Türkiye'deki hemen her seçimde olduğu gibi 31 Mart'ta yapılan yerel seçimlerde de çeşitli şaibe iddiaları oldu. Muhalefet ve iktidarın arasında başa baş olan illerde yapılan itirazlarda ekseriyetle iktidar lehine karar verildi.
Şaibe iddialarının yoğun olduğu illerden birisi de Ordu'ydu. Ordu'da AKP'li Mehmet Hilmi Güler ve İYİ Partili Enver Yılmaz arasında geçen yarışta Hilmi Güler 16 bin oy farkla seçimleri kazandı.
Ancak şehirdeki seçimlerde dikkat çeken bir durum ortaya çıktı. Ordu'daki geçersiz oy oranı Türkiye genelinin çok üstündeydi. 2 binin üzerindeki sandıktan 90 bin üstünde geçersiz oy çıktı.
Bu durum üzerine İYİ Parti itirazlarda bulundu. İYİ Parti'nin ilk itirazları kabul edilirken 4 ilçede geçersiz oyların yeniden sayılmasına karar verildi. Daha sonra il seçim kuruluna yapılan itirazda, il seçim kurulu da benzer bir karar vermişken AKP, YSK'ya yaptığı başvuruyla geçersiz oyların yeniden sayımını durdurdu.
İYİ Parti'nin daha sonra YSK'ya yaptığı başvurularda da reddedildi. Son olarak dün yapılan başvuru YSK tarafından reddedildi. Böylelikle Ordu, şaibeli bir şekilde AKP'nin oldu.
Ordu'da İYİ Parti adına süreci yürüten isimlerden birisi olan Avukat Oğuzhan Metin, yaşananları TamgaTürk'e anlattı.
Geçersiz oyları inceleyen Metin, kimi zarflarda iki üç mühür olduğunu ve bunlardan birinin İYİ Parti olduğunu, kimi zarflardan çıkan boş oy pusulalarında ise katlama izi olmadığını gördüklerini belirtti.
TamgaTürk Yayın Yönetmeni Semir Yapıcı'ya konuşan Avukat Oğuzhan Metin'in açıklamaları şöyle:
Ordu seçimlerinde bizi harekete geçiren temel neden, Ordu ilindeki seçmen sayısına oranla geçersiz oy sayısının Türkiye ortalamasının çok üzerinde olmasıydı. Büyükşehirlerde, o ilin tamamında 3 seçim türünde seçim yapılıyor; büyükşehir belediye başkanlığı, ilçe belediye başkanlığı ve belediye meclis üyeliği seçimi tek zarfa giriyor. Ordu'da 2200 kadar sandıkta toplam 90 bin civarı geçersiz oy kullanıldığını gördük. Bu 90 küsur bin geçersiz oy büyükşehir, ilçe belediye başkanlığı ve belediye meclis üyeliği şeklinde toplam geçersiz oy.
Fakat biz sadece büyükşehir belediye başkanlığı seçim türüne ait bir itiraz süreci yürüttük çünkü geçersiz oylara bakıldığında kapanabilecek bir fark vardı. Yani özetle; Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinde 30 küsur bin geçersiz oy var. Aradaki fark ise 15-16 bin civarındaydı. Aradaki farkın iki katı kadar geçersiz oyun geçersiz olduğuna karar verilmişti.
Bu durum üzerine ilk aklımıza gelen "Geçersiz ve geçerli oyları sandık başında doğru şekilde kontrol ettiler mi? Geçersiz diye çuvala atılan pusulalar, acaba sandık başında sandık görevlileri olmadığından dolayı İYİ Parti oyları geçersiz diye atılmış olabilir mi ve tutanağa öyle yazılmış olabilir mi?" sorusu oldu.
Ordu coğrafyasını bilenler de anlayacaktır; Akkuş, Korgan vs ilçelerde evler çok dağınık, birbirlerine çok uzak bir halde. Böyle olunca sadece İYİ Parti için değil, tüm partiler için sandık başında birilerini tutmak çok zor hale gelmiş. Bunu da daha sonra öğrendik.
Ordu'nun bazı ilçelerinde sayım şekli büyükşehir, ilçe ve belediye meclis sonra da muhtar şeklinde olması gerekirken muhtarlar "Önce bizim oylarımızı sayın, muhtarların işi bitsin zaten kolay" talebinde bulunmuşlar. Bu talep de kabul görmüş. Muhtar oyları sayılınca sandıklar neredeyse tamamen terk edilmiş. Geri kalan sayımlar da çok umursanmamış.
O ana kadar da merkez ilçe olan Altınordu, Ulubey'in oyları geldiğinde Enver Yılmaz'ın ve İYİ Parti'nin oyları önde görülünce yavaştan kutlama havasına girip seçimi kazandık diye sandıklar biraz daha terk edilmiş.
Biz Ordu'ya gidince toplanan ıslak imzalı tutanaklardan bir inceleme yaptık. Tutanaklardaki oy sayıları; geçersiz oy sayıları, geçerli oy sayıları, sandıktan çıkan toplam zarf sayısı, içinden hiç oy pusulası çıkmayan zarf sayısı bunlar birbirini tutuyor mu diye 3 seçim türünde aynı sandık için incelemelerde bulunduk.
Aynı zamanda YSK da kendi bünyesinde topladığı tutanakları da SİPPORT sistemine giriyor. Bu sistem siyasi partilerle de paylaşılıyor. Biz oradan da YSK'nın taradığı sandık sonuç tutanaklarını incelemeye başladık. Birbirleriyle karşılaştırdık. Özellikle ilk başta şu dikkatimizi çekti; bizim parti temsilcilerinin topladığı tutanaklarla YSK'nın SİPPORT sisteminde taradığı tutanaklar arasında farklılıklar, tahrifler, parafla düzeltmeler gördük. Bu da bizi şuna getirdi; acaba bu geçersiz oyların geçersizlik sebebi ne? Bu çuvallara tekrar, geçersiz oylara baksak ne göreceğiz?
"Tutanaklarda Tutarsızlıklar Gördük"
Bütün ilçelere hemen seçimin ertesi gününden itibaren süresi içinde ilçe seçim kurullarına itirazlar yapmaya başladık. Ordu'nun tüm ilçelerine itirazlar yaptık. Geçersiz oyların sebeplerinin belli olmadığı, tutanaklarda geçersizlik sebeplerinin belirtilmediği aynı zamanda geçerli geçersiz oy sayılarının oy kullanan toplam seçmen sayısını tutmadığı, sandıktan çıkan içinde hiç pusula çıkmayan zarf sayısının bir seçim türünde sıfır, bir seçim türünde 2, bir seçim türünde 3 çıktığını gördük. Bu şu demek; büyükşehir tutanağına bir sandıktan 2 zarf çıktı, içinden hiç oy çıkmadı ama belediye meclisi türünden aynı sandığın tutanağına baktığımızda sandıktan içinden hiç oy pusulası çıkmayan zarf yok yazıyor.
10 sandıktan 8'inde böyle durumlar vardı. Bu tür tutarsızlıkların tamamını biz itiraz sebebi yaptık.
"Çift Mühürlerin Öznesi Hep İYİ Parti'ydi"
4 ilçe seçim kurulu geçersiz oyların yeniden sayılmasına ve kontrol edilmesine karar verdi. Bunlar Nisan'ın 2 ve 3'ünde oldu. İtiraz ettiğimiz çuvalların bir kısmı ilçe seçim kurulu tarafından açıldı. Çuvallardaki geçersiz oyların geçersizlik sebebine baktık. İlk başta dikkatimizi çeken en ciddi mesele geçersiz oyların çoğunda iki mühür var. Yani birden fazla siyasi partinin alanına mühür vurulmuş. Fakat bu pusulalarda şu garipti; hep iki üç mühürden birisi İYİ Parti'ydi. Çift mühürlerin hep öznesi İYİ Parti'ydi. Mesela Akkuş ilçesinde geçersiz sayılan oyların neredeyse yüzde 80'inin öznesi İYİ Parti'ydi. Biz burada şundan şüphelendik; acaba sandık başında sandık kurulu üyelerinin de olmaması sebebiyle zarflar açıldıktan sonra İYİ Parti oyu görülen yere bir başka siyasi partiye de oy basmak suretiyle pusulayı geçersiz hale mi getirdiler?
Biz bu sorunu nasıl çözeriz diye düşünürken diğer ilçelerde de çuvalların açılmasıyla daha garip bir şeyle karşılaştık; boş olarak atılmış oy pusulası sayısı geçersizlerin büyük bir bölümünü oluşturuyor. 35 geçersiz oy varsa bunun 3-4'ü yanlış oy gerisi boş pusula. Bunun aşırı fazla olduğunu fark edince artık diğer sayım yaptığımız yerlerde de şuna dikkat etmeye çalıştık; bu boş pusulalar acaba doluyla yer mi değiştirdi?
"Boş Oy Pusulalarında Katlama İzi Yoktu"
İlçelerdeki itirazlardan sonra elimizdeki donelerle ne olduğunu, neden bu kadar geçersiz oy olduğunu tespit etmeye çalışırken şunu fark ettik; boş, üzerinde tercih mührü bulunmayan pusulalarda katlama izi yoktu. Biliyorsunuz pusula neredeyse zarfın içine sığmıyor ve sandığa atarken ister istemez o kat izi oluşuyor.
İlginç bir şekilde üzerinde birden fazla mühür olan pusulalar çok katlıyken ve kat izleri derin bir şekilde belliyken, üzerinde tercih mührü bulunmayan bu sebeple geçersiz olan pusulaların neredeyse tamamında kat izleri belli belirsizdi.
Bu bizi şuna götürdü; birileri kullanılmayarak artan oy pusulalarından kullandı, dolu ve İYİ Parti tercihli pusulaları çıkartıp, zarfları açarken boş oy pusulalarını mı koydular. Daha sonra geçersizlerle birlikte bu da geçersiz olduğu için katlayıp bir arada 35 geçersiz diye yazıp bağladılar mı?
Akabinde bu itirazımızı il seçim kuruluna taşıdık. Bunu il seçim kurulunda 3 hakime de bizzat anlattım, hatta zarfın içine pusula koyarak gösterdim. Yeniden sayım kararı gerektiğini belirttim. Ordu İl Seçim Kurulu bu itirazlarımız üzerine birçok ilçede geçersiz oyların yeniden sayılmasına karar verdi.
"AKP YSK Temsilcisi Sayım Kararını Durdurdu"
Ordu İl Seçim Kurulu son bahsettiğim sebeple sayım kararı verene kadar AKP'nin YSK temsilcisi mevcut sayım kararlarına hiç itiraz etmemişti. Ne zaman ki kullanılmayan oy pusulaların zarfların içine konulduğunu söyledim, hemen ertesi sabah AKP YSK Temsilcisi Recep Özel'in başvurusu üzerine YSK bizim 11 ilçede aldığımız sayım kararını durdurdu.
Artık sorunun nerede olduğuna dair kanaatim orada oluştu. Biz geçersiz oylardaki problemi anlamaya çalışırken bir grup arkadaşımız da sandık başkanlarının memur olup olmadıklarını ve siyasi parti üyesi olup olmadıklarını kendi imkanlarıyla araştırdı. En garip sonuçla burada karşılaştık. Yaklaşık 90 tane sandık başkanının memur olmasına rağmen siyasi parti üyesi olduğunu tespit ettik.
Bu bulguların tamamını birleştirerek; hem geçersiz oylardaki boş oy pusulalarının durumunu hem geçersizlik sebeplerini hem de sandık başkanlarının siyasi parti üyesi olduğunu toplu bir itiraz hazırlayarak YSK'ya başvurduk.
Bizim bu başvurudan sonraki inancımız seçimin tekrarlanacağı yönündeydi. Tam kanunsuzluk sebepleri vardı.
YSK, memur sandık başkanlarının siyasi parti üyesi olup olmadıklarını ben araştıramam dedi. Biz de kurulda temsilcimiz aracılığıyla dedik ki sizin araştırmanıza gerek yok, biz zaten bulduk. Siz sadece Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazarak bu kişiler siyasi parti üyesi mi değil mi sorusunu soracaksınız dedik. YSK'nın bu araştırmayı daha önce yaptığını biliyoruz ve dilekçemizin ekinde de emsal karar olarak bunu da sunduk.
Fakat YSK oy birliğiyle seçimin tekrarı talebimizi reddetti.