AKP-MHP İstibdadının Sansür Yasasının Sonuçları Neler Olacak?

TAKİP ET

AKP-MHP istibdatının son eseri olan 'Sansür Yasası'nın maddeleri TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilerek yürürlüğe girmeye hazırlanıyor. İfade özgürlüğüne doğrudan kasteden düzenleme, basın mensuplarına verilen basın kartlarının İletişim Başkanlığınca iptalinden Tweet paylaşma sebepli hapis cezasına kadar uzanan bir otokrasi şölenini ihtiva ediyor.

AKP-MHP istibdatının son eseri olan 'Sansür Yasası'nın maddeleri TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilerek yürürlüğe girmeye hazırlanıyor. İfade özgürlüğüne doğrudan kasteden düzenleme, basın mensuplarına verilen basın kartlarının İletişim Başkanlığı'nca iptalinden tweet paylaşma sebepli hapis cezasına kadar uzanan bir otokrasi şölenini ihtiva ediyor.

Sansür Yasası Ne Anlama Gelecek?

AKP-MHP istibdatının ‘Dezenformasyonla Mücadele Yasası’ olarak adlandırdığı ‘Sansür Yasası’, 'Halkı Yanıltıcıyı Bilgiyi Alenen Yayma Suçu' başlıklı yeni ve son derece muğlak bir suç tanımı yapıyor.

Kanunun lafzından yola çıkıldığında; AKP-MHP hükümetinin yayınladığı enflasyon, işsizlik, cari açık gibi verilerin manipüle edildiğini ifade ederek bu konularda yeni veriler yayınlayan ve bu yayınları 'retweet' eden kişiler mezkur suçu işlemiş olacak. Kanunda apaçık görülen ve istibdat rejiminin elinde bir baskı silahı olması amacıyla kasten bırakılan muğlaklık, bahsedilen kişilerin Asliye Ceza Mahkemelerince 1 ila 3 yıl arasında hapis hükmüyle cezalandırılmasının önünü açıyor.

"Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması" Uygulanmayacak

Tüm bunlara paralel olarak AKP'li Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, 7 Ekim 2022 tarihli Yargı Teşkilatı Toplantısında "Cezasızlık algısını ortadan kaldırmak maksadıyla cezası az suçlarda yeni bir infaz uygulamasını gündeme getirmeyi ve Türkiye'ye kazandırmayı düşünüyoruz: Yeni dönemde uzlaştırma müessesesini, kamu davasının açıklanmasının ertelenmesi müessesesini, hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesini, içtimaya dair mevcut düzenlemelerin … uygulamasını ve bu uygulamada aksayan yönleri masaya yatıracak ve cesur adımlar atacağız" demişti.

Hüküm Doğrudan İnfaz Edilecek

Sansür Yasası ile AKP’li Adalet Bakanı'nın söylemleri birlikte dikkate alındığında yeni infaz düzenlemesinden sonra Sansür Yasasının işletilmesinden doğan ve Asliye Ceza Mahkemelerince verilen cezalar hakkında HAGB uygulanmayacak, bunun yerine hükmün doğrudan infazı gerçekleştirilecek.

Müstebit Erdoğan'ın Sevmediği Bilgi: "Halkı Yanıltıcı Bilgi"

AKP-MHP istibdatının yeni suç tanımında bulunan ‘halkı yanıltıcı bilgi’ kavramı, Sansür Yasasının muhalif görüşlere karşı sindirme politikasının alenen yürütüldüğünü gözler önüne seriyor. Bu yasaya göre halkın günlük kullanımında yer tutmayan pinpon topu, çelik iğne ve sair nesneler baz alınarak %80 küsürlerde hesaplanan TÜİK enflasyon verisi halkı yanıltmayan bilgi sıfatını haiz olurken; şeker, sıvı yağ, akaryakıt gibi günlük kullanımın neredeyse tamamını teşkil eden maddeler baz alınarak %186 hesaplanan ENAG enflasyon verisi ‘halkı yanıltıcı bilgi’ kategorisinde yer alabilecek; bu ‘halkı yanıltıcı bilgiyi’ alenen yayan kişiler hakkında Sansür Yasası işletilebilecek.

TCK’ya eklenen ‘Halkı Yanıltıcı Bilgiyi Alenen Yayma Suçu’ için beş şart aranacak: yayılan haberin; gerçek olmaması, kamu güvenliği ve sağlığını ilgilendirmesi, halk arasında endişe uyandırması, kamu barışını bozmaya yönelik olması, aleni olması. Bu şartların varlığı halinde kişi, suçu işlemiş sayılacak.

Sansür Yasası: II. Abdülhamid Rejimi

II. Abdulhamid’in 1878’te Kanun-i Esasi’yi askıya alarak başlattığı İstibdat Dönemi ile günümüz AKP istibdadının getirdiği Sansür Yasasıyla arasında organik bağlar bulunuyor. 

II. Abdulhamit’in istibdadı kendisini eleştiren gazete ve dergilerin kapatılmasına yol açmıştı. Bu neviden yayın yapan kitap ve gazeteler toplatılmış, padişahı eleştirmek suç sayılmıştı. Sansür Yasasındaki muğlak ifadelerin AKP menfaatlerince yorumlandığı halde hükümet açıklamalarının tersini ifade eden haber, yazı veya tweetler ‘halkı yanıltacağından’ suç teşkil edecek, bu sebeple - tıpkı II. Abdulhamit’in istibdatındaki gibi - mezkur basın organları kapatılabilecek, ‘halkı yanıltan bilgiyi’ yayan kişiler hapse atılabilecek.

Sansür Yasası: Medya Üzerinde Tam Denetim

AKP-MHP istibdatının TBMM Genel Kurulundan geçirmeye devam ettiği 40 maddelik Sansür Yasası, İletişim Başkanlığının basın üzerindeki baskısını güçlendiriyor. Yasaya göre ‘basın ahlakına uymayan’ gazetecilerin basın kartları, çoğunluğunu AKP diktasının belirleyeceği Basın Kartı Komisyonu üyeleri tarafından iptal edilebilecek. Sansür Yasasının bu kısmında ‘basın ahlakı’ kavramı kullanılarak bir muğlak ifade daha tercih edilmiş, bununla birlikte basın mensuplarına yönelik cezai tehdit açıktan görülür hale gelmiştir.

Otokratik Yönetimlerde Basın Özgürlüğü

RSF’nin her yıl yayınladığı basın özgürlüğü endeksinin son raporuna göre Türkiye son sıralardaki yerini koruyor. 180 ülke arasında 154’üncü sıradaki Türkiye, Sansür Yasasından kaynaklı gazeteci tutuklamalarının artması halinde basın özgürlüğü endeksinde daha aşağı sıralara inecek, bu durumda ülkenin yatırım riskini ifade eden CDS puanı Türkiye özelinde artarak, tıpkı AİHM’in verdiği ihlal kararları neticesinde olduğu gibi, ülkeye giren az miktardaki yatırımın da önünü kesecektir.

Rus diktatörü Putin’in, işgalci molla rejiminin, soykırımcı Çin otokrasisinin ve diğer diktatöryal yönetimlerin de uyguladığı sindirme politikaları sonucunda  ülkeleri tam bir distopyaya dönüşmüş; bu ülkelerdeki insan hakları ihlalleri, basın özgürlüğünün yok edilmesi sebebiyle dış dünyaya yeteri kadar yansıyamamıştır.

Şüphesiz ki basın ve ifade özgürlüğü, bir ülkeyi medeniyete bağlayan yegane olgulardandır. Bunun kasten yok edilmek istenmesi, nasıl bir yönetim hayal edildiğinin en net kanıtı olduğu gibi mezkur gayenin habis sonuçları son derece öngörülebilir haldedir.

akp mhp istibdadının sansür yasası yasasının sonuçları neler olacak hagb hükmün açıklanması geri bırakıldı uygulanmayacak