Özel Haber | İstanbul Valiliği, Türk Feminizm Hareketi'nin Eylemine Hiçbir Gerekçe Göstermeden Engel Oldu
Muhammed Âkif'in Özel Haberi | İstanbul Valiliği, Türk Feminizm Hareketi'nin 16 Ekim Pazar günü düzenlemeyi planladığı "İran Rejimi Uzakta Değil" eylemine hiçbir gerekçe göstermeden engel oldu.
İran'ın faşist molla rejiminin dini temelli dayatmacı politikalarına karşı biriken öfke, Mahsa Amini'nin "şerî esaslara uygun şekilde örtünmediği" gerekçesiyle ahlak polisi tarafından gözaltına alınması ve gözaltında şüpheli şekilde hayatını kaybetmesinin ardından ülke genelinde protestolara neden oldu. Rejim güçlerinin şiddetle müdahale ettiği protestolarda pek çok sivil hayatını kaybetti.
Türk Feminizm Hareketi (TFH), İran'daki kadınların özgürlük mücadelesine destek vermek için 16 Ekim Pazar günü Kadıköy'de protesto gösterisi düzenleyeceklerini duyurdu. Fakat protesto gerçekleştirilemedi. Zira İstanbul Valiliği, TFH'nin başvurularını reddetti. Fakat Kürtçü grupların eylemlerine herhangi bir engel çıkarılmamıştı.
2 Ekim Pazar günü Kadıköy'de düzenlenen eylemden bir fotoğraf
"Bölücü Grupların Eylem Yapmasına Müsaade Edilirken..."
TFH'nin sosyal medya hesabından yapılan açıklamada "İstanbul Valiliğine sunduğumuz dilekçe herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin ikinci kez reddedildi. Bölücü grupların İran'daki olaylara yönelik eylem yapmasına müsaade edilirken bizlerin İran'daki ve ülkemizdeki kadınların özgürlüğü için yapacağı açıklama engelleniyor!" denildi.
Türk Feminizm Hareketi'nden TamgaTürk'e Açıklama
Türk Feminizm Hareketi kurucularından Sinem Saka, TamgaTürk'e yaptığı açıklamada İstanbul Valiliği'nin başvurularına verdiği cevapta hiçbir somut neden öne sürülmediğini, yalnızca başvurunun "uygun görülmediğini" ifade etti.
"Herkes, önceden izin almaksızın, bu Kanun hükümlerine göre silahsız ve saldırısız olarak kanunların suç saymadığı belirli amaçlarla toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir."
2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu 3. Maddesi
"İzin Konusunda Israrcı Olmamız Bu Yüzdendi"
Türk vatandaşlarının önceden izin almaksızın eylem yapma hakkı olduğunu çok iyi bildiklerini belirten Saka, "Biz bu eylemi İstanbul'da yaşayan İranlı hemcinslerimizin katılımı ile organize ediyorduk. Hatta onlara özel afişler hazırlandı, yani gerçek manada yan yana olacaktık. Fakat bu insanların ciddi anlamda deport edilme korkusu var. İzin konusunda ısrarcı olmamız bu yüzdendi. Yoksa biz de anayasal hakkımız olduğunu biliyoruz. Fakat işin ucunda İran gibi baskıcı faşist bir devlet varken tek kadının dahi özgürlüğünü riske atamayız" ifadelerini kullandı.
Türk Feminizm Hareketi üyeleri, 8 Mart'ta Taksim'de
Kendilerine verilmeyen iznin Kürtçü gruplara verildiği iddiasına ilişkin "İzinleri var mıydı yok muydu bilmiyorum kimseyi zan altında bırakmak istemem ama evet bir yürüyüş gerçekleştirdiler" diyen Sinem Saka, Mahsa Amini'nin öldürülmesini ve İran'daki kadın meselesini etnik olarak ele almadıklarını vurguladı:
"Cumhuriyetin Kıymetini Bir Kez Daha Anladık"
"Orada kadınlar sadece özgürlük değil âdeta yaşam mücadelesi veriyor. Hadis ve Esra orada bu olaylarda hayatını kaybeden Türk kızları. Ama bizim için Mahsa'nın da Hadis ile Esra'nın da uğruna canlarından oldukları mücadelesi etnik ırklarından öte bir mücadeleydi: yaşam. Türkiye'de bu etnik kimlikleri öne sürerek kutuplaşma yaratıp İran'daki kadınların haklı mücadelesine gölge düşürmeye çalışıyorlar. Biz bunu istemiyoruz. Biz mücadelemizi dünyanın neresinde olursa olsun ataerkil düzen karşısında yer almış her kadının yanında konumlandırıyoruz kendimizi. Öte yandan dediğimiz gibi "İran rejimi uzakta değil!" İranlaşmak, onların yaşadıklarını yaşamak istemiyoruz. Cumhuriyetin ve demokrasinin kıymetini bir kez daha anladık bu süreçte."
Güney Azerbaycanlı Börte Aybüke'nin Sözleri
Daha dün İran'da ilk kadın örgütü kuran kadınlardan biri olan ve bu yüzden hapis yatmış olan Börte Aybüke ile bir yayın yaptıklarını anlatan Saka, "İran'da kadın olmanın ne demek olduğunu biraz olsun anlamak isteyenler lütfen o yayını izlesin. Biz Börte Hanım'ı dinlerken yaşadığı acılar karşısında zaman zaman dişlerimizi sıktık gözlerimiz doldu" dedi.
"Türkiye'min 15 Yılı İran'a Benziyor"
Börte Aybüke'nin yayında "Ne yazık ki canım Türkiyemin son 15 yılı İran'a benziyor. Ben bunu dediğimde arkadaşlar tepki gösteriyor fakat İslam devriminin ilk dönemlerinde İran da böyleydi. Bizim yaşadıklarımızı yaşamanızı asla istemem. Ben Norveç'e geldiğim günü hatırlamak istemiyorum ama şunu diyebilirim ki uzun yıllardır İran'da olmasam bile bavulumda orada yaşadığım acıları şahit olduğum olayları bir kıyafet gibi yanımda taşıyorum. Hâlâ her hafta rüyamda orada hapiste geçirdiğim günleri görüyorum. Orada bir kadın bir erkeğin yarısı ediyor. Umarım sizin gençleriniz değerlerinize sahip çıkar ve siz İran gibi olmazsınız" dediğini belirten Saka, "Bu sözler biz izleyenlerin aklına kazındı. Ona da söz verdiğimiz gibi Türk Feminizm Hareketi olarak gerek İran'daki soydaşlarımızın gerekse hemcinslerimizin Türkiye'deki sesi olacağız" diye konuştu.