İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında İYİ Yaşam Gelir Modeli'ni açıkladı.
Parti tarafından yayımlanan tanıtım kitapçığında Akşener'in modele ilişkin söylediği "Bugün geldiğimiz noktada İYİ Yaşam Gelir Modeli; bir lütuf değil, bir zorunluluk hâlini almıştır. Bu yüzden de sosyal bir hak olarak kurumsallaşmalıdır" sözü yer alıyor.
İYİ Parti, proje ile birlikte yoksulluk oranını yüzde 48 azaltmayı, yoksulluk açığını yüzde 23 düşürmeyi ve yıllık kişi başı geliri yüzde 6 artırmayı vadediyor.
Modelin hayata geçirilmesi halinde 18-26 yaş arası tüm gençlere ve medyan gelirin yarısının altında kalan 4 milyon hanedeki kadınlara her ay bin lira tutarında evrensel temel gelir desteği sağlanacak.
Tanıtım kitapçığında yer alan bilgilere göre Türk toplumunun en yoksul kısmı Z ve alfa kuşakları oluşturuyor. Türkiye'deki çocukların yüzde 46,5'i, gençlerin yüzde 34'ü, kadınların ise yüzde 30'u en yoksul yüzde 29'lik gruptaki hanelerde yaşıyor.
Parti tarafından yayımlanan tanıtım kitapçığında Akşener'in modele ilişkin söylediği "Bugün geldiğimiz noktada İYİ Yaşam Gelir Modeli; bir lütuf değil, bir zorunluluk hâlini almıştır. Bu yüzden de sosyal bir hak olarak kurumsallaşmalıdır" sözü yer alıyor.
İYİ Parti, proje ile birlikte yoksulluk oranını yüzde 48 azaltmayı, yoksulluk açığını yüzde 23 düşürmeyi ve yıllık kişi başı geliri yüzde 6 artırmayı vadediyor.
Modelin hayata geçirilmesi halinde 18-26 yaş arası tüm gençlere ve medyan gelirin yarısının altında kalan 4 milyon hanedeki kadınlara her ay bin lira tutarında evrensel temel gelir desteği sağlanacak.
Tanıtım kitapçığında yer alan bilgilere göre Türk toplumunun en yoksul kısmı Z ve alfa kuşakları oluşturuyor. Türkiye'deki çocukların yüzde 46,5'i, gençlerin yüzde 34'ü, kadınların ise yüzde 30'u en yoksul yüzde 29'lik gruptaki hanelerde yaşıyor.
Hangi Parayla?
200 milyar Türk lirasına mâl olması planlanan modeli ise vergi politikalarında yapılacak olan değişiklikler ve karbon vergileri finanse edecek. Projenin tanıtım kitapçığında "2022 bütçesinde vergi gelirlerinin 1.43 trilyon TL olması hedeflenirken bu miktarın yaklaşık dörtte biri kadar bir miktarın (336 milyar TL) vergi harcaması olarak gelirlerden düşmesi öngörülmektedir. Bir başka ifadeyle, vergi istisnaları ve muafiyetleri toplanması hedeflenen vergi gelirlerinin dörtte biri boyutuna ulaşmıştır. Bu vergi istisna ve muafiyetleri kalem kalem, yıl bazında ve gerekçe gösterilerek açıklanamamakta, dolayısıyla da getirilen muafiyet ve istisnaların kamu yararı doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığına dair herhangi bir bilgi yer almamaktadır. Oysa 5018 sayılı kanun gereği getirilen vergi muafiyeti ve istisnalar için etki analizi şart koşulmuştur. 2022 yılında 335 milyar TL’ye ulaşması öngörülen bu vergi harcamaların pandemi nedeniyle de arttığını söylemek inandırıcı değildir. Nitekim 2017 referandumu ve sonrasında başlayan yeni yönetim sistemi ile beraber vergi harcamalarının çok arttığı göze çarpmaktadır. 2006-2016 arasında ortalama yüzde 6.5 olan vergi harcamalarının vergi gelirlerine oranı, sonraki dönemde hızla artarak son yıl itibarıyla yüzde 23.49’a yükselmiştir. Vergi muafiyet ve istisnalarının oranının 2006-2016 arasındaki ortalama oran yüzde 6.5’a çekilmesi durumunda 2022 yılında 247 milyar TL’lik ek bir kaynak ortaya çıkacaktır. Dolayısıyla etki analizi yapıldıktan sonra kamu yararı olmayan vergi istisna ve muafiyetlerinden vazgeçilmesi durumunda evrensel temel gelir için gerekli olan kaynağın çok önemli bir bölümü bulunmuş olacaktır" ifadeleri yer alıyor.
Proje Hayata Geçirilirse Sonucu Ne Olacak?
İYİ Parti, söz konusu modelle birlikte şunları vadediyor:
"Ekonomik özgürlüğe ihtiyacı olan kişilere (örn. Aile içi şiddet mağdurları) sosyo-ekonomik özgürlük sağlayacak.
Geleneksel refah programı uygulamalarındaki yoksulluk tuzağını ortadan kaldıracak.
Kişilere daha iyi veya daha çok kazanacakları işler için bekleme/arama özgürlüğü verecek,Yapısal işsizlik ile sistematik olarak mücadele yollarını açacak.
Otomasyonun sonucu olarak yeni işlere uyum sağlayamayan işçilere beceri geliştirme eğitimlerine katılma imkanı verecek.
Devletin diğer refah programlarına kıyasla daha az bürokrasi ile daha fazla kişiye, çok daha basit şekilde ulaşmasına yol açacak.
Geleneksel refah programlarında görülebilen yolsuzluk gibi durumları azaltıp, ortadan kaldıracak. Kişilerin düşük ücretli işlere muhtaç olmalarının önünü kesecek.
Kişilerin iş kurmak için risk almasına imkan tanıyacak. Durgunluk dönemlerinde ekonominin dengelenmesine yardımcı olacak.
Kişilerin herhangi bir patronaj olmadan sanat ve bilime yönelmesine yardımcı olacak. Ülke içi köyden kente göçü büyük miktarda azaltacak.
Yoksulluk oranı yüzde 48 oranında azalacak.
Yoksulluk sınırının üzerine çıkmak için gereken ortalama düzeyi belirten yoksulluk açığı yüzde 23 düşecek.
Türkiye’de ortalama kişi başına düşen gelir yıllık %6 artacak.
Gelir eşitsizliğini ve gelir dağılımını ölçen Gini kaysayısı olumlu anlamda %8 oranında azalacak.
Gelirden en fazla pay alan %10’un elde ettiği gelirin en az pay alan %10’un elde ettiği gelire oranı şeklinde hesaplanan P90/P10 oranı da %25 oranında azalarak gelirin daha adaletli şekilde dağılması sağlanacaktır."
"Ekonomik özgürlüğe ihtiyacı olan kişilere (örn. Aile içi şiddet mağdurları) sosyo-ekonomik özgürlük sağlayacak.
Geleneksel refah programı uygulamalarındaki yoksulluk tuzağını ortadan kaldıracak.
Kişilere daha iyi veya daha çok kazanacakları işler için bekleme/arama özgürlüğü verecek,Yapısal işsizlik ile sistematik olarak mücadele yollarını açacak.
Otomasyonun sonucu olarak yeni işlere uyum sağlayamayan işçilere beceri geliştirme eğitimlerine katılma imkanı verecek.
Devletin diğer refah programlarına kıyasla daha az bürokrasi ile daha fazla kişiye, çok daha basit şekilde ulaşmasına yol açacak.
Geleneksel refah programlarında görülebilen yolsuzluk gibi durumları azaltıp, ortadan kaldıracak. Kişilerin düşük ücretli işlere muhtaç olmalarının önünü kesecek.
Kişilerin iş kurmak için risk almasına imkan tanıyacak. Durgunluk dönemlerinde ekonominin dengelenmesine yardımcı olacak.
Kişilerin herhangi bir patronaj olmadan sanat ve bilime yönelmesine yardımcı olacak. Ülke içi köyden kente göçü büyük miktarda azaltacak.
Yoksulluk oranı yüzde 48 oranında azalacak.
Yoksulluk sınırının üzerine çıkmak için gereken ortalama düzeyi belirten yoksulluk açığı yüzde 23 düşecek.
Türkiye’de ortalama kişi başına düşen gelir yıllık %6 artacak.
Gelir eşitsizliğini ve gelir dağılımını ölçen Gini kaysayısı olumlu anlamda %8 oranında azalacak.
Gelirden en fazla pay alan %10’un elde ettiği gelirin en az pay alan %10’un elde ettiği gelire oranı şeklinde hesaplanan P90/P10 oranı da %25 oranında azalarak gelirin daha adaletli şekilde dağılması sağlanacaktır."