Türkiye'nin birçok bölgesinden
600'e yakın öğretim görevlisi Boğaziçi Üniversitesi'nde düzenlenen ‘Eğitimde
Gelecek Konferansı EKG19'da bir araya
geldi. Prof. Dr. İlber Ortaylı, Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmed Özkan ile MEF Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muhammet Şahin'in ev sahipliğinde gerçekleşen konferansa ‘Geçmişten Geleceğe Eğitim Politikaları' konulu bir sunumla katıldı. Prof. Dr. Ortaylı’nın sunumundan Türkiye’deki Türkçe idealizmden de bahsetti:İdealist Türk Öğretmenler
Türkiye gibi ülkelerin eğitim mantığında ‘idealist öğretmen’ yapısı var.
Onlar da taşradaki en ücra yerlere, ‘Öldürülecek olsam da, gidip Türkçe
öğreteceğim' diye bakıyorlar. Sistemde Türkçe öğretme eğiliminin ön planında
Türk çocuklarının olması kabul edilemedi. Milliyetçilik yapmıyorum. Cehaletin
karşısındayım. Türkiye Cumhuriyeti'nin öğretmenleri Doğu'daki çocuklara Türkçe
öğretmeyi bir insanlık vazifesi olarak düşündüler. Türkçe öğrenir, okur-yazar
büyük adam olur, köyünde bile hiç Türkçe konuşamayan çobanlar, köylü kadınlar olmaktan
kurtulurlar gibi bir eğilimin yani bir vatandaşlık eğiliminin sonucudur.ÜÇÜNCÜ BÜYÜK MİLLİ EĞİTİM BAKANI ÇIKMADIBunun ötesinde İlber Ortaylı Türk
Eğitim sisteminin büyük bir yozlaşma içinde olduğunu da söyledi ve artık Büyük
Milli Eğitim Bakanı çıkmadığı konusunda eleştir de bulundu:*Sultan Abdülmecid döneminde Darül-Muallim (öğretmen okulları), Tanzimat döneminde modern eğitim kurumları açıldı. Şimdi böyle bir eğitim geçmişi olan memlekette, Cumhuriyet Maarifi'nin çok büyük sorunları var. Çözümün odak noktası keşfetmektir. Memleketin en büyük Maarif Nazırı Mustafa Necati Bey ve ondan sonra Hasan Ali Yücel'dir. Üçüncüsünü bulmakta çok zorlanıyorum. Türkiye Cumhuriyeti'nin maalesef ki üç tane büyük maarif vekili yok. Bu gidişle, pek olacağa da benzemiyor. Çünkü Milli Eğitim Bakanlığı, çok has bir iş ve çok has adamlar ortaya çıkması gerekir.
Kaynak: Sözcü Gazetesi