BirGün'den Timur Soykan'ın haberine göre, Hollandalı uyuşturucu baronu Joseph Johannes Leijdekkers, 2020 yılında Avrupa polisinin çalışmaları sonucunda deşifre oldu.
30 yaşındaki ‘Tombul Jos’ lakaplı uyuşturucu baronu, Latin Amerika’dan Belçika ve Hollanda’daki limanlara tonlarca kokain getirtmişti. Dünyanın en çok aranan suçlularından biri olan 'Tombul Jos''un Türkiye’de yaşadığı belirlendi. Yürütülen soruşturmalarda sadece Tombul Jos'un değil, ortağı Isaac Bignan ve onlarla bağlantılı Sırp, İsveçli, Alman, İspanyol uyuşturucu baronlarının da Türkiye’de olduğu ortaya çıktı.
Soykan'ın haberine göre Ali Yerlikaya, İçişleri Bakanlığı görevine geldikten sonra bu baronlara yönelik ilk operasyon 13 Haziran 2023 tarihinde yapıldı.
Operasyonlarda ‘Tombul Jos’ gözaltına alınmadı. Ancak Tombul Jos’un arkasındaki isim olduğu iddia edilen Türk vatandaşı Abdullah Alp Üstün, Isaac Bignan, Alman uyuşturucu kaçakçısı Eric Schroeder, Tombul Jos’un kardeşi Wilhelmus Adrianus Leijdekkers’in arasında olduğu 15 kişi tutuklandı.
Yabancı Baronlar Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı Olmak İçin Rezidans Aldı
Timur Soykan'ın aktardığı 51 sanıklı iddianameye göre; yabancı baronlar, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak için oteller ve rezidanslarda daireler aldı. Bu mülklerle aynı zamanda kara paralarını akladılar. Uyuşturucu baronları aynı lüks otomobilleri de defalarca alıp satarak; şirketler ve döviz büroları kurarak kara para akladılar. .
Özel jetleriyle altın külçelerini Türkiye’den Dubai’ye taşıdıkları iddia edilen baronların bazılarının Türk vatandaşı olup oturum izni aldıkları da belirtildi.
Tahliye Edildiler
İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın tutuklu sanıkları Abdullah Alp Üstün, yabancı baronlar, Tombul Jos’un kardeşi Wilhelmus Adrianus Leijdekkers’in arasında olduğu 15 sanık, 6 Temmuz 2024 gecesi saat 02.30’a kadar süren duruşmada tahliye edildi. Böylece Türkiye'nin en büyük baronlar davası olarak görülen davada 13 ay sonra tutuklu sanık kalmadı.
Savcılığın itirazı üzerine 5 gün sonra İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi serbest bırakılan 7 sanığın tekrar tutuklanmasına karar verdi. Ancak Abdullah Alp Üstün ve diğer 6 sanık tahliye edildikten sonra firar etmişti. Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK), İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi heyetinin başkanı Oktay A., mahkeme üyeleri Arzu A. ve Veysi G.’yi açığa aldı.
Mahkeme Başkanına 720 Bin Dolar 'Rüşvet' Verildiği İddia Edildi
Sabah Gazetesi’nin haberine göre; HSK’nın olayla ilgili raporunda bir ihbar da bulunuyor. Bu ihbara göre; Abdullah Alp Üstün ve diğer sanıklar, hâkim karşısına çıkmadan bir gün önce mahkeme başkanı ile tahliye kararı için 720 bin dolara anlaştı. Ancak bu ihbarın gerçeğin büyük kısmını örttüğü de iddialar arasında.
Soykan'ın haberine göre tahliye organizasyonunun mahkeme heyetiyle sınırlı olmadığı, çok daha üst kademelere uzandığı öne sürülüyor. İddiaya göre tahliye kararı için baronlar milyonlarca dolar rüşvet dağıttı. Yine iddiaya göre tekrar tutuklama kararı verilen 5 günlük sürenin, sanıklara kaçmaları için rüşvet karşılığı tanınan zaman olduğu da belirtiliyor. Bu rüşvet organizasyonunun teknik takibe takıldığı da ifade ediliyor.
Hakimin Oğlu İddianamede Uyuşturucu Olmadığını Açıkladı
Bu sırada mahkeme başkanı Oktay A.’nın oğlu Gökberk A., sosyal medya hesabından dikkat çeken paylaşımlar yaptı.
Gökberk A. özetle şunları yazdı:
“MASAK raporlarına hukuka uygun bir şekilde bakıldı, değerlendirildi. İddianame bomboştu. Yasal tutukluluk süreleri hepsinin dolmak üzereydi. Kara para suçuyla ilgili kesinleşmiş bir tane mahkûmiyet kararı yoktu. İddianamede uyuşturucu yoktu. Savcılık olaya 5 gün sonra itiraz etti. Kimse bunu yazmıyor. Neden acaba? Adli kontrol ve ev hapsi verildi. Nasıl kaçtılar? Bunu yazan yok. 720 bin dolar rüşvet iftirası; bir kişi de banka hesaplarımıza bakıp ‘Bunların kredi borcu var’ demiyor. 30 yıldan fazla şerefiyle, namusuyla hâkimlik, 7 yıl ağır ceza mahkemesinde başkanlık görevi yapan insanı kalkıp kimse koruyamıyor.”
İki Kez Oturum Almış
Timur Soykan'ın haberine göre tahliye kararları tartışılırken soruşturma aşamasındaki bir skandal gözden kaçtı.
İddianame ve ek delil klasörlerine göre; Tombul Jos, 4 Temmuz 2020 tarihinde ‘Daniel Ernst’ adına düzenlenmiş Alman pasaportuyla Türkiye’ye giriş yaptı ve bir süre Türkiye’de kaldıktan sonra yurtdışına çıktı. İki ay sonra, 7 Eylül 2020’de özel jetiyle tekrar Türkiye’ye geldi. Kendi adına yani ‘Joseph Johannes Leijdekkers’ ismine düzenlenmiş pasaportuyla Bodrum Havalimanı’ndan Türkiye’ye giriş yaptı.
Soykan yaşanan skandalı şöyle aktarıytor:
Tombul Jos, Bodrum Torbalı’da Usuluk Koyu’ndaki Tabiat Parkı’nı yasadışı şekilde işgal eden beş yıldızlı Vogue Otel’de villalar satın alıp kiralayarak buraya yerleşmişti. Turan Avcı’ya ait otelin yetkililerine banka hesaplarını kullanma yetkisi vermişti.
Turan Avcı’nın yeğeni Cem Avcı, Tombul Jos’un hesaplarından yüzbinlerce avroluk havaleler yapmıştı. Tombul Jos, Turan Avcı’nın kardeşi Fesih Avcı’dan satın aldığı apart otel ile Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı için ‘uygunluk’ belgesi almıştı.
Hollandalı barona, otel satan, oturum izni ve vatandaşlık koşulları sağlayan bu kişiler nasıl olduysa takipsizlik kararlarıyla davadan kurtarıldı. Sanık yapılmadılar.
Erdoğan İsimlerini Andı
Arşivde AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu isimleri andığı bir konuşma da yer alıyor. Erdoğan, Maraş’ta depremzedeler için yapılacak kalıcı konutların temel atma töreninde Cem Avcı ve Vogue Hotel’e bağış konutlar yapacakları için teşekkür etti. Bu konutların ne kadarı yapıldı araştıracağız.
Skandallarla dolu Baronlar Davası’nda çok önemli bir belgeye daha ulaştık.
Hollandalı uyuşturucu baronunun Türkiye’de kendi ismiyle yani Joseph Johannes Leijdekkers adıyla oturum izni aldığını daha önce yazmıştık. Türk bayraklı oturum izninin dava dosyasındaki görselini paylaşmıştık. Bu oturum izni kimliği Muğla’da verilmişti.
İkinci Kimliğe Ulaştık
Ancak Abdullah Alp Üstün’ün 13 Haziran 2023 günü Bodrum Yalıkavak’ta yakalandığı villada polisin tuttuğu tutanağa göre; Tombul Jos için ‘Daniel Ernst’ ismine düzenlenmiş bir oturum izni kartı daha bulunmuştu. Hollandalı uyuşturucu baronuna çifte oturum izni verildiği anlaşılıyordu. Avrupa’nın en büyük uyuşturucu baronuna Türkiye’de iki ayrı isimle oturum izni verilmesi büyük bir skandaldı. Çünkü oturum izni verilirken başvuranların parmak izi ve biyometrik fotoğrafları alınıyor. Normalde aynı kişinin iki farklı isimle oturum izni alması imkânsız.
Ama Türkiye’de devlet çürüdü ve parası olan için imkânsız diye bir şey yok.
Tombul Jos’un kendi adıyla oturum izni varken Daniel Ernst adına düzenlenmiş oturum izninin belgesini yayımlıyoruz. Kendi adıyla düzenlenmiş oturum izninde 1 Temmuz 1991 doğumlu olduğu yazan Tombul Jos, bu oturum izninde 22 Eylül 1992 doğumlu görünüyor. İki oturum izni de Muğla’da verilmiş, muhtemelen aynı kişilerce hazırlanmış.