Türkiye genelinde bakıldığında siyaset, bir meslek haline gelmiş, tamamıyla kazanç kapısı ve rant döngüsü olarak görülmeye başlanmış bir safsata haline geldi. Hayatı boyunca salt siyasetçi kimliği ile anılan bunun dışında ise ülkesi için bir katma değer üretmeyen birçok insanın, yaşam alanı sayılabilecek partilerde halka çözüm üretme çabası büyük bir saçmalıktan ibaret. Siyaseti meslek haline getiren, ikinci plana koyulabilecek siyaseti asıl meslek olarak gören ve bundan rant sağlamayı düşünen tüm politik kimliklerin özünde tam bir boşluk, zihin derinsizliği görmek artık çok sıradan bir hale gelmiş durumda. "Bu boşluğa ve zihin derinsizliğine bir de ego eklediğinizde karşımıza felaket bir insan portresi çıkıyor karşımıza."
Bu Portreyi Hatırladınız mı?
"İnsanın kendini bilmesi" diye tabir edebileceğimiz akli melekelerini haiz olma durumu bu insanlarda yoktur. Hatta bu tarzdaki boşluğa derinlemesine dalmış fakat bir o kadar da egoist insanlar gelişim, başarı ve ilerleme açısından da toplumumuzun önündeki bariyerlerdir. Siyasal, sosyal, ekonomik, kültürel, temel alt üst ilişkiler, medya, iş çevreleri, spor portreleri güncel anlamda neredeyse tüm saydıklarımız ya da birkaç özelliğe sahip istisnalar dışında tam bir gerileme ve yozlaşma içinde. Böylesine bir toplumsal yapıdan doğan her şeyin meyvesi ise şüphesiz çirkinlik olacaktır. Kendisini bilme ve danışma meselesi akli yeterlilik işi olmakla birlikte insanlık tarihine baktığımızda en büyük liderler sağlam kadrolardan meydana gelen ekiplerden ve kadrolardan çıkmıştır. "Günümüzde politik isimlerin kaybedişleri istişare eksikliği ve niteliksiz insanların kurduğu yanlış dengelerden oluyor." Ego ise siyasetçi için tam bir imtihan noktasıdır. Siyasetin yerelden genele yürüdüğünü, yerel siyasetçinin halk ile bir bütün olması gerektiğini birçok politik isim gibi biz vatandaşlar da biliyoruz. Fakat baktığınız zaman birçok yerel politik isim daha egoist, daha tatminsiz bir portre ile karşımıza çıkıyor. Örnek vermek gerekirse "bir belediye yöneticisi bir belediye başkanından daha egolu ve tatminsiz olabiliyor, bunu da bariz bir şekilde insanlara göstermekten çekinmeyebiliyor" bu boşluğa birçok insan hayatının bir köşesinde şahit olmuştur. Bu kişi seçimleri ise tamamıyla yukarıda da yazıya döktüğüm gibi, istişare eksikliği ve niteliksiz insanların kurduğu yanlış dengelerden kaynaklı olmaktadır.
Peki Bunları Anımsadınız mı?
Bir de her dönemin adamı ve siyasetin merkezinde olan yada olmaya çalışan kimlikler var. Bulunduğunuz ilde, ilçede yaşı ve cinsiyeti önemsiz olan köhnemiş, eski düşünceli ve ileriyi göremeyen kafalar vardır. Onlar için yaş, süre, gelişim, bilgi, donanım şüphesiz anlam ifade etmiyor. Onlar her dönem siyasetin bir yanında köşe başında duran, kumpaslar kurmayı siyaset sanan, cadı kazanı kaynatan ve akşamı bekleyip restoranlarda "aklı fazla olduğunu sanıp" dağıtan kafalardır. Bunların artık bir köşeye ve hatta siyasetin çöplüğüne atılarak yeni yüz, yeni görüş, yeni düşünce ve geleceği görmeye çalışan, ülkesi için fedakâr gençlere yer verilmelidir. Fikirlerin bağırmak yerine daha iyi bir düşünceyle ezilebileceğini göstermeli, teknoloji çağına ayak uydurulduğunda siyasetin gelecek açısından daha faydalı olabileceğini fark edebilen gençler ile yer değişilmelidir. Siyaset ve siyasetçi artık yenilenmeli; köhne siyasetten, rant siyasetinden, menfaat siyasetinden ve yeni bir zehir olan "ego"dan kurtulunmalıdır…
Eren Doğukan Çölaşan
Risk Analiz Uzmanı
Eren Doğukan Çölaşan
Risk Analiz Uzmanı