Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş cinayetiyle ilgili davanın ikinci duruşması bugün 9.30'da başladı.
Duruşmada, esas hakkındaki savunmalar alınacak.
Duruşma Öncesi "Ateş'in Avukatı Davadan Çekildi" İddiası
Duruşma öncesi Sinan Ateş’in avukatı Ali Yücel'in davadan çekildiği, Yücel’in yerine avukat Hüseyin Kaya'nın duruşmaya katılacağı iddia edildi.
Duruşma salonunda Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ,CHP Milletvekili Mahir Polat ve Gül Çiftçi hazır bulundu.
Duruşmada davayla ilgili hazırlanan bilirkişi raporuna karşı söyleyecek bir sözü olan var mı diye soruldu ve Doğukan Çep söz aldı.
Çep "Selman Bozkurt sağ omzundan vurulmasına rağmen raporda sol omzundan vurulmuştur diye yazılmış.Mandıra aracının içindeki başşahit raporda yer almamıştır.Eray’ın atış açısı 90 derecenin altındadır bilirkişi bunu yazmamıştır" dedi.
Çep’in avukatı E.T söz aldı "Bilirkişiyi tebrik ediyorum insanüstü bir yetenek ile rapor hazırlamış .Envanterler 20.09.2024 tarihinde verilmiş olmasına rağmen rapor 17.09.2024 tarihinde hazırlanmış.Eray Özyağcıların ilk atışı bel altına yaptığı yazılmamış.Raporun reddedilmesi talebinde başvurduk." ifadelerini kullandı.
Taleplerin alınmasından sonra duruşmaya saat 10:45 e kadar ara verildi.
Bilirkişi Raporu Geldi
Mahkeme Başkanı Mehmet Güven, celse arasında cinayet anına ilişkin kamera kaydının bilirkişi raporunun geldiğini ve isteyen sanıkların rapora karşı beyanda bulunabileceğini açıkladı.
Bilirkişi, Sinan Ateş’i öldüren kurşunların sadece tetikçi Eray Özyağcı’nın silahından çıktığını tespit etti. Cinayetin azmettiricisi Doğukan Çep ile tetikçi Özyağcı, Ateş’i arkadaşı Selman Bozkurt’un öldürdüğünü öne sürmüştü.
Sanıklardan Rapora İtiraz
Öte yandan sanık Mustafa Ensar Aykal’ın avukatı Aziz Bingöl, duruşmanın kapalı görülmesi talebinde bulundu, heyet talebi reddetti.
Bilirkişi raporuna karşı beyanda bulunan tutuklu sanık Doğukan Çep, “Selman Bozkurt sağ omzundan vurulduğu halde ‘sol omzundan vuruldu’ yazılmış. Yerden seken tozları, mandıra arabasını görüyor, arabanın içindeki görgü tanığını rapora yazmıyor. Bari bunları da yazsaydı” dedi.
Doğukan Çep’in avukatı Emine Tosun, bilirkişi raporunu kabul etmediklerini söyledi. Diğer sanık avukatları da bilirkişi raporuna itiraz etti. Avukat, raporun reddedilmesini talep etti. Ancak mahkeme heyeti talebi reddetti.
Ayrıca sanık Mustafa Ensar Aykal’ın avukatı Aziz Bingöl, duruşmanın kapalı görülmesi talebinde bulundu, heyet bu talebi de reddetti. Avukat beyanlarının ardından Mahkeme Başkanı, avukatların taleplerini değerlendirmek üzere duruşmaya bir saat ara verdi.
Ailenin Avukatı Davadan Çekildi
Duruşma öncesi Sinan Ateş’in avukatı Ali Yücel davadan çekildi. Daha sonra Ateş’in yeni avukatı Hüseyin Kaya oldu.
Aranın ardından Mahkeme Başkanı tüm talepleri yargılamaya katkı sağlamayacağı sebebiyle reddetti.
Ayşe Ateş: Adaletin Sağlanması En Büyük Arzumdur
Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş, eşinin sağlığında gerçekleştirmek istediği milletin birlik beraberlik ve barışını ölümüyle sağladığını söyledi:
“Benim öldürülen kocamın davası devam ediyor. Ama iddia makamı milletimiz devletimiz yani cumhuriyetimizin temsilcisidir. Sayın mahkeme, esasen Türk milleti adına karar verir. Yani cumhuriyetimiz ve milletimiz adına yetkili makamların karşısındayız. Devletimizin ayakta kalması milletimizin birlik ve barışı ve adaletin tecellisi her şeyden önemlidir. Başkalarının ölmemesi başka insanların suçlu olmaması için sabırla acıyla adaletin gerçekleşmesi gerekir. Bir kez daha başka keşkeler dememek için hakkaniyetli hukuka uygun adaletin sağlanması en büyük arzumdur. Dünyadaki hiçbir şey insanın yaşaması ve huzur ve mutluluk içinde Rabbine kavuşmasından daha önemli değildir. Ne mal ne makam ne hırs sahiplerine bir şey kazandırmamıştır. Aleyhimize olanları reddediyor ve mahkemenin vicdanıyla adaletiyle hukuka kanuna uygun karar vermesini saygıyla arz ve talep ediyorum.”
Saime Ateş: Katiller Dışarıda Hakim Bey, Bunu Siz de Göreceksiniz
Sinan Ateş’in annesi Saime Ateş, oğlunun katillerinin dışarıda olduğunu hatırlatarak, “Azmettiricileri de burada. Bunlarla aynı havayı teneffüs etmek, yüzlerini bile görmek istemiyorum” dedi.
Saime Ateş ayrıca Sinan Ateş’in para için öldüğünü söyledi:
“Benim oğlumdan bu kadar mı korktular? Bunlar para için yaptılar. Katilleri söylesinler, ‘Tamam, siz para için yaptınız.’ diyelim. Diliyorum Allah’tan yandığımız yerden, evlat acısıyla yansınlar. Katiller dışarıda Hakim Bey, bunu siz de göreceksiniz. Allah’a havale ediyorum.”
Selma Ateş: Gerçek Suçlular Cezasını Çekmek Zorunda
Selma "Bu katiller ceza almazsa Sinan Ateş gibi hakimler de avukatlar da doktorlar da öldürülebilir. Katiller sadece burada oturanlar değil, azmettiriciler en tepede, ortaya çıksın. İzzet Ulvi Yönter, Semih Yalçın, Olcay Kılavuz, Ahmet Yiğit Yıldırım'ın davaya girmesini istiyoruz. Başka Sinan Ateşler öldürülmesin. Gerçek suçlular cezasını çekmek zorunda. Neden öldürüldü ortaya çıksın istiyoruz" diye konuştu.
"Yargılama Eksiktir, Soruşturma Süreci Daha da Eksik"
Sinan Ateş ailesinin avukatı Şeyda Şahin ise şunları söyledi:
"Ankara’nın ortasında organize bir şekilde Sinan Ateşin öldrülmesinin üzerinden 1 yıl 9 ay geçti. Başka Sinanlar ölmesin diye adalet arayışına başladık. Eksik yargılamalar, yargılananların cürreti potansiyel suçluları cesaretlendirecek olmalı ki bir polisimiz öldürüldü. Taleplerimizi sunduk hepsi reddedildi. Yargılama eksiktir ancak delil sunması gereken soruşturma süreci çok daha eksiktir. Yargılama süreci eksik ilerlemektedir.
Bir daha hiç kimse tasarlanan bir cinayetin icra edilmesi için icraata giden tetikçinin rahat ve sorunsuz bir şekilde götürülerek icraatin gerçekleşebilmesi için minibüsünü tetikçiye ve onun güvenle seyahat etmesini sağlayacak polis ünvanına haiz kişilere vermeye cesaret edememelidir. Bir daha hiç kimse mensubu olmaktan gurur duyduğu bir camiada genel başkanlık yapmış bir kişinin öldürülmesinden sonra tetiği çeken katilin kaçırılması için yol kenarında onu bekleyen kişinin beklediği yerin konumunu, bu konumu tetikçiye ve onu taşıyan motorcuya atmaya, sonra da kuruma tahsisli olan ve kendisinin de kullanma hak ve yetkisinin bulunduğu çakarlı araçla, bu aracın tahsis edildiği kurumun önceki genel başkanlarından birini öldüren katili kaçırmak için kullanmaya cesaret edememelidir."
Sinan Ateş ailesinin avukatlarından Onur Altundaş da "Bu yargılama öyle bir sonuçlanmalıdır ki bir daha kimse başkentin ortasında birini öldürmeye cesaret edemesin, tetikçiyi kaçırmaya cesaret edemesin. Kimse katili saklamaya cesaret edememeli" dedi.
Tetikçiden "Selman Kameranın Görmediği Yerden Bana Ateş Etti" Savunması
Duruşmada tutuklu sanıkların esas hakkındaki savunmalarına geçildi. Eray Özyağcı, maktul Ateş’i tasarlayarak öldürmediğini iddia ederek, şu savunmayı yaptı:
"Tasarlayarak kimseyi öldürmedim. Amacım yaralamaktı, kastım öldürmek olsaydı ben kafeden çıktığımda Sinan ve Selman hep beraber gidiyordu. Sırtlarından vurur olay yerinden uzaklaşırdım. Ben bunu yapmadım, kaldırımda bekledim. Karşılarına çıktım üç el ayaklarına ateş ettim. Yüz üstü düştü, arkadaşları hareket edince panik oldum. Selman silahını bana doğrulttu. Ben de Selman’ın omuz bölgesine ateş ettim. Ben zaten onları vurabilirdim, macera aramazdım. Selman kameranın görmediği yerden bana ateş etti. Hedef gözetmeksizin ben de ona karşılık verdim. O sırada Ahmet Keşik’te ateş etti, sonra olay yerinden hızlıca kaçtım. Benim niyetim öldürmek olsaydı öldürürdüm. Karşısına çıktığım zaman ayağına ateş etmezdim, kafasına, göğsüne ateş ederdim. Siz beni ölümden sorumlu tutuyorsanız kamera kaydından kastım net olarak belli. Ben suçumu zaten kabul ediyorum. Ama bu şekilde bana zulmedilmez. Benim kastım vallahi öldürmek değildi. Ben direk kafasına ateş eder kaçardım. Yanındaki kişilerle benim hiçbir alakam yok. Selman’ın koluna ateş etmek istedim, öldürmek istemedim. Sesimizi de kimseye duyuramıyorum. Ben kimseden korkmuyorum."
Silahlı eylemi organize eden ve azmettirici olarak yargılanan tutuklu sanık Doğukan Çep de "Vereceğiniz her türlü karara saygılı ve de razı olduğumu bilmenizi isterim. Gönül ister ki olguya göre karar verilmesidir. Gönlüm rahat vicdanım rahat. Ben Ankara’ya kimseyi öldürmeye göndermedim, gönderirsem gönlüm rahat olmazdı. Çünkü ben birinin ölüm emrini vermiş olacaktım. Bunu da yapsaydım zaten derdim ki 'Evet ben bunu öldürmeye gönderdim' derdim. Delikanlı gibi söylerdim daha önce de söyledim" savunmasını yaptı.
"Bu Tür Elim Bir Olaya Dönüşeceğini Düşünemedim"
Olayda motosikleti kullanan tutuklu sanık Vedat Balkaya da "Kullanmış olduğum motosikletin plakasının bantlı olduğunu iddia eden buraya iki tane yalancı tanık geldi. Bunlara bir yerlerde dokunulduğuna ben kesinlikle inanıyorum. Bunu kesinlikle reddediyorum. Asılsız bir iddiadır, tanık beyanları ve bu konudaki iddialar kesinlikle mesnetsiz ve iftiradır. Bunları reddediyorum. Bu olay benim gözümde basit bir alacak verecek meselesi, bunun ötesine geçmeyeceğini ben kendimce düşünüyordum. Fakat bunların olabileceğini, bu tür bir elim olaya dönüşebileceğini ben düşünemedim. Bu yüzden plakayı kapatma ihtiyacı da duymadım" iddialarını dile getirdi.
"Azmettiricilikle İlgili tek Bir Soru Bile Sorulmadı"
Tutuklu sanıklardan eski Ülkü Ocakları Genel Merkez Yöneticisi Tolgahan Demirbaş da savunmasında şunları öne sürdü:
"Daha önce de söylediğim gibi iddanameyi reddediyorum. Hiçbir suçlamayı kabul etmiyorum. Bu mütalada üzerime atılan suçlamaları reddediyorum. Olaya karışanları tanımıyorum. Maktul ile herhangi bir husumetim yoktur. Benim azmettirici olduğumla ilgili bir delil bile yoktur. Kimse de buna inanmıyor Sayın Savcı dışında. Gözaltına alındığım sırada 4 kişinin adı sorulduğunda emniyette hiçbirini tanımadığımı söyledim, telefonumun şifresini verdim. Bir camiayı karalamak için telefonumun aparat haline geleceğini bilemedim. Azmettiricilikle ilgili tek bir soru bile sorulmadı. Siyasi parti üyeliğim soruldu. Bana ağırlaştırılmış müebbet istenmesini anlamak mümkün değil. Doğukan ve Tolgahan’ın plan yaptığı söyleniyor ama herhangi bir delil yok. Ben müebbet ceza istenecek herhangi bir suça bulaşmadım. Eray Özyağcı'nın tutuklandığını televizyondan öğrendim. Hatta buna sevindim, olayın failleri yakalandı ben özgür kalacağım diye."
18 sanığın savunmalarını yapmasından sonra yarın devam etmek üzere bugünkü celse sonlandırıldı.Katil zanlısı Eray Özyağcı, salondan çıkartılırken gazeteci Timur Soykan, Barış Pehlivan ve Murat Ağırel'e 'gülerek' eliyle tetik işareti yaptı.