İktidarın palazlandırdığı ve muhalefetin de çanak tuttuğu Kürtçüler alenen Türkiye Cumhuriyeti'ne meydan okuyup Türk devletinin dilde, fikirde ve işte bütünlüğünü bölmek için çabalıyorlar.
Yerel seçimlerde kazandıkları belediyelerde gemi azıya alan Kürtçüler, tabelaları ve yaya geçitlerindeki uyarıları Kürtçe yapmaya başlamıştı.
Bununla yetinmeyen Kürtçüler, sahip oldukları dükkanlarda da "Kürtçeyi zorunlu tutma" hadsizliğine girişmişti.
Elazığ'da bulunan 'Zanga Sê Rengî' isimli giyim mağazasında etiketlerden poşetlerin üzerinde yazan yazılara kadar her şey Kürtçe yapıldı.
Kürtçülerin bu azgınlıklarına iktidardan veya muhalefetten kimsenin ses çıkartmaması Türk siyasetinin Kürtçü ajandaya sahip siyasetçiler tarafından nasıl esir alındığını gösteriyor.