Bizim gazi şairlerimizden olan, siyaseten yüzü gülmemiş, dünyaya kırgın bir şekilde vefat eden 16. yüzyıl şairlerinden Taşlıcalı Yahya'nın bir gazelinin şerhidir.
Kısa tutmak için gazelin 1.ve 6. Beyitlerini ele alacağım.
1. Beyit
Yüzine tutmış nikâb-ı hattı Yûsuf-vâr şi'r
Şîvesindendir hicâb ile ider güftâr şi'r
"Şiir yazı peçesini Yusuf gibi yüzüne tutmuştur
Söyleyişinden dolayı örtünerek konuşur şiir"
Şerh: Yusuf kelimesi Yusuf peygamberden dolayı güzellik için kullanılır. Yüz ise görünürde olan, ön planda kalandır. Şiir yüzünü peçeyle örterek güzelliğini herkese göstermez. Ehli olmayan şiirin farkına varamaz. Aynı zamanda peçe mahremden korunmak içindir. Yani şiir ehline namahrem, ehli olmayana mahremdir. Yusuf'un güzellik ifadesi oluşunun örnekleri çoktur. Bâkî genelde ikinci Yusuf manasında Yûsuf-u sânî olarak kullanır. Günümüzde şiirin kadına özgü mü, yoksa erkeğe özgü bir sanat oluşu tartışılır. Yüzüne peçe örttüğüne göre şiir kadınca bir şeydir.
Şiir sözünü düz bir lisan yerine şarkıya benzer bir hâl ile söyler. Şair bunu belirtmek için güftâr kelimesini seçmiştir. Güftâr şarkı sözü besteleyen, güfte yapandır. Şivesi nedeniyle, yani kültürünün gereği olarak hicab ile söylenir şiir. Zira içinde bir mahrem taşıdığı için utanma ihtiyacı olur. Bu utanma naz veya eda olarak kabul edilebilir.
6.Beyit
Bir lisân-ı gaybdur gûyâ anun her mısraı
Âlem-i mânâdan eyler kendüyi izhâr şi'r
"Onun her mısrası sanki bilinmeyenin lisanıdır.
Şiir kendini mana aleminden açıklar."
Şerh: Paul Valery (İlk dize tanrı vergisidir, gerisi çabadır) der. Şiirin ilham ile yazılan bir şey olduğu bilinir. Kimi kesimler buna itirazda edebilirler. Şair şiirin bilinmeyenden geldiğini söyler. Bu bilinmeyen tanrı mıdır, yoksa başka bir şey midir bilemem. Ama şiirin vahye benzetildiği de çok olmuştur. Kuran'da şairlerin bilmediklerini söylediği de ayetle sabittir. İlk beyitte şiirin yüzünden bahs etmiştik. Dışarıya kapalı olan tarafından. Bu beyitte şiirin neden dışarıya kapalı olduğu daha iyi anlaşılıyor. Çünkü kendini mana aleminde açıklayan şiir elbette cahilin sınırlarını aşan bir şeydir. 1. beyitte şiir yüzünü peçeyle örtecek kadar somut, 6. beyitte bilinmeyenden bahsedecek kadar soyuttur. Demek ki okuyucu ilk olarak şiire somut yaklaşmaktadır. Ve bu yaklaşımında başarılı olanlar şiirin soyut âlemine ulaşabilirler.
Başar Varol