Gazeteci Fatih Altaylı, AKP'li İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın Al Jazeera’ye verdiği röportajda, “vatandaşlık satışının” devam ettiğini duyurması üzerine eleştirilerde bulundu.
Türkiye’nin 400 bin dolar karşılığında iki ay içerisinde vatandaşlık vermesine isyan eden Altaylı, kaç kişiye vatandaşlık satılacağının baştan açıklanmasını ve vatandaşlık verilecek kişilerin iyice araştırılması gerektiğini belirtti.
“Vatandaş yaptıklarınızı 2 ay içinde yağmadan mal kaçırır gibi vatandaşlığa almayın, en az 2 sene deneme süresi koyun ki, kıçını koklayarak anlayamadığımız taze vatandaşın ne mal olduğunu iki senede biraz anlayalım” diyen Altaylı, şunları kaydetti:
Çift taraflı sarmal alabildiğine devam ediyor.
Bir yandan kevgire dönmüş sınırlarımızdan, dingonun ahırına dönüştürülmüş vatanımıza Afgan asıllı CIA askerleri doğudan, ne idüğü belirsiz IŞİD artıkları güneyden girip, adı henüz koyulmamış bir işgali gerçekleştirirken, diğer yandan “memleketin tapusu” karşılığı vatandaşlık satışı da devam ediyor.
İçişleri Bakanımız da Al Jazeera’ya verdiği röportajda “vatandaşlık satışının” devam edeceğini duyuruyor.
Şunu biliyoruz ki, dünyanın çeşitli ülkeleri o ülkede yatırım yapma ya da belirli bir değerin üzerinde emlak alma şartına bağlı olarak oturma izni ya da vatandaşlık veriyorlar.
Vatandaşlık verenler arasında Malta ve Portekiz gibi Avrupa ülkeleri de var, bazı küçük ada ülkeleri de.
Bazı Avrupa ülkeleri ise 500 bin dolarlık emlak karşılığı sadece oturma izni veriyorlar.
Ancak bu ülkelerle Türkiye arasında çok net bir farklılık var.
Bunların para karşılığı kaç kişiye vatandaşlık ve kaç kişiye oturma izni vereceği baştan belli.
Mesela bu konuda başarılı bir program yürüten Malta yılda en fazla 400 kişiye vatandaşlık verileceğini ve toplamda 1500 vatandaşlığın yatırım yolu ile kabul edileceğini baştan açıklıyor.
Diğer ülkelerin de de tamamında bu sayı baştan belli.
Ve Türkiye gibi 2 ayda vatandaşlık veren yok. Bizde 400 bin doları bastıran 2 ay sonra vatandaş. Hem de tüm hakları ile.
Ama mesela Malta’da 36 aylık bir süre gerekiyor. Bu süre içinde her türlü güvenlik soruşturması yapılıyor. Bizde ise tüm bunlar hak getire.
Yıllardır “Bari en azından bir deneme süresi olsun” diye yırtınıyoruz ama takan yok. 2 ayda kim olduğunu bilmediğin, araştırmadığın, parasının kaynağını öğrenmediğin, sabıka durumuna bakamadığın on binlerce kişiyi vatandaş yap sonra uluslararası suçlu çıksın, al başına belayı.
Çok bir şey istemiyoruz kardeşim.
İstediğimiz şu.
Kaç kişiye vatandaşlık satmayı planladığınızı baştan açıklayın.
Vatandaşlık verdiklerinizi doğru düzgün araştırın ki, dünyanın itini, kopuğunu, kaçakçısını, insan tacirini, uyuşturucu baronunu vatandaş yapmayalım. Vatandaş yaptıklarınızı 2 ay içinde yağmadan mal kaçırır gibi vatandaşlığa almayın, en az 2 sene deneme süresi koyun ki, kıçını koklayarak anlayamadığımız taze vatandaşın ne mal olduğunu iki senede biraz anlayalım.
Böyle yapmıyorsunuz ve hep birlikte sonuçlarını görüyoruz zaten. Dünyada ne kadar organize suç örgütü var ise, alayının lideri, tetikçisi burada. 400 bin dolara sınırsız vatandaşlık sat sonra o vatandaşların bahçesinde ceset ara.
Tacizcisi, tecavüzcüsü, etek altı fotoğrafçısı, toplu taşıma mastürbasyoncusu da cabası.
Sonra da çık yerlilik, millilik nutukları at.
Salaklar da yesin."
Yazının tamamı için tıklayınız.