”
Hürriyet yazarı Hande Fırat, bugünkü yazısında Özgür Özel’in Suriye’de yaşanan son gelişmelerle ilgili yaptığı değerlendirmelerini aktardı. “Fırat’ın doğusunda istikrar mümkün değil. Büyük resme bakıp, Suriye’yi bir bütün olarak istikrara kavuşturmak lazım” diyen Özel, vatandaşların genel beklentisinin aksine konuşarak şunları kaydetti:
“Suriye’nin toprak bütünlüğü, istikrarı sağlanmadan kimse ‘Türkiye de buradan çeksin gitsin’ diyemez. Yani o sınırdan Türkiye’ye tehdit gelmiyor olması, Türkiye’ye namlu çevrilmeyeceğinin garanti altına alınmış olması lazımdır. Erdoğan bana laf yetiştireceğine Amerika’ya ve İsrail’e bu konuda en net ve sert tutumu takınıp, Türkiye’nin bir ve bütün bir Suriye’ye komşu olmasıyla ilgili iradesini ortaya koysun.”
“Bugün bile terör örgütleri listesinde olan HTŞ’nin İdlib’deki başkanının, Suriye başbakanı noktasına gelmesinden sevinç duyacak halim yok” diyen Özel, şöyle devam etti:
“Esad’ın gitmesi demokratik bir Suriye’ye, çoğulcu bir yönetime ve serbest seçimler sonucunda Suriye’deki tüm kesimlerin temsil edildiği, barışçıl ve toprak bütünlüğü sağlanmış bir Suriye’ye sebebiyet verirse benim esas sevincim o gün olur. Hızlı bir biçimde geçici hükümetten, kalıcı bir istikrar hükümetine geçilmeli. Süreç devam ettikçe seçimle gelen ve başarıyla değişen her hükümet siyasi istikrarı perçinleyecektir. Adil ve eşitlikçi bir anayasal düzenin kurulması lazım. Herkesin buna nasıl katkı yapabileceğine kafa yorması lazım. Petrol gelirlerinin adil bir şekilde merkezi hükümet eliyle ve eşit vatandaşlık üzerinden bütün Suriyeliler tarafından paylaşıldığı bir düzlem, istikrar düzlemi olacaktır.”
Her aileden önce erkeklerin Suriye’ye geçerek evleri ve geride ne kaldığını görmek istediğini hatırlatan Özel “Kimin elinde ne silah var belli değilken, İsrail bomba atmaya devam ederken, insanların hemen eşlerini, çocuklarını alıp gitmesini kimse beklemesin” dedi.
Özel, Almanya’nın uyguladığı maddi teşvik paketinden yola çıkarak şu öneride bulundu:
“Türkiye’nin bu konuda Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, sığınmacılardan endişe eden kim varsa herkesin elini taşın altına sokacağı bir süreci yönetmesi gerekiyor. Suriyeliler için bir eve dönüş paketi hazırlaması gerekiyor. Belli bir tarih konularak, şu tarihe kadar dönecek olanlar paketten yararlanabilir denilebilir. Türkiye’de doğmuş çocukların ileride Türkiye’de üniversite okuyabilmeleri için bazı öncelikler tanınabilir. Türkiye’ye tatile, alışverişe gelmek istediklerinde vize kolaylığı sağlanabilir. Belli hastalıklarda Türkiye’deki hastanelere sevk için kolaylık verilebilir. Dönecekleri yerlerde altyapının kurulmuş ve konutlarının inşa edilmiş olması da önemli olacaktır. Son dönemde Türkiye’den birçok fabrika ekonomik gerekçelerle özellikle Mısır’a taşınıyor. Türkiye, Suriye’de sınıra yakın yerlerde fabrika kurması için işinsanlarını teşvik edici önlemleri hayata geçirebilir.”
Editör: Semir Yapıcı
Mantıklı konuşmuş. Hayatının çoğunu Türkiye'de geçirip sonra HTŞ'nin yönettiği bir ülkeye hiç düşünmeden gitmek isteyecek fazla insan yoktur. Devlete burada büyük rol düşüyor.