ÖZEL HABER | Türkiye'nin Başıboş Köpek Sorunu

TAKİP ET

Türkiye'de başıboş köpeklerden kaynaklanan ölüm ve yaralanmaların sayısı, başıboş köpeklerin sayısına paralel olarak artıyor. Kanunlar ve mevcut uygulamalar ise bu sorunu çözmek için yeterli değil.

Başıboş köpekler erkek ya da kadın, genç ya da yaşlı vatandaşlara saldırıyor, ölüm ve yaralanmalara neden oluyor. Tarım alanlarına zarar veriyor, birçok küçükbaş hayvana ve sahipli, sahipsiz kedilere saldırıyor ve ölümlere neden oluyor.  Trafiği tehlikeye atan bu sahipsiz hayvanlar ölüm ve yaralanmalar yaşanan kazalara yol açıyor.

Yurt Genelinde Kayıtlara Geçen Yüzlerce Saldırı Vakası

Sağlık Bakanlığı, yaptığımız bilgi edinme başvurularımıza yılda kaç başıboş köpek saldırısı gerçekleştiğine ilişkin resmi bir istatistik bulunmadığı gerekçesiyle olumsuz yanıt verdiyse de yalnızca ulusal basına yansıyan bazı haberlere göre son 6 ayda Van’ın Tuşba ilçesinde, Şanlıurfa Akçakale’de ve Karaköprü’de, İstanbul Büyükçekmece ve Başakşehir'de, Beyoğlu ve Üsküdar’da  Zonguldak Ereğli’de, Sakarya Pamukova’da ve Hendek'te Kocaeli İzmit ve Başiskele’de, Konya EreğliCihanbeyli ve Seydişehir’de, Elazığ Merkez’de, Afyon Merkez'de Burdur Merkez’de, Aydın Çine’de, Balıkesir Bigadiç'te Hatay Yayladağı’nda, Manisa Merkez’de ve Mardin Mazıdağı, Ömerli, KızıltepeArtuklu’da, Muğla Bodrum’da, Kırıkkale Merkez’de, Bolu Merkez’de, Giresun Eynesil’de, Ankara Yenimahalle’de ve Rize Ardeşen'de  meydana gelen köpek saldırılarında yarısından fazlası çocuk birçok insan öldü veya yaralandı.

Saldırıların tek hedefi insanlar değil. Birçok küçükbaş hayvanın öldüğü ve araçların hasar gördüğü saldırıların yanı sıra, insanları hedef alan saldırılar içerisinde ölüm ve yaralamaların yaşanmadığı saldırıların sayısının bu saldırılar çoğunlukla kayıtlara geçmediği için ölüm ve yaralanma bildirilen vaka sayılarının katbekat üzerinde olduğu tahmin ediliyor.

Bu haberleri değerlendirince Mardin gibi bazı illerde aşırı bir başıboş köpek yoğunluğu olduğu akla gelebilir ancak durum öyle değil. Yalnızca başıboş köpek saldırılarının çoğunluğu ulusal ya da yerel basına yansımıyor. Başıboş köpeklerin durumu öyle kontrolsüz ki Türkiye Büyük Millet Meclisi bahçesinde bile böyle bir saldırı gerçekleşmiş ve Meclis bahçesinde gezen başıboş köpekler 3 TBMM personelini yaralamıştı. Başıboş köpek saldırılarının yalnızca kırsal ya da kuytu alanlarda gerçekleşmediğinin en büyük kanıtı ise İstanbul’un en işlek noktalarından biri olan İstiklal Caddesi dahil, bu saldırıların Türkiye’deki şehirlerin en işlek noktalarında yaşanıyor olması.

Birçok köpekseverin iddiasının aksine saldırıların tam manasıyla “durup dururken” gerçekleştiği görülüyor. Bu durum yalnızca anlatılarla mahdut değil, örneğin geçtiğimiz günlerde İstanbul Büyükçekmece’de meydana gelen olayda bir genç, aniden ve durup dururken saldıran bir köpekten kaçmak istediği sırada bir kamyonun çarpması neticesinde hayatını kaybetmişti.

10 Milyona Yakın Başıboş Köpek

Dünya Sağlık Örgütü’nün rakamlarına göre, dünya genelinde 200 milyon civarında başıboş köpek bulunduğu tahmin ediliyor. Türkiye’de ise –bittabii- bu konuda da sıhhatli bir veri bulunmuyor.

İzmir Veteriner Hekimleri Odası 2017 yılında şehirde 500 bin başıboş köpek bulunduğunu açıklamış, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Veteriner Hizmetleri Müdürlüğü 2017 Nisanı’nda yaptıkları açıklamada şehirde 130 bin başıboş köpek olduğunun tahmin edildiğini kaydetmiş ve Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’ne Sağlık İşleri Dairesi’nin 2014 yılında verdiği bilgilerde şehirdeki sokak köpeklerinin sayısının 100 bin civarında olduğu öğrenilmişti.

Yerel idareciler de en büyük problemlerinin başıboş köpekler olduğunu belirtiyor. Ankara Yenimahalle Belediye Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada vatandaşların belediyeye yönelttiği şikayetlerin yüzde 50’sinin başıboş sokak köpekleriyle ilişkili olduğu belirtilmiş, bunun yanında Malatya’nın Yeşilyurt ilçesi muhtarları adına geçtiğimiz yıl açıklama yapan Tecde Mahallesi Muhtarı Ali Yiğit, “Mahallelerimizin cadde ve sokaklarında topluca gezen, başıboş dolaşan sokak köpekleri vatandaşlarımızın korkulu rüyası haline geldi. Sürüler halinde gezen köpekler vatandaşları bazen metrelerce kovalıyor. Özellikle sabah namazına giden cami cemaati ve erkenden okula giden öğrenciler büyük korku yaşamaktalar. Köpek saldırılarından dolayı yaralanan öğrenciler,  vatandaşlar var. Ayrıca, bisiklet, motosiklet ve arabaların arkasından koştukları için trafiği tehlikeye düşürüyorlar” ifadelerini kullanmıştı.

Belediyelerden ve STK’lardan yapılan açıklamalarda kaydedilen yüz binleri aşan farklı farklı rakamlar üzerinden yapılan tahminlere göre Türkiye’de bulunan başıboş köpek popülasyonunun 10 milyon civarında olduğu düşünülüyor.

Dönemin AKP Grup Başkanvekili olan Milletvekili Özlem Zengin, Meclis’te görüşülen Hayvanları Koruma Kanunu görüşmelerinde “Eğer kısırlaştırılma yapılmazsa; 10 yıl içerisinde köpeklerle ilgili nüfusun 60 milyona ulaşması bekleniyor” demiş, bu açıklaması büyük yankı uyandırmıştı.

Yılda 250 Bin Kuduz Temaslısı Kayıtlara Geçiyor

Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü Zoonotik ve Vektörel Hastalıklar Dairesi Başkanlığı’nın yayımladığı Kuduz İstatistik Verileri’ne göre 2008 yılından itibaren giderek artan kuduz riskli temas sayısı 2017 yılında 246 bin 547 olarak açıklanmıştı.

Kuduz riskli temasların ezici çoğunluğunun köpek ısırmalarıyla ilişkili olduğu belirtiliyor. 2018 yılına kadar her yıl kuduz nedeniyle ölümlerin yaşandığı ülkemizde “Başıboş Köpek Sorunu” sayfasının kurucusu Ali Öztürk 2019 yılında Manisa Selendi’de Emine Yıldız’ın ölümüne neden olan köpek kuduz çıkmış, Yıldız’ın ölümü sonrasında yapılan otopsi raporunun bunu doğruladığını ifade etmişti.

5199 Sayılı Kanun’un Belediyelere Yüklediği Fantastik Görevler

5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun 6. maddesi “Sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanların korunması”nı kapsıyor. Kanunda “sahipsiz” ifadesi başıboş köpekleri anlatmak için kullanılan bir kavram.

5199 Sayılı Kanun hayvanların öldürülmelerini yalnızca 3285 Sayılı Hayvan Sağlığı Zabıtası Kanunu’nda öngörülen esaslara bağlıyor. Bu kanuna göre ise öldürülmeleri öngörülen hayvanlar tavuk vebası, salmonellosis, newcastle, sığır vebası, at vebası, mavidil, domuz vebası, şap hastalığı, şarbon hastalığı, çiçek hastalığı ve kuduz ve benzeri hastalıkları ya da bu hastalıkların şüphesini taşıyan hayvanlar.

5199 Sayılı Kanun’a göre sahipsiz hayvanların tespit edilmesi halinde “en hızlı şekilde” ve “yerel yönetimler” tarafından kurulan veya izin verilen hayvan bakımevlerine götürülmesi zorunlu. Kanun’a göre bu hayvanların söz konusu merkezlerde gözetim altına alınması ve burada kısırlaştırılması, aşılanması ve rehabilite edilmesi gerekiyor.

Kanun’un amir hükmüne göre ise bu hayvanların söz konusu işlemlerin yapılması sonrasında “alındıkları yere geri bırakılmaları” gerekiyor.

Kanunun bu amir hükümlerini birçok belediyenin yerine getirmesi neredeyse imkansız. Birçok belediyenin ne ekonomik ne de teşkilat olarak bu görevleri yerine getirmek için yeterli imkanı yok.

Bunun yanında, Kanun’un başıboş köpeklerin alındıkları yere geri bırakılmalarını emreden maddesi başıboş köpek sorununun ortaya çıkmasına neden olan en önemli etkenlerden birisi.

Belediyelerin çoğu kanunun emrettiği görevlerini yerine getirmezken barınağa sahip olan ve bu görevleri yerine getiren belediyelerin çalışma alanlarında da başıboş köpek sorunu sürüyor.

Başıboş Köpek Sorunu İle Mücadele Eden Çağdaş Ülkeler

Dünya Sağlık Örgütü’nün rakamlarına göre dünya genelinde 200 milyon, WSPA International’a göre ise 480 milyon sokak köpeği bulunuyor.

ABD ve Belçika’dan Ukrayna’ya kadar neredeyse tüm Avrupa’da başıboş sokak hayvanı sorunu yok. Böyle bir problemin olmamasının temel nedeni ise bu hayvanların kararlı biçimde sürekli barınaklara toplanması ve sahiplendirilemedikleri takdirde bir haftadan iki aya kadar, ülkeden ülkeye değişen sürelerin sonunda uyutulması. Bazı ülkelerde bu süre 7 güne kadar düşüyor.

ABD’de yılda 3-4 milyon civarında başıboş kedi ve köpek toplandıkları barınaklarda uyutuluyor.

Euronews’ten Gizem Sade’nin haberine göre ise Fransa’da her yıl yaklaşık 100 bin evcil hayvan sahipleri tarafından terk edilmesine rağmen, başıboş köpek sorunu yok. Bunu sağlayan en temel neden ise yine sokak hayvanlarının görevliler tarafından sürekli olarak barınaklara toplanması ve barınaklarda tutuldukları belli bir sürenin ardından uyutulmaları.

Yalnızca kısırlaştırma yapılmamasının nedeni ise bu yöntemin bir batında 2 ile 5 yavru doğuran kediler ya da bir batında ortalama 5-6 yavru doğuran köpeklerin popülasyonunu kontrol altında tutma konusunda başarısız olması. Bu ülkelerde kamuya ait barınaklarda uyutma işlemi yapılmasına rağmen sivil toplum kuruluşlarına ait olan birçok barınaklarda (no-kill shelter) bu işlem uygulanmıyor. Bu barınaklar çoğunlukla yerel idarelerin destekleri ve gönüllülerin bağışları ile ayakta duruyor.

Freya Sawbridge’in makalesine göre geçtiğimiz yüzyıl ciddi bir başıboş sokak hayvanı problemi olan Hollanda bu sorunla uyutma işlemi yapmadan mücadele eden tek ülke. Ancak bu konuda oldukça katı tedbirler uygulanıyor.

19. yüzyılda ciddi bir başıboş köpek sorununa sahip olan Hollanda’da bu sorunu aşmak için hükümet köpek sahibi olmak isteyenlere ağır vergiler getirdi. Bu vergiyi ödeyemeyeceğini düşünen hayvan sahipleri ise hayvanlarını terk etmeye başladı ve bir süre sonra salgın boyutuna varacak kadar tehlikeli bir kuduz hastalığı sorunu ortaya çıktı.

Sonrasında ise tam bir kıyım başladı. Kuduz hastalığı bir sorun olmaktan çıksa da başıboş sokak köpeklerini öldürmek sıradanlaştı ve uzun yıllar boyunca bu durum sürdü. Bunun üzerine hükümet bu sorunu çözmek için katı tedbirler uygulamaya koydu.

Şu anda Hollanda hükümeti, hayvanını terk eden veya kötü muamele eden hayvan sahiplerine 16 bin avroyu aşkın para cezaları ve 3 yıla varan hapis cezaları uyguluyor. Sokak hayvanlarını sahiplenmeyi teşvik etmek ve hayvan satışlarını kısıtlamak amacıyla belli ticarethaneler tarafından satılan cins hayvanların satın alınması ülkede ciddi vergilere tabi.

Hollanda’da bu programa CNVR programı (Collect-Topla, Neuter-Kısırlaştır, Vaccinate-Aşıla, Return-Geri Döndür) adı veriliyor.

Türkiye’nin de sokağı başıboş hayvanların meskeni olarak gören ve halihazırda uygulanan 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu nedeniyle Hollanda’nın geride bıraktığımız yüzyıllarda yaşadığı kuduz salgınını ve sonrasında sokak hayvanlarına karşı uygulanan kıyımı yaşaması ihtimal dahilinde.

Muhammed Âkif

Türkiye’nin Başıboş Köpek Sorunu Yurt Genelinde Kayıtlara Geçen Yüzlerce Saldırı Vakası 10 Milyona Yakın Başıboş Köpek Yılda 250 Bin Kuduz Temaslısı Kayıtlara Geçiyor Başıboş Köpek Sorunu İle Mücade