Türkiye’de devlet, tuhaf bir şekilde sosyal yardım yapmakla övünüyor. AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2023 kampanyasında katıldığı mitinglerde sosyal yardımlarla övünmediği tek bir örnek yok. Erdoğan vaziyeti “Türkiye’de sahipsiz kimse bırakmadık” diyerek açıklıyor. Vatandaşının yardıma muhtaç olmasıyla övünen bir devlet, her biri seçmen olan vatandaşların da siyasetle nasıl ilişki kurduğunu belirliyor. TÜİK’in sosyal koruma harcamalarına dair sunduğu grafik, yoruma ihtiyaç bırakmayacak kadar açık.
Öte yandan sosyal yardım istatistiklerine bakılınca oldukça ilginç bir dengesizlik ortaya çıkıyor. Doğu ve Güneydoğu illerinin sosyal yardımlardan aldığı pay, açıklanamayacak kadar fazla.
Aile Bakanlığı Hangi Aileyi Koruyor?
Türkiye’de sosyal yardımların dağıtılmasında en önemli aktör, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı. Bakanlık çok çeşitli başlıklar altında vatandaşlara ayni ve nakdi sosyal yardımlar yapıyor. İstatistikleri düzenli olarak yayımlayan bakanlığın dönemsel raporlarında vurgunun hangi yardım başlığında ne kadar bütçe kullanıldığı meselesinde olduğunu görüyoruz. Oysa 2023 yılında gerçekleşen illere göre sosyal yardım alan hane oranı dağılımında ilginç bir tablo ortaya çıkıyor:
• Şırnak'ın %69'u
• Hakkari'nin %63'ü
• Ağrı'nın %62'si,
• Şanlıurfa'nın %62'si
• Van'ın %60'ı
• Mardin'in %59'u
• Muş'un %56'sı
• Batman'ın %53'ü
• Bitlis’in %53’ü
• Diyarbakır'ın %51'i
Sosyal yardım alıyor. Bu illerin ortalamasını alırsak, beş haneden üçünün sosyal yardım aldığını görüyoruz. Oysa, TÜİK verilerine göre 2023 yılında, bölgelere göre hesaplanan yoksulluk sınırına göre yoksul oranı dağılımına bakınca,
• Kırıkkale, Aksaray, Niğde, Nevşehir, Kırşehir %14,6
• Kastamonu, Çankırı, Sinop %12,3
• Bursa, Eskişehir, Bilecik %12
Yoksulluk oranlarıyla Türkiye’nin en yoksul bölgeleri.
Van, Muş, Bitlis, Hakkari bölgesi %7,3; Mardin, Batman, Şırnak, Siirt bölgesi ise %8,4 ile Türkiye’de göreli yoksulluğun en düşük olduğu şehirler.
En yoksul şehirlerimize baktığımızda, Kırıkkale’de sosyal yardım alan hane oranının %15, Aksaray’da %22, Niğde’de %20, Nevşehir’de %17, Kırşehir’de %18, Kastamonu’da %16, Çankırı’da %12, Sinop’ta %16, Eskişehir’de %10, Bilecik’te %8 olduğunu görüyoruz.
Öte yandan Maliye Bakanlığı verilerine göre Şırnak’ta 2024 yılında tahakkuk eden vergi miktarı 34.670.021.000 TL. Bu kadar az vergi tahakkuk eden bir şehrin sosyal yardımlardan en büyük payı alması yeterince korkunç değilmiş gibi, 2024 yılında tahakkuk eden verginin yalnızca %9,6’sı tahsil edilebilmiş. 3.319.612.000 TL vergi ödemiş, 3.290.000.000 TL sosyal yardım almış. Ki bu yalnızca Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı eliyle ödenen sosyal yardım; belediye, özel idareler ve devlet destekli vakıflar eliyle yapılan sosyal yardım da göz önüne alındığında, Şırnak’ın ödediği vergiden çok daha fazla sosyal yardım aldığını görebiliyoruz. Benzer tablo sosyal yardım alan illerin hepsinde geçerli, toplam tahakkuk eden vergi az ve tahakkuk edenin çok daha azını ödüyorlar, ancak orantısız bir sosyal yardım alıyorlar. Göreli yoksulluğun yüksek, sosyal yardım alan hane oranının düşük olduğu illerden rastgele seçtiğimiz Çankırı’da ise, 2.782.248.000 TL vergi tahakkuk etmiş, bunun %68’i tahsil edilmiş. 295.000.000 TL sosyal yardım ödeneği gönderilmiş.
Kürtlere Verilen Sus Payı
Bu orantısızlığın, sosyal yardımların Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da yaşayan Kürtlere bir sus payı olarak tasarlanmasından kaynaklandığı açık. Üstelik bu Kürtler batı illerine göçtüklerinde görünmez oluyorlar, istatistiklere bakarak batıya göçen Kürtlerin ne kadar sosyal yardım aldıklarını hesaplamak zor. Fakat yalnız sosyal yardım değil, inşa ettikleri gecekondu mahallelerine çıkan imar afları, kaçakçılık bağlantılarıyla edindikleri yasadışı servet gibi kalemler tespit edilemiyor.
İlginç bir vaka örneği olarak, Bilecik’e bağlı Bozüyük ilçesi Baharözü Mahallesi’ni verebiliriz. Doğu Anadolu’dan göçen Kürtlerle meskun bu mahalle, çarpık kentleşmeyle ortaya çıkmış bir yerleşim. Çok uzun süre, Çarşı Mahallesi’ne bağlı ve altyapı hizmetlerinde aksaklık yaşayan bir yerdi. İlk olarak 2018 yılında, doğrudan Kürt ifadesini kullanmasa da yerleşim sakinlerinin farklı kökenden geliyor olduğuna da vurgu yaparak dönemin belediye başkanı AKP’li Fatih Bakıcı bir konuşma yapıyor. Yeni imar barışından da faydalanarak Baharözü’ne statü kazandıracaklarını ve bu sayede sakinlerin evlerinin resmiyet kazanacağını, hepimizin “müslüman kardeşler” olduğumuzu söylüyor.
Bu iş, CHP’li Mehmet Talat Bakkalcıoğlu’a kalıyor. Adaylığından itibaren Kürtlerle meskun Baharözü’ne ayrı bir önem veren Bakkalcıoğlu, Baharözü’nün statüye kavuşmasını sağlıyor. Akabinde kurulan Bozüyük Doğu ve Güneydoğu Anadolu Sosyal Yardımlaşma Derneği’nin açılış töreninde şöyle bir konuşma yapıyor:
"Doğu ve Güneydoğu'dan yoğun göç aldığımızda Belediye Başkanıydım, ondan öncesinde de belediye meclis üyeliğim var. İçköy'e ilk yerleşmeye gelenler geldiğinde onları istasyondan eşyalarıyla, aldıkları araziye götürüp orada yerleşmelerine katkılarım olduğu günleri düşünüyorum. Şu ana geldiğimizde ilçemizin pek çok kesiminde, merkezde, mahalle olarak da doğu ve güneydoğulu hemşehrilerimizin bulunduğu Baharözü mahalle olmayı hak eden bir yerleşim alanı haline geldi. Çarşı Mahalle'ye bağlı ama, çok sayıda doğudan ve güneydoğudan göç eden hemşehrimiz var. Ben merak ediyordum bugüne kadar niye bir dernek kurmadılar diye, o yüzden çok memnun oldum.”
Doğu ve Güneydoğu Anadolu’ya spor müsabakası yapmak için giden futbol takımları ve hatta onların gece kalmasını sağlayan oteller bile saldırıya uğrarken, iç göçle imar kanununa aykırı usullerle göçen bir gruba lojistik destek sağlayan birinin daha sonra o ilçede belediye başkanı olması ilginç değil mi? HDP’nin Bozüyük’te her seçimde oyunu artırıyor olması bununla ilişkili değil mi?
Bütün bu süreç göz önüne alınınca, yeniden yükselen “eşit vatandaşlık” taleplerine TamgaTürk olarak katılıyoruz. Kürtlere ayrıcalık tanıyan bu uygulamanın son bulmasını talep ediyoruz. Ayrıca, Türkiye’de Türk statüsü dışında statülere karşıyız ancak bir emrivakiyle yeni statüler getirilecekse, suç oranlarının, vergi istatistiklerinin, çocuk yaşta evlilik vb. istatistiklerin etnik kırılıma göre paylaşılmasını istiyoruz.
Hazırlayan: M. Bahadırhan Dinçaslan
Türk' ten alıp Kürd' e veriyor.
hükümet tersine robin hood. evet. onu da ters yapıyor. fakirden alıp zengine veriyor.
Bir dahaki haber için son 20 yıl için illerin aldığı verdiği istatistiklerini toplayıp son tablo çıkarabilir misiniz?Diğer eşşekler verdikleri vergilerin nereye gittiğini öğrenebilir.Eğer yaparsanız tl devulasyonunu hesaba katmayı unutmayın.Yani örneğin 2000 yılı X ili 1e 20 19x şeklinde veya bütün yıllar tamamı dolar gibi sabit bir bazda hesaplanabilir.Ve bence haberin faydası açısından kayırılan iller ile oy verdikleri siyasi partinin bir bağlamı veya farklı bir bağlam varsa haberde bunun vurgusu da önemli.Bu haber için de emeğinize çok teşekkür ederim.
Türk milleti, başta Suriyeliler ve Kürtler olmak üzere on milyonlarca YERLEŞİK YABANCI tarafından sömürülen bir millettir. Çözüm basit: AYRILIK NÜFUS MÜBADELESİ!
Bravo Bahadırhan kardeşim, ellerine sağlık. Her şeyi gözler önüne seren, ders olarak okutulması gereken bir çalışma olmuş. Bu haberde anlayanlar için çok ibretler vardır.
Ne cacık bir ülke