Türkistan Ülkelerinin Üçlü Gezegen Kriziyle Mücadele Hazırlıkları

TAKİP ET

Türkistan ülkeleri, çevresel sorunlarla baş etmek ve iklim kriziyle mücadele etmek için bir araya gelme konusunda kararlılıklarını bir kez daha sergiledi.

Türkistan ülkeleri, çevresel sorunlarla baş etmek ve iklim kriziyle mücadele etmek için bir araya gelme konusunda kararlılıklarını bir kez daha sergiledi. Bu kararlılık, Dubai'de gerçekleşen COP28'in yan etkinliklerinden biri olan "Üçlü Gezegen Krizinin Zorluklarına Karşı Dayanışma ve Birlik" yüksek düzeyli toplantısında açıkça görüldü. Toplantı, Türkistan çevresel sorunlarını birlikte ele almak ve bölgesel bir dayanışma ruhu oluşturmak adına önemli bir adım olarak kayda geçti.

Özbekistan Cumhuriyeti Çevre Koruma ve İklim Değişikliği Bakanlığının ev sahipliğinde düzenlenen etkinlik, bölgenin ortak çevresel tehditlere karşı müşterek bir duruş sergileme iradesini vurguladı. Bu tür yüksek profilli toplantılar, bölgesel liderlik rollerini güçlendirerek Türkistan ülkelerini küresel çevre sorunlarına daha etkin bir şekilde katılım sağlamaya teşvik ediyor.

Üçlü Gezegen Krizi ve Türkistan'daki Tehditlerin Boyutu

Üçlü gezegen krizi, Türkistan'ı biyolojik çeşitlilik kaybı, atık kirliliği ve iklim değişikliği gibi ciddi sorunlarla yüzleştiren bir olgu olarak karşımıza çıkıyor. Türkistan ülkeleri, bu krizle mücadelede kararlılıkla adım atmış durumda ve bölgesel bir dayanışma ruhu oluşturmayı hedefliyor. Ancak, bu zorluklarla mücadele etmek için sadece bölgesel değil, aynı zamanda küresel bir yaklaşımın benimsenmesi gerekiyor. Özellikle COP toplantıları gibi platformlar, ülkelerin birbirleriyle bilgi paylaşımını artırmalarına, en iyi uygulamaları benimsemelerine ve ortak çözümler aramalarına olanak tanıyor.

Uzmanlara göre, Türkistan, çevresel bir çöküşle karşı karşıya. Mevcut eğilimlere göre devam edilirse, bölge nüfusu başına su kaynağında %25'lik bir düşüş ve tarım veriminde %40'lık bir azalma görülebilir. Bu tür istatistikler, sadece bölgesel değil, aynı zamanda küresel düzeyde acil eyleme ihtiyaç olduğunu vurguluyor.

Aral Gölü'nün kuruması, bölgenin çevresel kırılganlığının somut bir belirtisi olarak karşımıza çıkıyor. Açığa çıkan göl yatağı, devasa toz fırtınalarına neden olarak bölge halkı için ciddi bir sağlık riski oluşturuyor ve aynı zamanda tarım ürünleri ile altyapıyı tehdit ediyor. Bu durum, bölgesel çevresel sorunların birbirine bağlı ve sınırları aşan bir nitelik taşıdığını gösteriyor.

Sınır Ötesi Çevresel Sorunlara Karşı Kolektif Çözümler

Türkistan'daki çevresel sorunlar, sınır ötesi nitelik taşıdığından, bölgesel bir yaklaşımın benimsenmesi kaçınılmazdır. Türkistan ülkeleri, sera gazı emisyonlarını azaltma taahhütleri gibi adımlarla bu yönde önemli ilerlemeler kaydetmiştir. Ancak, bölgesel çözümler kadar, her ülkenin kendi içinde sürdürülebilirlik için çabalaması da son derece mühimdir. Yerel çözümler, bölgesel dayanışma ve küresel hedeflere katkı sağlamak adına önemli bir rol oynayabilir.

Kazakistan, çölleşme, toprak bozulması, biyolojik çeşitlilik kaybı ve sera gazı azaltma konusunda kapsamlı bir strateji izliyor. Ülke, 2 milyar ağaç dikme girişimi ve %10.7'lik doğal koruma alanları ile çevresel sürdürülebilirliği destekliyor. Ancak, her ülkenin benzer taahhütlerde bulunması ve bu konuda işbirliği yapması, bölgesel çevre sorunlarının daha etkili bir şekilde çözülmesine yardımcı olabilir.

Kırgızistan, artan sıcaklıklar, kuraklık ve eriyen buzulların neden olduğu zorluklarla başa çıkmak için çeşitli projeler üzerinde çalışıyor. Ancak, bu projelerin sadece ülke içinde değil, aynı zamanda bölgesel düzeyde koordineli bir şekilde yürütülmesi gerekmektedir.

Özbekistan'ın Liderlik Rolü ve COP28 Hedefleri

Özbekistan, Türkistan'daki çevresel mücadelede lider bir konumda yer alarak bölge ülkelerini birleştirmeye devam ediyor. Bakan Aziz Abdukhakimov, Türkistan'ın çeşitli Birleşmiş Milletler platformlarında daha etkili bir ses oluşturması ve bölge çıkarlarını daha güçlü bir şekilde savunması için çağrıda bulunuyor. 

COP28 Konferansı'nda, bölge ülkelerinin yeni kurulan zarar ve hasar tazminat fonu mekanizmasına katılmasının önemini vurguluyor. 

Bu fon, iklim değişikliğinden kaynaklanan zararları telafi etmek adına bölgeye önemli bir mali destek sağlayabilir. Ancak, finansal destek kadar, bölge ülkeleri arasında daha fazla işbirliği ve veri paylaşımı da gereklidir.

Türkistan Çevre Merkezi'nin Gelecek Planları ve Müzakere Grubu İnisiyatifi

Türkistan Çevre Merkezi, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi Taraflar Konferansı (UNFCCC COP) müzakere süreçlerine daha etkili bir katılım için Türkistan Müzakere Grubu oluşturma girişimini başlatmaya hazırlanıyor. Bu girişim, bölgesel dayanışma ve çevresel çözümler arayışındaki ülkeleri bir araya getirerek, COP29 müzakere süreçlerinde daha etkili bir şekilde faaliyet göstermeyi amaçlıyor. Ancak, sadece müzakere süreçlerine odaklanmak yerine, bu grubun bölgesel projeleri destekleme ve çevresel inovasyonu teşvik etme potansiyeli de değerlendirilmelidir.

Sonuç

Türkistan, küresel sera gazı emisyonlarına düşük katkıda bulunsa da, iklim değişikliğinin etkilerini en yoğun hisseden bölgelerden biridir. Kayıp ve hasar tazminat fonu, bölgeye sürdürülebilir bir iklim gelişimi için kritik bir destek sağlayabilir. Ancak, bu süreçte sadece hükümetler değil, aynı zamanda sivil toplum, özel sektör ve yerel halk da dâhil olmalıdır. Türkistan'ın birlikte hareket etmesi, bölgesel çevresel sorunları etkili bir şekilde ele almanın ve gelecekteki iklim mücadelesine güçlü bir katkıda bulunmanın temelidir. Bu, hem bölgesel düzeyde yaşanan çevresel sorunları çözmek, hem de küresel çapta bir örnek teşkil etmek adına hayati bir adımdır.

Kaynaklar

https://unfccc.int/APCW2023

https://www.newscentralasia.net/2023/12/04/environmental-solidarity-central-asian-countries-unite-to-address-shared-challenges/

https://www.cop28.com/en/schedule


Canem Çatan

türkistan üçlü gezegen krizi özbekistan cop28