"Türkiye’nin ölümcül yangınları Erdoğan üzerindeki baskıyı artırıyor" başlığıyla Economist'te yayımlanan yazıda Türkiye'de bu yıl yanan 160 bin hektar ormanın son 12 yılın dört katı olduğu belirtilerek "Hükümetin felakete hazırlıksız yakalandığı" ve "yerel halkın öfkeli olduğu" ifade edildi.
Hükümetin felakete hazıırlıksız yakalandığı ve bu yüzden baskı altında hissettiği belirtilen yazıda "Belediye başkanları yardım gönderilmesi için yalvarırken, bakanlar çalışır durumda yangın söndürme uçakları olmadığını kabul ettiler ve gecikmeli olarak helikopterlere başvurdular. Uçaklardan sorumlu kurumun başkanı, krizin zirveye çıktığı anda düğüne gittiğini itiraf etti" denildi.
Erdoğan'ın itibarının yangınlarda kül olduğu belirtilen yazıda "Türkiye sonunda Azerbaycan, Rusya ve Avrupa Birliği’nden gelen yardım tekliflerini kabul etti. Ülkenin dört bir yanından gönüllüler, itfaiyeciler ve genellikle protestoculara karşı kullanılan TOMA’lar yangın bölgelerine akın etti. Vatandaşlar hükümetin onları kaderlerine terk ettiğini düşünüyor ve çok öfkeli. Türkiye’de medyayı denetleyen kurul, tepkileri susturmak için bazı televizyon kanallarını yangınlarla ilgili ‘korku ve endişe’ yaymakla suçladı ve onları ‘en ağır yaptırımlarla’ tehdit etti" denildi.
Taraftarlarının başarılı bir idareci olduğunu düşünerek takdir ettiği Erdoğan'ın kriz boyunca "yıldızının parlamadığı" belirtilen yazıda, "Ülkesini yıpratan krizler karşısında giderek daha fazla eziliyor görüntüsü çiziyor. 31 Temmuz’da yangınların sardığı Marmaris’e geldi. Bölge sakinlerine otobüsünden çay atan Erdoğan'ın konvoyu trafiği engelledi. Günler sonra, devletin yıkılan yapıları yeniden inşa edeceğine ve evsiz kalanların kiralarını karşılayacağını vadetti" ifadelerine yer verildi.
İnşaat çılgınlığı ve iklim değişikliği nedeniyle yaşanan müsilah, aşırı sıcaklar ve yavru flamingoların ölümünün hatırlatıldığı yazıda, "Her yıl ülkenin kıyılarını kaplayan ormanlar daha da içlere itiliyor, yerlerine yazlıklar ve oteller yapılıyor. Erdoğan’ın bakanları, inşaatçıları bu yaz çıkan yangınlarda yanan ormanlık bölgelerden uzak tutmaya söz verdi. Sözlerine sadık kalsalar bile yangınlar, iklim değişikliğine engel olmanın ne kadar zorlaştığını ortaya koydu" denildi.