Sözcü'deki köşesinde, Uğur Dündar ve Sedat Peker tarafından da gündeme getirilen ve İçişleri Bakanlığı 2017 Yılı İdare Faaliyet Raporu'nda 106 bin 740 adet olduğu belirtilen "kayıp silahlar" hakkında hükümetten yapılan açıklamaları hatırlatan Saygı Öztürk, " 15 Temmuz'un Ankara Emniyet Müdürü Mahmut Karaarslan'ın kendisine "Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne zırhlı araçlarla da saldırı oldu. Burada 7 arkadaşımız şehit edildi, 71 arkadaşımız da yaralandı. İşte o karışıklıklar sırasında şehitlerimizin, yaralılarımızın silahları çalındı.
O günlerde yaptığımız öncelikli işlerden birisi eksiğimizi, gediğimizi belirlemekti. Şehitlerimizle, yaralılarımızla uğraşırken, FETÖ'cüler, polisimize ait silahları çaldı. Hangi silahımızın kaybolduğunu ilk günlerde seri numaralarıyla birlikte belirledik. Bunların bulunması için de çalıştık. Ancak, ulaşamadık" dediğini bildirdi.
Ankara Emniyet Müdürlüğü'nün halka silah dağıttığı iddiası hakkında da konuşan Karaarslan, "Darbe girişimini önlemek için silah depomuzun, depocuların gelmesini bile beklemeden açılması ve gelen arkadaşlarımıza silah verilmesi gerekiyordu. Görevlilere, 'Depocuların gelmesini beklemeyin, kapıları kırın' dedim. Zamanla yarışıyorduk. Gelen arkadaşlarımıza silah verildi.
Ancak, depodaki silahların sivillere dağıtıldığı iddiasının, gerçekle ilgisi yok. Hiçbir silahımız sivillere verilmedi. Böyle bir şey yapılması da suçtur. Yani, depodaki silahımız kendi mensuplarımıza dağıtıldı ve bunlardan 16'sı hariç diğerleri yerlerine konuldu" diye konuştu.
Kayıp Yok Çalınma Var
Saygı Öztürk'ün kayıp silahları sorduğu bir İstanbul Emniyet Müdürlüğü yetkilisi ise devlet envanterindeki silahların zimmetle alınıp verilmesi nedeniyle bu silahlar hakkında "kayıp-kaçak" durumu olamayacağını belirterek "Sadece 'çalınma'dan bahsedilebilir. Devlet envanterinde kayıtlı olmayan silahlar ise 'kaçak' demektir. Bunun sayısını kim, nasıl bilebilir? Yurt dışından getirilen ve gizlice Türkiye'ye sokulan silahları kim, nasıl sayabilir?" dedi.
"15 Temmuz gecesi dağıtıldığı söylenen silahlardan bazılarının kaybolduğu iddiaları ise çok manidar. Zira o silahlar sadece resmi görevlilere ve zimmet formu ile teslim edilir. Bu formlar matbudur ve formdaki boşlukların doldurulup imzalanması sadece iki dakika alır. Bu nedenle söz konusu iddiaların içeriğinin iyice netleştirilmesi gerekir" diyen yetkili "Binlerce kayıp silah iddiası doğruysa bu konuda olasılık şu olabilir: Özgür Suriye Ordusu'na verilmek üzere, örtülü ödenek parasıyla yurt dışından silah satın alınıp, devlet envanterine kaydedilmeden Suriye'ye sevk edilmiş olabilir. İşte bu silahlardan bazıları Suriye'ye gönderilmeyip, içerideki bazı unsurlara dağıtılmış olabilir. Bazı yapılar, milis kuvveti şeklinde yetiştiriliyor olabilir. Toplum bu konuda duyarlı hale getirilmeli" ifadelerini kullandı.