Muharrem Sarıkaya, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin'le canlı yayında röportaj yaptığı esnada İHA muhabiri Ahmet Demir'e tokat atmıştı.
Olayın görüntülerinin ortaya çıkması sonrasında gelen tepkilerin ardından Sarıkaya, HaberTürk Ankara Temsilciliği görevinden istifa etmişti.
HaberTürk'te yeniden köşe yazılarına "İkinci şans" başlıklı yazıyla başlayan Muharrem Sarıkaya, "Ciner Medya Grubu yöneticilerimin, meslektaşlarımın ve arkadaşlarımın bana karşı tutumları, destekleri de en büyük tesellim oldu. Bütün bunları bana tanınan ikinci şans olarak görüyorum… İkinci şansın üçüncüsü olmadığını da biliyorum. Bu bilinçle tekrar merhaba diyorum…" ifadelerini kullandı.
İLGİLİ HABER
Muharrem Sarıkaya Ses Teknikerini TokatladıOlayın görüntülerinin ortaya çıkması sonrasında gelen tepkilerin ardından Sarıkaya, HaberTürk Ankara Temsilciliği görevinden istifa etmişti.
İLGİLİ HABER
Muharrem Sarıkaya HaberTürk'ten İstifa EttiHaberTürk'te yeniden köşe yazılarına "İkinci şans" başlıklı yazıyla başlayan Muharrem Sarıkaya, "Ciner Medya Grubu yöneticilerimin, meslektaşlarımın ve arkadaşlarımın bana karşı tutumları, destekleri de en büyük tesellim oldu. Bütün bunları bana tanınan ikinci şans olarak görüyorum… İkinci şansın üçüncüsü olmadığını da biliyorum. Bu bilinçle tekrar merhaba diyorum…" ifadelerini kullandı.
"İnsan Yaşamında İstemeden Yapıp Anında Pişman Olduğu Olaylar Vardır"
"İnsan yaşamında istemeden yapıp, anında pişman olduğu olaylar vardır. Benim de başımdan geçti; medeni bir toplumda yaşayan bireyler olarak yapılması gereken ne varsa. yapıldı. Bir anda öfke kontrolü yapamamanın yarattığı refleksle muhatabını rencide edici bir hareketin faili olarak, muhatabımdan özür diledim. Yargıda uzlaşarak helalleştim; medya grubumuzda temsile dair görevlerimden de istifa ettim... Kısaca vicdanen ve etik açıdan, kusurlu bir davranışın sahibi olarak yapılması gerekenleri yaptım. Belirli bir süre de yazılarıma ara verdim…" diyen Sarıkaya yazısında şu ifadelere yer verdi:
"Bu Kadarı da Fazla"
"Gazetecilikten başka hiçbir işi olmayan, 43 yılını sadece yazmakla geçiren bir yazar için yazılarından uzak kalmanın ne demek olduğunu biliyorum. Bu süreçte tesellim, bireyi olmaktan gurur ve onur duyduğum Türk insanının bağrının ve vicdanının ne denli güçlü olduğunu da bana bir kez daha göstermesiydi. Yolda, otobüste, metroda, trende; o kadar çok mesaj ve telefon aldım ki…Kimi, 'Defalarca özür diledin, buna rağmen hak etmediğin ölçüde küfür ve linçle karşılaştın; bu kadarı da fazla ama…' dedi... Bazıları, 'Bunlara karşı, ne yanıt verdin, ne dava açtın; hoşgörülü davrandın... Yazılarına başla…' cümleleri ile yaklaştı."