AKP'ye yeterince radikal İslamcı olmadığı için muhalif olan Furkan Vakfı'nın yurdunda bir çocuğun istismar edildiği ileri sürüldü.
OdaTV'nin haberine göre mürteci Alparslan Kuytul ve liderliğini yaptığı radikal İslamcı Furkan Vakfı'nın yurtlarında çocuklara yönelik birçok istismar olayı yaşandığı ortaya çıktı.
OdaTV'nin haberinde 2018 yılında açılan dava dosyasında istismar edilen bir çocuğun annesinin de ifadesi yer aldı.
İddiaya göre İstanbul Sultangazi'de yaşayan Çilem A., mürteci Furkan Vakfı'na sempati duyduğu için çocuklarını bu vakfın Adana'daki yurtlarına gönderdi.
Çilem A.'nın ifadesine göre çocuklarından birisi istismar edildi.
OdaTV'nin haberine göre mürteci Alparslan Kuytul ve liderliğini yaptığı radikal İslamcı Furkan Vakfı'nın yurtlarında çocuklara yönelik birçok istismar olayı yaşandığı ortaya çıktı.
OdaTV'nin haberinde 2018 yılında açılan dava dosyasında istismar edilen bir çocuğun annesinin de ifadesi yer aldı.
İddiaya göre İstanbul Sultangazi'de yaşayan Çilem A., mürteci Furkan Vakfı'na sempati duyduğu için çocuklarını bu vakfın Adana'daki yurtlarına gönderdi.
Çilem A.'nın ifadesine göre çocuklarından birisi istismar edildi.
Yurt Görevlileri İnkar Etmedi
Olay dava dosyasında şu şekilde anlatıldı:
"Kendisinin yaklaşık olarak 1,5 yıldır İstanbul ili Sultanbeyli ilçesinde ikamet ettiğini, oğlu M.'yi Seyhan ilçesinde bulunan Furkan Vakfı'na ait Sadakat yurduna yerleştirdiğini, oğlu M.'nin diğer oğlu E.'yi yanında misafir olarak Sadakat yurduna götürdüğünü, sonrasında oğlu E.'nin Furkan Vakfı'nın himayesinde bulunan Sufa yurduna yerleştirdiğini, 2009-2012 yılları arasında oğlu E.'nin bu yurtta kaldığını, 2012 yılında görevli polis memurlarının işyerine gelerek kendisini Çocuk Şube Müdürlüğüne götürdüklerini ve burada oğlunun kaldığı yurttaki çocukların cinsel istismara uğradıklarını öğrendiğini, burada oğlunun cinsel istismar olmadığına dair bilgi alınmasının yapıldığını, oğluyla sonrasında yaptığı konuşmada oğlunun yurtta iki çocuğun tacize uğradığını ancak kendisinin tecavüze uğradığını söyleyerek itirafta bulunduğunu, yurtta meydana gelen olaylarla ilgili olarak yurtta bulunan İzzet Taş, Erol Arduç, İbrahim Kılıç, Hasan Koyuncu, Sami Adıgüzel ve ismini hatırlamadığı vakıf ve yurt sorumlusu hocalarla görüştüğünü, bu şahısların bu konuyu inkar etmediğini, kendisinin Alparslan Kuytul ile görüşmek istediğini ancak görüşemediğini, Alparslan Kuytul'un kendisiyle görüşmek istemediğini söylediklerini, İzzet Daş'ın vakıf içerisinde hocalarda sorumlu olduğu, Erol Arduç'un Alparslan Kuytul'un sekreteri olduğunu, Mustafa Karalar'ın vakfın muhasebesine baktığını beyan ettiği."
Bununla birlikte başka bir olayı da davada YÖZ10SÖ ismiyle gizli tanık olarak ifade veren kişi anlattı.
"Cinsi Meylinden Dolayı"
Gizli tanık ifadesinde Furkan Vakfı'na ait Sadakat yurdunda yurt sorumlusunun yaptığı cinsel tacizi şöyle yer aldı:
"2006 yılında Sadakat erkek yurdunda Ferit isimli Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinden olan lise sorumlusu ve hocası olarak faaliyette bulunan şahıs S. isimli ortaokul talebesini gece kaldırıp, tuvalete göndermiş, elbisesini çıkarttırmış, idrar yapıp yapmadığını kontrol edeceğim diye onu soyundurmuş, bu tür şeyler birkaç kez tekrarlanmış, bu çocuğunun yurtta bulunan diğer hocalara bu durumu anlattığını biliyorum. Hasan Koyuncu, bunu yapan Ferit'i dövdü. Ferit isimli kişi cinsi meylinden dolayı bu çocuğa bu şekilde yaklaşmış. Bu olay resmi kayıtlara geçmedi. Daha sonra Ferit bu yurttan ayrıldı, gitti."
Geçen haftalarda AKP iktidarını yeterince radikal İslamcı bulmadığı için muhalif olan Furkan Vakfı'nın düzenlemek istediği etkinlikler AKP iktidarının talimatıyla engellenmiş ve mürteci vakıf mensupları polis şiddetine maruz kalmıştı.
Bu olaylar sonrasında mürteci vakfa yönelik bu tür iddiaların dillendirilmesi dikkat çekti.

Türk gençliği heba oluyor tarikatların elinde. Ne zaman akıllanacağız da Atatürk çizgisine döneceğiz acaba?