Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı İbrahim Şenel ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan ile 2025-2027 dönemini içeren Orta Vadeli Programı (OVP) açıkladı.
Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda gerçekleştirilen tanıtım toplantısında Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de soru cevap kısmında söz aldı.
Enflasyon Düşmedi Fakat Hedefler Yükseldi
Türkiye'de enflasyon önü alınamaz bir şekilde yükselirken hükümet çareyi enflasyon hedeflerini yükseltmekte buldu. Yılmaz; 2024, 2025 ve 2026 yılı enflasyon hedeflerini yükselttiklerini açıkladı.
OVP ile birlikte yüzde 38 olan 2024 enflasyon hedefi yüzde 41,5’e yükseltildi. Yüzde 15,2 olarak belirlenen 2025 enflasyonu ise yüzde 17,5’e, 2026 için ise yüzde 8,5 olarak açıklanan hedef, yüzde 9,7’ye yükseltildi. 2027 yılının enflasyon tahmini ise yüzde 7 olarak açıklandı.
Enflasyon Yükseldi Büyüme Oranı Düştü
Hükümetin politikalarıyla hem enflasyon hem de enflasyon beklentisi yükseldiği gibi büyüme oranı da düştü. Bir önceki OVP'de yüzde 4 olarak öngörülen büyüme oranının yüzde 3,5 olarak gerçekleşmesinin beklendiği belirtildi. Yılmaz, "2024'te bölgemizde artan gerilimlerin etkisiyle, büyümenin yüzde 3,5 oranında gerçekleşmesi beklenmektedir" dedi.
2025 yılı tahmini de yüzde 0,5'lik düşüşten payını alarak yüzde 4 olarak öngörüldü. 2026 yılı için yüzde 4,5 ve 2027 yılı için yüzde 5'lik büyüme öngürüsünde bulunuldu. Ayrıca OVP hesaplamasında kullanılan ortalama dolar/TL tahmini 2024 için 33,2; 2025 için 42; 2026 için 44,4; 2027 için ise 46,9 oldu.
''Brüt Uluslararası Rezervlerimizin 150,4 milyar dolara Yükseldiğini Görüyoruz''
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, OVP'nin amacının makroekonomik politikaları belirlemek, temel ekonomik büyüklükleri, gelir-gider tahminlerini, bütçe dengesini ve borçlanma durumunu ele almak olduğunu belirterek programın ayrıca kamu idarelerinin ödenek teklif tavanlarını da içerdiğini söyledi.
Yılmaz, OVP'nin, makroekonomik politika çerçevesi ve hedefleriyle öncelikli reform alanlarını ve takvimini ortaya koyduğundan bahsederek önümüzdeki 3 yıllık yol haritasını paylaştı.
OVP’nin ilk yılına yönelik uygulanacak politikalar ve somut tedbirlerin 2025 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’nda ayrıntılı yer alacağına değinen Yılmaz, OVP hazırlık sürecinde farklı paydaşlarla kapsamlı istişare toplantıları gerçekleştirdiklerini, bu süreçte toplumun çeşitli kesimlerinden gelen görüş ve önerileri dikkate aldıklarını ve daha kapsayıcı bir politika oluşturulmasını amaçladıklarıı söyledi.
Geçen Yılki OVP'ye İlişkin Değerlendirmelerde Bulundu
Ağustos sonunda OVP taslağının sonuçlandırıldığına değinen Yılmaz, bunun ardından taslağın ilgili kurumlara ve Ekonomi Koordinasyon Kuruluna sunulduğunu söyledi.
2024-2026 dönemi OVP'ye ilişkin değerlendirmelerde bulunan Yılmaz, şunları kaydetti:
"Geçtiğimiz eylül ayında uygulamaya koyduğumuz OVP çerçevesinde son bir seneyi değerlendirdiğimizde, temel makroekonomik göstergelerdeki öngörü ve hedefler önemli oranda gerçekleşmiş olup, mevcut tahminler büyük oranda geçerliliğini korumaktadır. Bu, programımızın etkinliğini ve öngörülebilirliğini ortaya koymaktadır. İlk olarak, öngördüğümüz takvime uygun olarak dezenflasyon sürecinin etkileri 2024 yılı haziran ayından itibaren başlamıştır. Bu tarihten itibaren enflasyon oranında bugüne kadar 23,5 puanlık bir düşüş kaydedilmiştir ve bu sürecin devam etmesini bekliyoruz. Büyüme kompozisyonundaki dengelenme ile birlikte cari işlemler dengesi, beklentilerimizin de altında gerileyerek olumlu bir tablo çizmiştir. İstihdam alanında ise iktisadi faaliyetteki dengelenme eğilimine rağmen, işsizlik oranları hedeflerimizin de ötesinde bir iyileşme göstermiştir. Kamu harcamalarında etkinlik ve verimlilik arttıkça, bütçe açığı da tahminlerimizden daha olumlu bir seyir izlemiştir. Bu durum, kamu maliyesinin sürdürülebilirliğine katkı sağlamıştır.
Ayrıca, makroekonomik göstergelerdeki bu olumlu gelişmeler, yatırımcıların ülkemize olan bakışını da olumlu yönde etkilemiş, kredi notları ve ulusal rezervlerimiz artarken, ülkemizin risk primi düşmüştür. Bu sonuçlar, 2024-2026 OVP'si kapsamında uygulanan politikaların etkinliğini ve ekonomi üzerindeki olumlu sonuçlarını net bir şekilde ortaya koymaktadır. Programımız başarıyla çalışmakta ve sonuç üretmektedir."
Kur Tahmini ve Kur Hedefi Yok
Cari işlemler açığı ve KKM hakkında da konuşan Yılmaz, Geçen yılın aralık ayı itibarıyla cari işlemler açığının milli gelire oranının yüzde 4'lere düştüğünü ve 45 milyar dolarlık bir cari açıkla yılın kapatıldığını söyledi. Cari işlemler açığındaki gerilemenin Türkiye ekonomisinin dış şoklara karşı direncini artırdığını ve sürdürülebilir bir dış ticaret dengesine doğru ilerlediğini gösterdiğine değinen Yılmaz, olumlu tablonun güncellenmiş OVP ile pekiştirileceğini ifade etti.
Yılmaz, ayrıca şunları söyledi:
"Geçen yılkinden bugüne baktığımızda rezervlerde önemli gelişmeler görüyoruz. Brüt uluslararası rezervlerimizin 26 Mayıs 2023 tarihinde 98,5 milyar dolar seviyesinden 23 Ağustos 2024 tarihinde 150,4 milyar dolara yükseldiğini görüyoruz. 52 milyar dolara ulaşan bu artış ekonomimizin dış şoklara karşı dayanıklılığını arttırmak bakımından son derece olumlu bir gelişmedir.
Aynı süreçte risk priminin yine çarpıcı bir şekilde düştüğünü, 2023 Mayıs'ta 703 baz puanlara kadar yükselmişken 3 Eylül 2024 itibarıyla 283 baz puana gerilediğini görüyoruz. Bunun daha da aşağılara geldiği günleri de bu süreçlerde gördük. Bu düşüş uluslararası piyasalarda Türkiye'ye olan güvenin arttığını ve risk algısının önemli ölçüde azaldığını göstermektedir. Dış finansmana erişimi kolaylaştıran ve dış finansmanın maliyetini düşüren bu gelişmeyi daha ileri noktalara taşımayı hedefliyoruz. Rezervlerdeki artış risk primindeki düşüş ve Türk lirası mevduatlarının artışı ekonomi politikalarımızın doğru yönde ilerlediğinin ve piyasalarda olumlu yansımalar oluşturduğunun somut göstergeleridir."
Herhangi bir kur hedefi ve kur tahminleri olmadığını söyleyen Cevdet Yılmaz, ''Vergi tabanının genişletilmesi ve kayıt dışılıkla mücadele edilmesi, kamu gelirlerinin artırılmasına ve mali sürdürülebilirliğin sağlanmasına katkıda bulunacaktır. Dalgalı kur rejiminde ne bir kur tahminimiz var ne bir kur hedefimiz var ne de böyle bir irademiz söz konusu. Kuru esas belirleyecek olan piyasadaki arz ve taleptir.'' ifadelerini kullandı.
Program Resmi Gazete'de Yayımlandı
Orta Vadeli Programın onaylanmasına ilişkin karar partili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla Resmi Gazete'de yayımlandı.