Köroğlu: Eşcinsel mi, Çapkın mı?

TAKİP ET

Köroğlu ve Ayvaz ilişkisi, modern Köroğlu analizlerinde sık sık eşcinsel bir ilişki olarak ele alınıyor. Pekala gerçek böyle mi? Köroğlu kadın düşkünü bir çapkın mıydı, oğlan kaçıran bir pederast mı?

Köroğlu, Türk kültürünün en yaygın ve birleştirici motiflerinden biri. Öyle ki, Köroğlu üzerine çalışma yapan her araştırmacı, kaç Köroğlu varyantı olduğuna, bu varyantların çeşitlemelerine, kol sayısına, sefer sayısına dair farklı sayılar verir. Örneğin Fuzuli Bayat, Köroğlu’nun 25 kadar farklı toplulukta 60’dan fazla koldan müteşekkil olduğunu söyler. Anadolu, Azerbaycan, Sibirya, Batı Türkistan, Kuzey İran, Kuzey Irak, Kafkasya ve Rumeli Köroğlu destanının bilindiği, okunduğu bölgelerin başında geliyor. Bir Türk destanı olan Köroğlu bu bölgelerde yalnız Türk topluluklarının bildiği bir motif değil. Gürcüce, Ermenice, Arapça, Kürtçe, Tacikçe versiyonlara rastlamak mümkün. Ancak birçok araştırmacı, bu versiyonlarda hikaye kısmının bu dillerde anlatılmasına karşın şiirlerin Türkçe söylendiğine dikkat çekiyorlar. 

Köroğlu’nun “gerçek” orijinine dair fikir birliği yoktur. Gökalp gibi araştırmacılar çeşitli tarihi karakterleri Köroğlu’na ilham veren orijin önerileri olarak sunsalar da geniş kabul görmemiştir. Anadolu ve Rumeli’de Köroğlu daha çok göçebelerin yerleşik devlete karşı temsilcisi gibiyken, Türkistan’da Köroğlu’nun asilzade yahut tanrısal bir figür olarak karşımıza çıktığı görülür.

Köroğlu’nun Karakterleri

Çok geniş bir coğrafyaya yayılan Köroğlu Destanı’nda tek bir olay örgüsü ve karakter topluluğundan bahsetmek mümkün değil. Bölgeye göre yeni karakterler destana giriyor, bazıları çıkıyor, bazılarının işlevi ve hikayesi değişiyor. Ancak en genel hatlarıyla bakacak olursak;

Köroğlu, Ruşen Ali’nin oğludur. Kırat’a biner. Kırat genellikle doğaüstü bir şekilde doğmuş-elde edilmiştir. Eşkıyalık yapar, zaman zaman devlet meselelerine dahil olur. Göçebe bir yaşamı vardır. Çeşitli bölgelere seferler düzenler, Tokat, Tebriz, Dağıstan seferlerinin yanında Çin-Maçın ve hatta Frenk seferlerine dahi rastlanır. Seferlerinde yanında “keleş” yahut “deli” adı verilen adamları bulunur. Bu keleşlerin sayısı zaman Türk destanlarında yaygın şekilde görüldüğü üzere kırk olarak verilir. Başka zamanlarda bin, iki bin, bin dokuz yüz doksan dokuz keleşi sefere götürdüğü olur. Keleşlerinin toplam sayısı 7777 olarak verilir. 

Hoylu ve Demircioğlu, Köroğlu’nun hemen bütün varyantlarda adı geçen keleşlerindendir. Onlarla ilişkisi her zaman sağlıklı değildir, zaman zaman kavga eder, birbirlerine küserler. Aralarında ganimet paylaşımı, soyulan tacirlere davranışta fikir ayrılıkları, kadın paylaşımı gibi meselelerden zaman zaman gerginlikler çıkar. Han Döne ve Telli Nigar, Köroğlu destanlarında sık karşımıza çıkan iki kadın karakterdir. Köroğlu bunları gelin eder, bunlar uğruna savaşır. Arap Reyhan, Zor-Bezirgan ve Bolubey ekseriyetle kötü karakterlerdir. Arap Reyhan adı üstünde Arap, Zor-Bezirgan genellikle Ermeni’dir. Bolubey ise varyantlara göre değişiklik gösterir. 

Köroğlu keleşlerine bakar, onları sever, dara düştüğünde yardıma çağırır. Çeşitli seferlerde yaşamını yitiren keleşlerine ağıt yakar. Aşağıda bahsedilecek olan yakışıklı Ayvaz’ı, mesela, sefere çıktığı bölgelerdeki kızlara göstererek “benim en çirkin oğlum budur” dediği, en çirkini buysa diğerleri nasıldır diye merak eden kızları kandırıp keleşlerine aldığı vakidir. Keleşlerinin lakapları ilginçtir, en ilginçleri listeleyecek olursak:

Ağalarağası, Alaybozan, Atcambazı, Bacvermez, Boyuneğmez, Canıcebinde, Dağdeviren, Darıdeğmez, Darıdikmez, Değirmenavurt, Delibalta, Dilbilmez, Demirkıran, Ecelalmaz, Ecelianan, Ecelicebinde, Eceliyakın, Fırfirikburun, Geceyatmaz, Gemalmaz, Geridönmez, Güdümen, Haldenbilmez, Halaybozan, Hanlarhanı, İtebinmez, Kabiresığmaz, Kaytansöken, Kırkkıran, Kıyımcıoğlu, Kocabey, Ordubozan, Paralayan, Postalıbüyük, Postalpalatan, Samıyasığmaz, Sarhoş, Selamalmaz, Selamvermez, Sopayadoymaz, Şeytansiken, Tanrıtanımaz, Tepedelen, Topdeviren, Tekedaşşak, Tokmakvuran, Tozkopartan, Tüpdağıtan, Yılkıbozan, Yolkesen, Yolasığmaz, Zincirkıran.

Destanın Köroğlu’ndan sonra en yaygın, en temel karakterlerinden olan Ayvaz, yakışıklı bir gençtir. Özellikle Batı Türkistan varyantlarında değişiklik gösterse de, en yaygın haliyle Ermeni bir kasabın oğludur. Köroğlu kendisini kaçırır ve ailesine katar. Bu aileye katışın mahiyeti, bu dosyanın konusu: Köroğlu Ayvaz’ı “yoldaş” olarak mı almıştır, çocuğu olmadığı için reisliği (kimi yerlerde hanlığı) bırakacağı bir varis olarak mı seçmiştir, evlatlık mı almıştır yoksa eşcinsel ilişki mi kurmuştur?

Gökten yere ateş indi
Ömrün günü beşti sandım
Ayvaz bir piyale verdi
Al kanımdan içti sandım

Yolukdum solu sağına
Ter gül düzmüş bukağına
Gün doğdu maşrık dağına
Ayvaz göğsün açtı sandım

Ayvaz: Bir Tuhaf Motif

Köroğlu Türkiye’de hemen her köyde yerel motifler ve hikayelerle süslenerek bilinir ve anlatılırdı. Her ilin kendi Köroğlu varyantı vardır desek yeridir. Ancak şehirleşmeyle birlikte Köroğlu’nun otokton anlatılarının anılardan çok hızlı silinmesi ve bugün zihinlerde Köroğlu imgesinin ekseriyetle baş rolünü Cüneyt Arkın’ın oynadığı Yeşilçam filmi tarafından şekillendirilmesi dikkat çekicidir. Bu filmde Köroğlu, zalim Bolu Beyi’ne başkaldıran bir eşkıyadır, başkaldırma sebebi de Bolu Beyi’nin babasına yaptığı zulümdür. 
Fakat yaygın varyantlarda olay hiç de böyle değil. Güzelliği ile dillere destan olan genç erkek Ayvaz’ı Ermeni kasaptan kaçıran Köroğlu’nun, Ayvaz yüzünden başı sık sık derde girer. Örneğin Azerbaycan-İran varyantının yazılı hali olan Paris nüshasında Ayvaz, Bolubey’e kaçar ve Köroğlu bu yüzden Bolubey’e savaş açar. Bolubey de, delileriyle onu basmaya gelen Köroğlu'na hile eder. Duydum ki ayvaz seninle küsmüş, ben sizi barıştıracağım der. Köroğlu bayağı sevgiliye naz eder gibi bir deyiş söyler:

Budur sözümün ezeli
Bağlar döküptü gazeli
Sen tek bi-vefa güzeli
Sevmekten sevmemek yeğdir

Destanda sık sık karşımıza çıkan bu motif, “bir Köroğlu bir Ayvaz kaldık” ifadesinden ilham alan Recep Maraşlı’nın, Köroğlu’nu bir eşcinsel destan olarak analiz etmesini sağlamış. Fakat Köroğlu hep böyle midir? Ayvaz söz konusu olduğunda birçok metinde şüpheye yer bırakmayacak şekilde eşcinsel olan Köroğlu, Orta Asya’daki kültürlerinde eşcinselliğe dair (öte alemdeki dişi ruhlara ulaşmaya çalışan şamanların ritüalistik cinsiyet değişimi müstesna) sıfıra yakın motif barındıran Türklerin en yaygın destanında dünyanın en meşhur ve eski eşcinseli olabilir mi?

Ben Yiğide İki Güzel Çok Mudur?

Yeniçerilerin ve İran etkisindeki coğrafyaların varyantında Köroğlu ne kadar eşcinselse, Kahramanmaraş, Gaziantep, Türkmenistan ve Özbekistan varyantlarında Köroğlu o kadar kadın düşkünüdür. Özellikle Kahramanmaraş metinlerinde Köroğlu oldukça çapkın ve sadakatsiz bir sevgilidir. 

Keleşlerinden Hoylu, Döne ve Telli Nigar'ı aynı anda karısı yapan Köroğlu'na takılır, "aynı anda iki avrat s*kecek değilsin, birinden vazgeç bize ver" der. Köroğlu sinirlenir:

Bir çift güzel gördüm ben aldım satın
Birini eyledim kendime hatun
Biri kahve versin birisi tütün
Ben yiğide iki güzel çok mudur

Biri gürcü kızı biri abaza
Birinin yanağı güllerden taze
Biri rakı versin birisi meze
Ben yiğide iki güzel çok mudur

Biri huri biri melek bunların
Al yanağı türlü çiçek bunların
İkisi de gayet gökçek bunların
Ben yiğide iki güzel çok mudur

Koç Köroğlu derler benim adıma
Dünyada bir kimse çıkmaz tartıma
Biri bana baksın biri atıma
Ben yiğide iki güzel çok mudur

Bu iki farklı Köroğlu’nun nedeni ne olabilir? Bu konuda Köroğlu’na dair ilk etraflı çalışmaları yapan Pertev Naili Boratav’ın Vambery alıntısına bakmak gerekiyor: 

"Bu rivayet Kırgız ve Türkmence konuşan halkın telakkilerine daha ziyade uygundur. Calib-i dikkattir ki Ayvaz'ın şayan-ı takbih şahsiyetine burada az mevki verilmiştir. Zira adetleri İslam kültürünün tesirine pek az maruz kalmış olan göçebelerce, bu gayr-ı ahlaki fezahat malum değildir. Buna mukabil kahramanların hareketi de o derece parlak bir surette gösterilmiştir." 

Pertev Naili, Maraş, Türkmen, Özbek nüshalarında da Ayvaz'ın yalnız bir kahraman olarak işlendiğini ekliyor. Eşcinsellik vurgusu daha çok İstanbul ve Paris varyantlarında ki ilkinin Yeniçeri ağzı olduğu çok belli, ikincisinde de Acem etkisi çok açık. Üstelik Fuzuli Bayat’ın işaret ettiği gibi, Paris nüshası yaygın olduğu üzere konuşma dilini değil, yazı dilini kullanan bir üslupta yazılmış; müellifin (Gökalp’ın işaret ettiği gibi) Gazneli Mahmut ile Ayaz gibi eşcinsel motiflere hakim olduğunu, bunları kültürel olarak normal kabul ettiğini öngörmek yersiz olmaz. Yani bir destanı analiz ederken, onun nasıl bir kültür tarafından kayda geçirildiği, kayda geçirenin kişiliği gibi değişkenler de önemli: Eşcinselliğin “büyük adamlar için” kabul gördüğü toplumlarda ve onların etkilediği komşularında Köroğlu eşcinseldir. Türkistan’daki kültürü daha saf bir şekilde koruyan bölgelerde ise, Türk folklorunda yaygın olduğu üzere kahraman kadın düşkünüdür. Vambery’nin eşcinselliği kabahat olarak görmeyen anlayışı İslam etkisine bağlaması ise ayrıca dikkat çekici.

Pekala Köroğlu Kimdir?

Köroğlu bütün varyantlarında asidir. Bölgesine göre kendisini “yabandan gelmiş Türkmen”, “Teke-Türkmeni”, “Celali” olarak tanıtır. Ulaşılmaz yerlerdeki kalelere “Kız kulesi”, “Kız kalesi” gibi isimler vermeyi seven Türklerin birbirinden çok alakasız coğrafyalarda eşkıyalığa uygun bölgelere Köroğlu Beli adını takması bu yüzdendir.  Dinle ilişkisi çoğu zaman yoktur, olduğunda da genellikle olumsuz ilişki kurar. Esprilidir, romantiktir, gözükaradır. Bu haliyle, diyebiliriz ki, “royal” olmamış, göçebe yaşam tarzını devam ettiren, din etkisiyle uyuşup tutuculaşmamış “yabani Türk”ün arketipidir. Bolubey ile karşılaşmasında kendini anlattığı gibi:

Laf eyleme Bolu Beyi
Sen bilirsen men babürem
Sakın, kanına bularam
Dininden dönmüş gebirem

Varıp meydanda duranda
Çekip bığlarım buranda
Dişlerim kamaştıranda
İsterem polat kemirem

Mert yiğidi ben eğerim
Koşun kabağın keserim
Sakın Bolubey döverim
Çeynenmiş kara demirem

Köroğlu der acalmışam
Hünkarlardan baç almışam
Eğer ki yüz kocalmışam
Yine baba-yı emirem

Dosya: M. Bahadırhan Dinçaslan
 

Köroğlu Ayvaz Şeytansiken Pertev Naili Boratav Eşcinsel Türk Dünyası Maraş Paris nüshası Destan Folklor Hoylu