I. Dünya Savaşı'ndan mağlubiyetle ayrılan Osmanlı, Mondros Mütarekesi ile fiilen çökmüş, savaş döneminde devleti yöneten Üç Paşalar Enver Paşa, Cemal Paşa ve Talat Paşa ile önde gelen İttihatçılar memleketi terk etmiş ve İstanbul hükümeti, teslimiyetçi gafillerin insafına kalmıştı.
Padişah Halife Vahdettin'in işgalcilere perestiş edercesine teslimiyetçiliği esas alan siyaseti nedeniyle yüz bulan İngilizler, Batı Anadolu'yu Yunanlılara işgal ettirmişti.
Padişah Halife Vahdettin'in işgalcilere perestiş edercesine teslimiyetçiliği esas alan siyaseti nedeniyle yüz bulan İngilizler, Batı Anadolu'yu Yunanlılara işgal ettirmişti.
Türk Milleti, Büyük Türk Başbuğu Atatürk'ün Komutasında
İzmir'in işgal edildiği günlerde Samsun'a hareket etmekte olan Mustafa Kemal Paşa, Anadolu Türklerinin son gayretiyle Ankara'da Türk milletinin iradesini temsil eden Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni topladı. Büyük Millet Meclisi'nin Başkanı ve Türk ordularının Başkomutanı olarak Kurtuluş Savaşı'nı veren Mustafa Kemal Paşa, dünya tarihinin en uzun süren meydan savaşı olarak bilinen Sakarya Savaşı'nda kazanılan zaferin ardından harekete geçirilebilecek tüm kaynakları kullanarak Türk ordusunu donattı.
Kahraman Türk Ordusunun Emsalsiz Zaferi
26 Ağustos günü Afyon'un güneyinden başlatılan Büyük Taarruz'la Yunan ordusunun beli kırıldı. 30 Ağustos'ta Yunan ordusunu Dumlupınar'da meydan muharebesine mecbur eden Türk ordusu, işgalcileri emsalsiz bozguna uğrattı. 30 Ağustos Zaferi'ni takiben Yunan ordusunun peşine düşen Türk ordusu, Yunanlıları 9 Eylül'de İzmir'de denize döktü.
Askeri Zafer, Her Alanda İnkılaplara Dönüştü
Savaşın ardından teslimiyetçi Padişah Halife Vahdettin'in temsil ettiği Saltanat makamına son verildi. Büyük Gazi'nin buyurduğu üzere "Hâkimiyet, saltanat, kuvvetle, kudretle ve zorla alınır. Osmanoğulları, zorla Türk milletinin hâkimiyet ve saltanatına el koymuşlardır. Bu zorbalıklarını altı yüzyıldan beri sürdürmüşlerdir. Şimdi de Türk milleti bu saldırganlara isyan ederek ve artık dur diyerek, hakîmiyet ve saltanatını fiilen kendi eline almış bulunuyor" idi.
Türkiye'nin Tek Hakimi: Milletin Kâbe'si Olan Türkiye Büyük Millet Meclisi
Türk milletinin hakimiyeti yeniden eline almasının ardından Osmanoğulları'nın elindeki Saltanat ve Hilafet'e son verildi. Türkiye'nin tek hakimi olan Türkiye Büyük Millet Meclisi, arka arkaya reformlarla ülkenin katılaşmış haldeki sorunlarını çözmeye girişti. Doğudaki ağalık düzenine, Anadolu'yu saran türlü illetlere karşı mücadele başladı. En büyük mücadele ise Büyük Gazi'nin buyurduğu üzere "cehalet" ile verilecekti.
Cehalet İle Savaş
Cehalet ile savaş asla bitmedi. Osmanlı döneminde de Türk milletini karanlığa hapseden cehalet, genç Cumhuriyet'in en büyük düşmanıydı ve Büyük Atatürk'ün başlattığı o kavga halen sürüyor.
Pedofilinin çocukların açık giyinmesiyle ilgili bir şey olduğunu zanneden gafiller, şeyhlerinin ve tarikat liderlerinin Dünya'yı etrafında döndüren kutuplar olduğunu sanan cahiller ve siyasi önderlerinin tüm dünyaya yön verdiğini sanan afyonkeşler varlıklarını halen sürdürüyor.
Örneğin, AKP'li Afyonkarahisar Belediye Başkanı Mehmet Zeybek, 30 Ağustos Zafer Bayramı vesilesiyle yaptığı konuşmada Büyük Atatürk'ü anmadığı gibi, "Keşke Yunan galip gelseydi" diyen fesli deli Kadir Mısıroğlu'nu anıyor.
Pedofilinin çocukların açık giyinmesiyle ilgili bir şey olduğunu zanneden gafiller, şeyhlerinin ve tarikat liderlerinin Dünya'yı etrafında döndüren kutuplar olduğunu sanan cahiller ve siyasi önderlerinin tüm dünyaya yön verdiğini sanan afyonkeşler varlıklarını halen sürdürüyor.
Örneğin, AKP'li Afyonkarahisar Belediye Başkanı Mehmet Zeybek, 30 Ağustos Zafer Bayramı vesilesiyle yaptığı konuşmada Büyük Atatürk'ü anmadığı gibi, "Keşke Yunan galip gelseydi" diyen fesli deli Kadir Mısıroğlu'nu anıyor.
Ya da bir başka örnekle, eski TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Kurtuluş Savaşı'nda tek kurşun atılmadığını iddia ederek şehirlerin kurtuluşunun kutlanmasına karşı olduğunu açıklıyor.
AKP İstibdadı Baskıyı Artırıyor: Türkiye 100. Yıla İstibdadın Karanlığıyla Gidiyor
Türk Cumhuriyeti 100. yılına AKP istibdadının en karanlık günleriyle ilerliyor. AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 16 Nisan 2017 halkoylaması ve 24 Haziran 2018 seçimleriyle kurduğu tek adam rejimi, her gün bir yenisi ortaya çıkan rüşvet ve yolsuzluk skandallarıyla sarsılıyor.
AKP'yi sarsan siyasi skandallar arka arkaya gelirken hükümet kanadı da bu gündemleri değiştirmek için her türlü hukuksuzluğu göze alıyor. Son olarak organize suç örgütü lideri Sedat Peker, AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Danışmanı Serkan Taranoğlu, Binali Yıldırım'ın Danışmanı Salih Orakçı, eski SPK Başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu, kardeşi AKP Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu ile boşanma aşamasında olduğu eşi Türk Hava Kurumu Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Ünsal Ban'ın WhatsApp yazışmalarını ifşa etti. Sedat Peker'in SPK'daki rüşvet ağını ifşa etmesinin ardından ünlü şarkıcı Gülşen'in aylar önce söylediği sözler sosyal medyada yeniden gündeme getirildi ve Gülşen tutuklanarak gündem değiştirildi.
AKP'yi sarsan siyasi skandallar arka arkaya gelirken hükümet kanadı da bu gündemleri değiştirmek için her türlü hukuksuzluğu göze alıyor. Son olarak organize suç örgütü lideri Sedat Peker, AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Danışmanı Serkan Taranoğlu, Binali Yıldırım'ın Danışmanı Salih Orakçı, eski SPK Başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu, kardeşi AKP Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu ile boşanma aşamasında olduğu eşi Türk Hava Kurumu Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Ünsal Ban'ın WhatsApp yazışmalarını ifşa etti. Sedat Peker'in SPK'daki rüşvet ağını ifşa etmesinin ardından ünlü şarkıcı Gülşen'in aylar önce söylediği sözler sosyal medyada yeniden gündeme getirildi ve Gülşen tutuklanarak gündem değiştirildi.
Skandallar İktidarı
Yani AKP'nin skandalları öyle bir boyuta ulaştı ki gündem değiştirmek amacıyla yapılan hamleler bile başlı başına haftalarca konuşulması gereken skandallar olarak ortaya çıkıyor.
İstibdadın Karanlığı Son Bulacak
AKP istibdadının karanlığı giderek daha koyu hale gelirken Türk milleti de umutlarını 2023'e, Cumhuriyet'in 100. yılına bağladı. AKP'nin MHP ile birlikte kurduğu, vatandaşın canının, malının emniyette olmadığı bu rejim yakında son bulacak.
Ya da Türkiye; Venezuela, Belarus, Rusya ya da Çin gibi bir otoriter dikta altında yönetilen bir ülke olarak 21. yüzyılda Avrupa'nın kaçak göçmen deposu, ucuz mal üreticisi ve gerektiğinde kullanılan bir taşeron askeri güç olma görevini üstlenecek. Türk milletinin itibarı da bugünlerde olduğu gibi ayaklar altına alınmaya devam edecek.
Düvel-i muazzamayı yurdundan kovmayı başaran Türk milleti, bu istibdada da son verecek. Buna inanıyoruz. Bu uğurda çabalıyoruz.
Bu inançla, yüce Türk milletinin 30 Ağustos Zafer Bayramı'nı kutluyor, bu zaferi bizlere armağan eden Büyük Türk Başbuğu Gazi Mareşal Mustafa Kemal Atatürk'ü ve onun aziz silah arkadaşlarını minnetle, hürmetle yad ediyoruz.
Ya da Türkiye; Venezuela, Belarus, Rusya ya da Çin gibi bir otoriter dikta altında yönetilen bir ülke olarak 21. yüzyılda Avrupa'nın kaçak göçmen deposu, ucuz mal üreticisi ve gerektiğinde kullanılan bir taşeron askeri güç olma görevini üstlenecek. Türk milletinin itibarı da bugünlerde olduğu gibi ayaklar altına alınmaya devam edecek.
Düvel-i muazzamayı yurdundan kovmayı başaran Türk milleti, bu istibdada da son verecek. Buna inanıyoruz. Bu uğurda çabalıyoruz.
Bu inançla, yüce Türk milletinin 30 Ağustos Zafer Bayramı'nı kutluyor, bu zaferi bizlere armağan eden Büyük Türk Başbuğu Gazi Mareşal Mustafa Kemal Atatürk'ü ve onun aziz silah arkadaşlarını minnetle, hürmetle yad ediyoruz.