Dayatmasız Yaşam Partisi, TamgaTürk'e Konuştu
Aşı karşıtlarının partisi olarak bilinen Dayatmasız Yaşam Partisi'nin Genel Başkanı Hacı Ali Özilhan, TamgaTürk'ün sorularını yanıtladı.
Kırıkkale'de noterlik yapan Avukat Hacı Ali Özhan, Dayatmasız Yaşam Partisi'nin (DYP) kuruluşu için İçişleri Bakanlığı'na dilekçe vereceklerini duyurmuştu.
Dayatmasız Yaşam Partisi 15 Kasım'da kuruldu.
Dayatmasız Yaşam Partisi’ni kurmaya nasıl karar verdiniz?
Sayın Cumhurbaşkanı’nın aşıların gönüllülük esası üzerine yapılacağını söylemesine karşın Bakan bey (Fahrettin Koca) 11 Ağustos'ta aşı yaptırmayanlardan PCR testi isteneceğini açıkladı. Ardından Cumhurbaşkanı'ndan Bakan beyin aşıya zorlayıcı ifadelerini düzeltmesini beklerken, "aşıya zorlamak istemiyoruz, vatandaşlarımı aşı olmaya davet ediyorum" şeklindeki açıklaması ile aşıya zorlama yapılacağını düşünmeye başladık. Parti kurma fikrimiz de böylece başladı. Yani her şey 3 ay içerisinde gelişti.
Partinizin kuruluş amacı ve hedefi nedir?
Kamuoyunun malumu olduğu üzere yaklaşık 1 buçuk yıldır platform, hareket, sosyal medya sayfaları ve web sitelerinde plandemi mücadelesi veriyoruz. İki partimiz aşı ve PCR testine karşı çıkan tavır aldılar. Bir partimiz plandemi mücadelesinde cesur söylem ve eylemlerde bulunuyor. Ancak biz siyaset kaygısı olmayan yalnızca plandemi konusuyla sınırlı çalışmalarda yoğunlaşarak bu mücadeleye parti olarak katılmak istedik, parti olarak plandemi mücadelesi veren her kesimden insanı tek bir konuda birleştirerek daha etkili olacağımızı düşünüyorum.
Dayatmasız Yaşam Partisi neye karşıdır?
Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) plandemisine ve hükümetleri zorlayarak çeşitli plandemi dayatmaları yapmasına karşıyız. Hükümetimizin DSÖ dayatmalarına karşı çıkmasını ve DSÖ ile ilişkileri durdurmasını ve temsilcilerinin ülke dışına çıkarılmasını sağlamasını istiyoruz. Hükümetin DSÖ planlarını uygulamasına, bunların zorlayıcı dayatmalarla yapılmasına karşıyız. Hiç aşı olmayanlara yapılan zorlamalar yanında tek doz olmuş ikinciyi olmak istemeyenlere yapılan zorlamalara da karşıyız. İki doz olmuş üçüncüyü olmak istemeyenlere yapılacak zorlamalara da karşı çıkacağız. Kendi özgür iradesiyle aşı olmak isteyene de baskı yapılamayacağı açıktır. Yine maske zorunluluğuna da karşıyız. İsteyen maske takabilir kuşkusuz ancak zorla aksi halde cezalandırma yapılması şeklindeki dayatmalara karşıyız.
Başarılı olacağınızı düşünüyor musunuz?
Plandemi mücadelesi veren her siyaset ve ideolojiden, dindar veya değil her kesimden insan var. Tek konu olarak plandemi paydasında bunların birlikte söz ve eylem birliği yapabilmesini sağladığımızda başarılı olacağımızı düşünüyorum. Plandemi konusunda çok insanın tereddütleri ve şüpheleri var. Zamanla soru işaretleri daha da çoğalacak ve "plandemi" diyenlerin sayısı artacak. Biz haklı olduğumuza inanıyoruz. Plandemi tepkilerini tek sese dönüştürdüğümüzde başarılı oluruz.
Diğer partilerle görüşecek misiniz? Bu yönde bir talep var mı?
İktidar partisi dahil mecliste grubu bulunan partilerle görüşüp plandemiyi neden savunduklarını sorgulayıp fikirlerinin değişmesini sağlamaya çalışacağız. Mecliste bulunmayan diğer partilerle de görüşüp plandemi mücadelesine davet edeceğiz. Biz hiçbir partinin rakibi veya yandaşı değiliz. İktidar partisi bizim taleplerimizi karşılarsa onları destekleriz, kısmen karşılarsa kısmen destekleriz. Hiçbir partiye önyargımız yok. Zaten plandemi konusu siyaset dışı bir konudur. Her partinin içinde ve seçmen tabanında önemsenecek oranda "plandemi" diyen insan var. Biz her partinin tabanındaki bu insanlarla söz ve eylem birliği içinde olacağız.
Dayatmasız Yaşam Partisi olarak Çin virüsü salgını kapsamında uygulanan yasaklara ve yaptırımlara bakış açınız nedir?
Yasaklar ve tedbirlerin hepsini tek tek inceleyin, hepsi sağlığa zarar verici içerik ve nitelik taşıyor. 65 yaş üzerine ve 18 yaş altına uzun bir süre ev hapsi uygulandı ki, her iki kesiminde harekete, güneşe, oksijene en çok ihtiyacı olan kesimdi. Hafta sonu ve şehirlerarası yasakları, işyeri kapatmaları da salgına tedbir gibi gösterildi ancak salgını önleyici etkisi olmayacağı rahatlıkla öngörülebilirdi. Nitekim ekonomiye zarar vermekten öteye bir faydası görülmedi.
Çin virüsü salgını kapsamında uygulanan yasakların topluma psikolojik etkisi sizce nasıl oldu?
Yasakların tamamı alıştırma ve psikolojik yönlendirme amaçlıdır. Yeni dünya düzeni yeni normal denilen düzene alıştırma, bunları kanıksatma ve boyun eğdirme yöntemi olarak görüyoruz. Özellikle maske semboldür. Yeni dünya düzeninin sembolü oldu. Faydasız olduğu bilindiği halde sembol olduğu için kaldırılması istenmiyor.
Aşı karşıtı mısınız?
Hayır, biz plandemi aşısı diye önerilen sentetik covid iğnesine karşıyız. Diğer aşılar partinin konusu dışında, bu nedenle diğer aşılarla ilgili bir görüşümüz olmaz. Aşı bilim adına savunuluyor, "toplumsal sorumluluktur" deniyor. Bilim bağnazlığı yapılıyor. Kaldı ki bilim bir kısım doktorların fikirlerinden mi ibarettir. Karşı çıkan doktorlar bilim insanı değil mi? Özgür tartışma ortamı sağlanarak doğruya ulaşılır ama bu yaptırılmıyor. Tek taraflı bilgilerle insanlar yönlendirilmeye çalışılıyor, bu bilim değildir.
Aşı olmayanların toplum sağlığını tehdit ettiğini düşünüyor musunuz?
Hayır, covid iğnesi deney aşamasında olup ruhsatı yoktur. Yan etkileri orta ve uzun vadeli sonuçları bilinmediği rıza onam formunda da yazmaktadır. Acil durum var diyerek kullanım onayı verildiği gerekçesiyle başka seçeneğimiz yok diye uygulandığı belirtilmektedir. Yani bilinmezleri bulunan bir aşının sağlığı tehdit etmesi mantıken düşünülemez. Binde 1 bile ölümcül olmayan, izole edilip edilmediği; dolayısıyla varlığı bile tartışmalı bir virüs sebebiyle sonuçları kelimenin tam manasıyla "belirsiz" aşı adı verilen bir takım sentetik deneysel sıvılardan medet ummak akıl tutulmasıdır. Algı operasyonlarının milyarlarca insan üzerinde bu ölçüde sonuç alabilir olması insanlık adına kaygı vericidir. İnsanların hayatlarıyla adeta kumar oynamasıdır.
Aşı olanların, muktedirlerin emir ve yasaklarına kolayca uyduğunu düşünüyor musunuz?
Aşı olanların büyük çoğunluğu konuyu araştırmayanlardır. Basının tek taraflı bilgilerine, bakanlığın ve doktorların açıklamalarına güvenerek aşı olmayı tercih ettikleri görülüyor. Aşıya tereddüt ve şüpheyle yaklaşan bir kesimde seyahat kısıtlaması, avm'lere girememe, PCR zorlaması, eğitim ve çalışma haklarının ihlal edilmesi baskısı altında aşı olmak zorunda kaldıkları görülüyor. Ayrıca herkes bir şey söylüyor ne yapacağımızı şaşırdık diyerek bu tereddütlerle karar vermek zorunda bırakılıyor insanlar. Bilgilendirilmiş özgür iradesiyle aşı olan insan çok azdır sanıyorum.
Pandemi dönemini genel olarak nasıl değerlendirirsiniz?
Vaka, hasta, vefat sayılarını bakanlık açıklıyor ancak bunların gerçek verilerle teyit edilmesi gerekir. Her gün verilen rakamların nasıl oluştuğu bilinmiyor. PCR testi nerede nasıl yapılıyor kimsenin bildiği yok. Bu testler üzerine getirilen kısıtlamalar ve tedbirler gerçeklerle örtüşmüyor. Pozitif olanlara hasta muamelesi yapılıyor ki bunların % 80'inin belirtisi olmadığı söyleniyor. Otopsi yasağı olduğu için gerçeğin öğrenilmesi mümkün olmuyor. 2020 yılına ait ölüm istatistikleri hala yayımlanmadığı için 2019 yılı rakamları ile karşılaştırma yapmamız engellenmiş oluyor. Kısaca salgın boyutunda bir sağlık sorunu görmüyoruz. Salgının senaryo olduğunu düşündüğümüz için plandemi diye niteliyoruz.
Amaçlarınıza ulaşırsanız partiyi kapatacağınızı söylemiştiniz, bunu yapacak mısınız?
Plandemi süreci Türkiye'de bittiğinde ve kaynağı olan DSÖ tarafından bitirildiğinde parti konusuz kalacağından feshine karar vereceğiz. Diğer siyasi konular bizim dışımızda. Olağan üstü koşullarda kurulmuş kendine özgü bir partiyiz. Bu koşullar bitince görevini tamamlayacaktır parti. Biz tek konu için kurulduk ve bu konuda samimiyiz. Seçime girmek için örgütlenme çalışmamız olmayacak, makam mevki hesabımız yok. Partimizin bağış kabul etmeyeceğini tüzüğümüze yazdık, menfaat ve çıkar hesabımız da yok. Partiyi devam ettirmenin gerekçesi olmayacaktır. Dolayısıyla fesih olmamıza bir engel yok.