Son zamanlarda Türkiye’de çeşitli mecralarda yankı bulan “Transeksüel çocuk olur mu?” konusunu bir psikolojik danışman olarak çeşitli perspektiflerden, siyah veya beyaz demeden gri bir şekilde açıklamaya çalışacağım. Bu yazıda “Transeksüel nedir, kimlere transeksüel denir, queer nedir, psikolojik kuramlarda cinsiyet inşası, çapraz hormon tedavisi nedir ve transseksüel çocuklar var mıdır” konuları üzerine durulmuştur.
Transseksüellik kısaca bireyin, kendisini atanmış cinsiyeti yani dış üreme sistemi özelliklerine bakarak belirlenen cinsiyetine ait hissetmeyerek farklı bir cinsiyet kimliği benimsemesi durumudur. Transseksüellik geçmişten günümüze her toplumda ve medeniyette insanlığın bir parçası olmuştur. Son yapılan tıp tahlillerine göre ise transgenderizmin doğum öncesi yaşanılan birtakım biyolojik unsurlardan kaynaklandığına inanılıyor (PFLAG Transgender Network, 2015).
Transseksüellik kavramına pek aşina olmayanlar tarafından yapılan yaygın bir hata ise transların da eşcinsel olduğu varsayımıdır. Ancak bu yaygın kanı en azından tam olarak doğru değildir. Cinsiyet Disforisi* teşhisi konan ergenlerin yalnızca bir azınlığı kendini “straight” (İngilizcede heteroseksüel anlamına gelen jargon) olarak tanımlıyor. Ancak bununla ne demek istedikleri çok net olmadığından, anlaması da pek kolay değildir. Örneğin, iki X kromozomu ile dünyaya gelen ama şu an kendini erkek olarak tanımlayan bir genç birey, erkeklere ilgi duyduğunu söylerse, bu onu eşcinsel mi yapar? Veya tam aksine, kadınlara ilgi duyuyorsa, bu onu heteroseksüel yapar mı? Trans ergenlerin çoğu her iki soruya da 'evet' diyebilir, ancak bazıları için cinsiyet kimliğini cinsel yönelimden ayırmak zor olabildiği için tüm bunları kapsayan 'queer' terimini tercih edebilirler (Young & Davies-Arai, 2019).
Transseksüellik kısaca bireyin, kendisini atanmış cinsiyeti yani dış üreme sistemi özelliklerine bakarak belirlenen cinsiyetine ait hissetmeyerek farklı bir cinsiyet kimliği benimsemesi durumudur. Transseksüellik geçmişten günümüze her toplumda ve medeniyette insanlığın bir parçası olmuştur. Son yapılan tıp tahlillerine göre ise transgenderizmin doğum öncesi yaşanılan birtakım biyolojik unsurlardan kaynaklandığına inanılıyor (PFLAG Transgender Network, 2015).
Transseksüellik kavramına pek aşina olmayanlar tarafından yapılan yaygın bir hata ise transların da eşcinsel olduğu varsayımıdır. Ancak bu yaygın kanı en azından tam olarak doğru değildir. Cinsiyet Disforisi* teşhisi konan ergenlerin yalnızca bir azınlığı kendini “straight” (İngilizcede heteroseksüel anlamına gelen jargon) olarak tanımlıyor. Ancak bununla ne demek istedikleri çok net olmadığından, anlaması da pek kolay değildir. Örneğin, iki X kromozomu ile dünyaya gelen ama şu an kendini erkek olarak tanımlayan bir genç birey, erkeklere ilgi duyduğunu söylerse, bu onu eşcinsel mi yapar? Veya tam aksine, kadınlara ilgi duyuyorsa, bu onu heteroseksüel yapar mı? Trans ergenlerin çoğu her iki soruya da 'evet' diyebilir, ancak bazıları için cinsiyet kimliğini cinsel yönelimden ayırmak zor olabildiği için tüm bunları kapsayan 'queer' terimini tercih edebilirler (Young & Davies-Arai, 2019).
Queer/Kuir Ne Demektir?
İngilizce bir kelime olan “Queer” sözcüğü eskiden eşcinsel olan insanlara hakaret amaçlı kullanılan, en geniş çerçevede “garip”, “yamuk” ve “tuhaf” gibi anlamlar taşıyan, argoda “ibne” anlamına gelen bir kelimedir. Ancak “Queer” zamanla LGBTQ+ hareketinin bağlamı içinde, kültürel açıdan marjinal cinsellikleri olan bireylerin, bir tepki olarak sahiplendikleri ve olumsuz anlamlarına karşın kendilerini tanımlamaya başladıkları bir sözcük oldu** “Queer’ın günümüz anlamı ise cinsiyet kimliğinin ve cinsel yönelimlerin sabit olmadığı, heteroseksüel veya homoseksüelleri, tüm insanları belirli kimlik tanımları üzerinden genellemenin doğru olmayacağını ifade eden bir tanımdır (Jagose, A., 2015).
Freud’un Psikoseksüel Gelişim Kuramı Ne Söylüyor?
Freud’a göre cinsiyet macerasına insanlar 3 yaşında, fallik dönemle başlar. Fallik dönemle çocuk kendi bedenini tanımaya ve cinsel kimliğini fark etmeye başlar. Çocuk ahlaki değerleri fallik dönemde kazanmaya başlar. Bu nedenle cinsellikle ilgili katı bir tutum takınılmamalıdır. Ayıplama, suçlama ve cezalandırma gibi yollara başvurulmamalıdır. Bu dönemi başarı ile atlatan çocuk cinsel kimliğini kazanacak ve cinsiyet rollerini öğrenmeye başlayacaktır. Fallik dönemin 6 yaşında bitmesiyle, latens dönem başlar. Bu dönemde birey cinsel rolünü edinmeye, egosunu denetim altına almaya ve kişilik gelişimini tamamlamaya yönelir. Bir diğer deyişle bu dönem önceki dönemlerde kazanılan özelliklerin pekiştirilmeye çalışıldığı dönemdir, cinsellik örtülüdür. 12 yaşına gelindiğinde genital döneme geçilerek cinsel dürtülerde artış görülür. Cinsel ilgi kendi bedeni ve ailesi dışındaki bireylere yönelir (Stevenson, D. B.,1996). Freud’a göre birey ancak 18 yaşına geldiğinde cinsel olgunluğa erişmiş olması beklenir. Bu serüven sırasında kız çocukları kamyonlarla, erkek çocuklar oyuncak bebeklerle oynamak isteyebilir. Bazen kızlar elbise giymek istemeyebilir veya tam tersine bazen erkek çocuk elbise giymek isteyebilir. Tüm bunlar bu cinsiyet arayışında yaşanabilecek sağlıklı tepkilerdir. Bu tarz davranışlar çocuğun ne transseksüel olacağı ne de heteroseksüel olacağı anlamına gelir. Çocuklardaki cinsiyet huzursuzluğu farklı şekillerde gelişim gösterebilir. Çocuklukta var olan cinsiyetten hoşnutsuzluk durumunun mutlaka erişkinlikte de süreceği anlamına gelmez. Bu yüzden bu cinsiyet arayışında psikoloğun, ailenin ve okul çevresinin desteği çok önemlidir (Wallace, R., & Russell, H.,2013).
Çocuklara uygun olmayan bir tarzda yapılan belli cinsiyet kalıplarını zorlamak, kendi cinsiyetlerini ifade etmelerine ilişkin gerçekçi olmayan beklentileri içselleştirmelerine yol açabilir. Bu bazı çocukların büyüdüklerinde kendilerini olmadıkları bir cinsiyette 'olmaya' (veya kendileri için uygun olmayan bir cinsiyet kimliği sergilemeye) ve kendilerini daha erkeksi "yapmak" için aşırıya kaçan erkeksi hareketler gerçekleştirmeye çalışacakları anlamına gelebilir (Kennedy, N., & Hellen, M., 2010).
Çocuklara uygun olmayan bir tarzda yapılan belli cinsiyet kalıplarını zorlamak, kendi cinsiyetlerini ifade etmelerine ilişkin gerçekçi olmayan beklentileri içselleştirmelerine yol açabilir. Bu bazı çocukların büyüdüklerinde kendilerini olmadıkları bir cinsiyette 'olmaya' (veya kendileri için uygun olmayan bir cinsiyet kimliği sergilemeye) ve kendilerini daha erkeksi "yapmak" için aşırıya kaçan erkeksi hareketler gerçekleştirmeye çalışacakları anlamına gelebilir (Kennedy, N., & Hellen, M., 2010).
Erikson’ın Psikososyal Gelişim Kuramı Ne Diyor?
Psikoloji alanı için önemli bir isim olan gelişim psikolojisi ve psikanaliz alanlarında çalışma yapmış psikolog Erik Erikson, insanın doğumundan ölümüne kadar 8 farklı evreden geçtiğini savunuyor. Bu kuramın bizi en çok ilgilendiren evresi ise beşinci evredir. Ergenlik dönemini kapsayan bu süreç bireylerde farklı olarak algılanmaktadır. Kimi bireyler bu dönemi oldukça sıkıntılı yaşarken kimi bireyler ise aile ve çevre desteği ile bu dönemi daha kolay atlatabilmektedir. Bu dönem boyunca “Ben kimim?” sorusunu kendisine soran birey kendisi ile ilgili değerlendirmeler yapar ve rollerini sorgular. Çevrenin kendisine yüklediği yeni rolleri, dinsel ve çevresel değerleri algılayarak bir kimlik duygusu geliştirebilir. Eğer bu kimlik duygusunu geliştiremez ve yeni edindiği rollere ilişkin sıkıntı yaşarsa, rol karmaşası yaşayabilir.
Birey hızlı bir fizyolojik ve fiziksel değişme içindeyken aynı zamanda gelecekteki eğitimi, kariyeri hakkında yeni kararlar verme baskısı, daha önce oluşturduğu psikososyal kimliğini gözden geçirmeye zorlar. Ergenlik dönemi, değişme zamanıdır. Yaşamın bu döneminde ergen, kişiliği için bir kimlik geliştirmeye çalışır. Bu dönemde dış görünüm önem kazanır. Görünümüne gösterdiği ilgi benliğin oluşmasına yardımcı olur. Kimliğini arayış çabası içinde kahramanlara, dinî konulara, öğreti ve ideolojilere, karşı cinsten kişilere ilgi duyabilir ve tutkunluk gösterebilir. Kararsızlık ve şaşkınlık, bu dönemdeki gençlerin dayanışma grupları oluşturmasına neden olur. Bu dönemde ergen, çocuklukta öğrenmiş olduğu kurallarla, yetişkinin geliştirmesi gereken değer yargıları arasında bocalar.
Bireyin olumlu bir kimlik duygusu geliştirebilmesinde daha önceki gelişim dönemlerinde kazanmış olduğu kişilik özelliklerinin önemi büyüktür. Bununla birlikte gerek ana babalar ve öğretmenler gerekse gencin çevresindeki diğer önemli gördüğü bireyler, ergenlerin yeni yeni rolleri araştırmalarına izin vermeli. Bu tür yeni rollerin sağlıklı bir biçimde araştırılması ile yaşamlarında daha olumlu yönelimlerle daha olumlu bir kimliğin başarılabileceğini unutmamalıdırlar (Maier, H. W., Piaget, J., Sears, R. R., & Erikson, E. H., 1978).
Birey hızlı bir fizyolojik ve fiziksel değişme içindeyken aynı zamanda gelecekteki eğitimi, kariyeri hakkında yeni kararlar verme baskısı, daha önce oluşturduğu psikososyal kimliğini gözden geçirmeye zorlar. Ergenlik dönemi, değişme zamanıdır. Yaşamın bu döneminde ergen, kişiliği için bir kimlik geliştirmeye çalışır. Bu dönemde dış görünüm önem kazanır. Görünümüne gösterdiği ilgi benliğin oluşmasına yardımcı olur. Kimliğini arayış çabası içinde kahramanlara, dinî konulara, öğreti ve ideolojilere, karşı cinsten kişilere ilgi duyabilir ve tutkunluk gösterebilir. Kararsızlık ve şaşkınlık, bu dönemdeki gençlerin dayanışma grupları oluşturmasına neden olur. Bu dönemde ergen, çocuklukta öğrenmiş olduğu kurallarla, yetişkinin geliştirmesi gereken değer yargıları arasında bocalar.
Bireyin olumlu bir kimlik duygusu geliştirebilmesinde daha önceki gelişim dönemlerinde kazanmış olduğu kişilik özelliklerinin önemi büyüktür. Bununla birlikte gerek ana babalar ve öğretmenler gerekse gencin çevresindeki diğer önemli gördüğü bireyler, ergenlerin yeni yeni rolleri araştırmalarına izin vermeli. Bu tür yeni rollerin sağlıklı bir biçimde araştırılması ile yaşamlarında daha olumlu yönelimlerle daha olumlu bir kimliğin başarılabileceğini unutmamalıdırlar (Maier, H. W., Piaget, J., Sears, R. R., & Erikson, E. H., 1978).
Çocuk İstismarı Tehlikesi Mevcut
Çocukların belli davranış kalıplarına zorlanılması sadece heteroseksüel ebeveynler tarafından değil aynı şekilde transeksüel veya homoseksüel olan çiftlerde de görülmektedir. Daha cinsiyet kavramlarını tamamen ayırt edebilecek yaşta olmayan erkek çocuğuna zorla etek giydirilmeye çalışılması veya makyaj yaptırılması gibi durumlar çocuk istismarı olduğu gibi çocuğu travmatize edici davranışlardır.
Buna ek olarak psikolojik sorunlar yaşayan veya ağır bir ergenlik geçiren bireyin cinsel eğiliminde de kafası karışık olabilir*** ve bu doğrultuda alması gereken bir konuşma kürü kişinin cinsel eğilimini ve kendisini tanımasında büyük derecede yardımcı olabilir.
Amerika’da içki veya sigara almak için dahi 21 yaşına gelmesi beklenen kişilerin 18 yaşına gelmeden önce yapılacak herhangi bir hormon tedavisi, yani cinsiyet değişikliği, hem psikolojik hem de fiziksel olarak insanı son derece etkileyebilmektedir. Bunun yanında, henüz üzerinde yeterince araştırma yapılmamış, gelecekte zararlı etkileri olabilecek ilaçlar ve geriye dönüşü olmayan sakatlıklar bırakabilecek uygulamaların henüz yetişkin olmamış bir bireye "tedavi" olarak sunulması etik olarak da bir tartışma konusudur (Rew, L., Young, C. C., Monge, M., & Bogucka, R., 2021).
Buna ek olarak psikolojik sorunlar yaşayan veya ağır bir ergenlik geçiren bireyin cinsel eğiliminde de kafası karışık olabilir*** ve bu doğrultuda alması gereken bir konuşma kürü kişinin cinsel eğilimini ve kendisini tanımasında büyük derecede yardımcı olabilir.
Amerika’da içki veya sigara almak için dahi 21 yaşına gelmesi beklenen kişilerin 18 yaşına gelmeden önce yapılacak herhangi bir hormon tedavisi, yani cinsiyet değişikliği, hem psikolojik hem de fiziksel olarak insanı son derece etkileyebilmektedir. Bunun yanında, henüz üzerinde yeterince araştırma yapılmamış, gelecekte zararlı etkileri olabilecek ilaçlar ve geriye dönüşü olmayan sakatlıklar bırakabilecek uygulamaların henüz yetişkin olmamış bir bireye "tedavi" olarak sunulması etik olarak da bir tartışma konusudur (Rew, L., Young, C. C., Monge, M., & Bogucka, R., 2021).
Çapraz Hormon Tedavisi
Çapraz hormon tedavisinin ana amacı, bireyin kendini tanımladığı kimliği bedeninde hissetmesidir. Birçok transseksüel erkek virilizasyon için eksojen testosteron tedavisi olurken transseksüel kadınlar ise androjenik etkilerin bastırılmasını arzulayarak sıklıkla dişileştirici eksojen östrojenlerle birlikte anti-androjen tedavisi olurlar (Costa, R., & Colizzi, M., 2016). Ancak halihazırda üzerine yeterli seviyede yapılmış çapraz hormon tedavi araştırmaları olmadığı için biyolojik ve psikolojik zararları üzerine kesin yargılarda bulunmak kolay olmadığı gibi tedavi alan hastalar üzerinde birbirinin tam tersi sonuçlara ulaşmış pek çok makale incelemek de mümkündür (Unger, C. A., 2016). Konu, çapraz hormon tedaviyi olmak isteyen çocuklara geldiğinde ise tıbbi tedaviler için özerk, bağımsız bilgilendirilmiş onamı reşit olmadıkları için veremezler. Pediyatriğin uzun süredir devam eden bu etik ilkesi, kalıcı ve potansiyel olarak pişmanlık duyulabilecek tıbbi kararları önleyerek, genellikle tam olarak gelişmiş bilişsel karar verme kapasitesine sahip olmayan çocukları korumayı amaçlamaktadır. Pediyatrik hastalar ergenlik çağına gelip yetişkinliğe yaklaştıkça, tıbbi karar verme süreçlerine katılımları, kendi değer ve tercihleri bu süreçte artabilir. Ancak yine de bir genç reşit olana kadar, tıbbi karar verme süreci genellikle ebeveynlerinde veya vasilerindir (Abel, B. S., 2014).
Transgender sağlığı bağlamında, insanların çoğu cinsiyet disforisi olan on iki yaşındaki bir çocuğun cinsiyet değiştirme ameliyatına girmesine izin verilmesinden rahatsızlık duyuyor. Bunun sebeplerinden biri de çocuk için çok önemli olan, kalıcı sonuçlar doğuracak bir kararın kapsamını tam olarak anlayamama olasılığının çok yüksek olması. Özellikle de cerrahi olarak cinsiyet değiştirme kararının ergenlik yıllarında dalgalanabilen bir cinsiyet huzursuzluğuna dayanmasının sebep olabileceği; bir diğer deyişle aslında henüz daha cinsiyet rollerini ve kimliğini kafasında oturtacak bilinç düzeyine erişememiş bir bireyin yaşayabileceği pişmanlık, psikolojik ve biyolojik sorunlar yaşama tehlikesinin bulunmasıdır (A.A.P., 1995). Buna ek olarak çapraz hormon tedavisi alan çocuklarda cinsiyet kimliği gelişimi ve çapraz cinsiyet hormon tedavisinin uzun vadeli güvenliği yeteri kadar üzerinde durulmadığı ve araştırılmadığı için güvenliliği üzerine şüpheler bulunmaktadır. (Cohen-Kettenis, 2011).
Transgender sağlığı bağlamında, insanların çoğu cinsiyet disforisi olan on iki yaşındaki bir çocuğun cinsiyet değiştirme ameliyatına girmesine izin verilmesinden rahatsızlık duyuyor. Bunun sebeplerinden biri de çocuk için çok önemli olan, kalıcı sonuçlar doğuracak bir kararın kapsamını tam olarak anlayamama olasılığının çok yüksek olması. Özellikle de cerrahi olarak cinsiyet değiştirme kararının ergenlik yıllarında dalgalanabilen bir cinsiyet huzursuzluğuna dayanmasının sebep olabileceği; bir diğer deyişle aslında henüz daha cinsiyet rollerini ve kimliğini kafasında oturtacak bilinç düzeyine erişememiş bir bireyin yaşayabileceği pişmanlık, psikolojik ve biyolojik sorunlar yaşama tehlikesinin bulunmasıdır (A.A.P., 1995). Buna ek olarak çapraz hormon tedavisi alan çocuklarda cinsiyet kimliği gelişimi ve çapraz cinsiyet hormon tedavisinin uzun vadeli güvenliği yeteri kadar üzerinde durulmadığı ve araştırılmadığı için güvenliliği üzerine şüpheler bulunmaktadır. (Cohen-Kettenis, 2011).
Sonuç: Trans Çocuklar Var (Mıdır?)
Yukarıda da belirtildiği gibi insan, çocukluktan yetişkinliğine birçok aşamadan ve gelişim süreçlerinden geçen biricik bir canlıdır. Her bireyin aşamaları geçirme ve yaşama şekilleri kendine has olur. Bu süreçlerde birey kendindeki her bir şeyi tek tek sorgular ve kendini binevi yeniden inşaa etme sürecine girer. Bu yeniden inşaa sürecinde bireyin risk alma eğilimi yüksektir ve birçok marjinal değişikliklere açıktır. Kıyafetten siyasi ideolojisine, konuşma tarzından cinsel kimliğine kadar aklınıza gelebilecek her şey çocukluktan yetişkinliğe kadar belirsizlikler ve denemeler içeren bir süreçtir. Birey bu süreçte aslında yaşayarak deneme yanılma yoluyla kendisini en çok rahat ettirdiğini düşündüğü kişiliği oluşturmaya çalışır. Bu süreçte ebeveynlerin desteği çok önemlidir. Bireyin agresif ve dalgalı psikolojisinin yanında aynı zamanda tutarsız ve birbiriyle çelişen davranış veya düşünce kalıplarını uygulaması veya inanması olabilir. Ebeveynler her ne olursa olsun çocuğuna karşı koşulsuz kabullenici olmalı ve bireyin bu sürecine anlayış göstermeli. Aynı zamanda transeksüel olduğunu düşünen bir çocuğa da aile herhangi bir zorlamada veya imada bulunmamalıdır. Ebeveynler, bireyin kendini anlamlandırmasında ve tanımasında yardımcı olacak bir psikolog desteğinden de asla çekinmemelidir. Reşit olmayan bireyler bu süreçte kendilerini çeşitli kimliklerde veya eğilimlerde hissedebilirler ama bu yetişkinlikteki kadar durağan ve kalıcı olmadığı, akışkan olduğu için yetişkinliği beklemeden atılacak herhangi bir adım veya yapıştırılacak herhangi bir etiket bireyin psikolojik sağlığını etkileyebilir. Ergen veya çocuk bireye karşı yapılacak herhangi bir cinsel eğilim dikte etme veya cinsiyet atama bireyin hem öz saygınlık hem de öz benlik oluşumunda olumsuz sonuçlar doğurabilir. Bu durum reşit olmayan bireyin transeksüel olduğu düşünüldüğünde dahi o hassasiyetle yaklaşılması gerektiğinin unutulmaması açısından da önemlidir. Süreç içerisinde henüz tamamen belli bir cinsel eğilimi veya cinsiyet kimliği oturmamış, bir bakıma cinsiyetsiz olan, bireyi herhangi bir kimliğe itmek sadece bireysel açıdan değil, aynı zamanda bireyleri etiketleyici olan belli bir cinsiyet kimliği veya cinsel eğilim bilince ulaşmış gösterici söylemlere dönüşebileceğinden toplumsal açıdan da tehlikelidir. Bir diğer bakıma Trans çocuklar vardır/yoktur demenin, bireyin trans olduğunu/olmadığını bilecek bilinç düzeyine ve doğal olarak bu cinsel farkındalığa eriştiği anlamına çıkmaktadır. Bundan dolayı da ortaya şu anlam çıkar: Cinsel farkındalığa erişmiş bir birey, istediği bir birey ile yine istediği şekilde bir ilişki yaşamakta özgürdür ve kısıtlanamaz. Bu söylem ise hem “Küçüğün rızası vardı” diyen pedofilcileri meşrulaştırıcı hem de Türkiye gibi bir ülkede çocuk evliliklerini haklayıcı bir üsluba dönüşmeye müsait olduğundan sakıncalıdır. Bugün nasıl ki Türkiye’de birtakım mürtecilerin, küçük yaştaki kız çocuklarını zorla türban takmasına, hür iradeleri dışında pedagojik açıdan olumsuz etkiler yaratan cemaat yurtlarında kalmalarına müsamaha gösterilmiyorsa, yine aynı şekilde reşit olmamış bireylerin ne olursa olsun herhangi bir cinsel eğilim veya cinsel kimlik atanmasına ve yine bu tarz eğilim ve kimlikleri temsilen kutlanılan günlere götürülmesi de tasvip edilmemelidir…
*Çocuk, ergen ve yetişkinlerde görülebilen bir bozukluk olan cinsiyet disforisi (CD), doğumda belirlenmiş olan biyolojik cinsiyet ile bireyin yaşadığı/dışa vurduğu cinsiyet kimliği arasındaki uyuşmazlıktan kaynaklanır.
**Anlamayanlar için örnek vermek gerekirse Osmanlı zamanında İberya Galiçyalıların Barbaros Hayrettin Paşa’ya destek vermesinin ardından komşu kentli Vigorluların, Galiçyalılara hakaret amaçlı Los Turcos demeleri ve beklenenin aksine Galiçyalıların bu lakabı benimsemeleri ve hala kullanmaları veya Gezi Parkı Direnişi’ndeki insanların çapulcu sıfatını benimsemeleri buna birer örneklerdir.
***Her cinsel eğiliminde kafası karışık olan bireyin psikolojik sorunu olduğu anlamı taşımamaktadır.
*Çocuk, ergen ve yetişkinlerde görülebilen bir bozukluk olan cinsiyet disforisi (CD), doğumda belirlenmiş olan biyolojik cinsiyet ile bireyin yaşadığı/dışa vurduğu cinsiyet kimliği arasındaki uyuşmazlıktan kaynaklanır.
**Anlamayanlar için örnek vermek gerekirse Osmanlı zamanında İberya Galiçyalıların Barbaros Hayrettin Paşa’ya destek vermesinin ardından komşu kentli Vigorluların, Galiçyalılara hakaret amaçlı Los Turcos demeleri ve beklenenin aksine Galiçyalıların bu lakabı benimsemeleri ve hala kullanmaları veya Gezi Parkı Direnişi’ndeki insanların çapulcu sıfatını benimsemeleri buna birer örneklerdir.
***Her cinsel eğiliminde kafası karışık olan bireyin psikolojik sorunu olduğu anlamı taşımamaktadır.
Referanslar
Abel, B. S. (2014). Hormone treatment of children and adolescents with gender dysphoria: An ethical analysis. Hastings Center Report, 44(s4), S23-S27.
Cohen-Kettenis, P. T., Schagen, S. E., Steensma, T. D., de Vries, A. L., & Delemarre-van de Waal, H. A. (2011). Puberty suppression in a gender-dysphoric adolescent: a 22-year follow-up. Archives of sexual behavior, 40(4), 843-847.
Costa, R., & Colizzi, M. (2016). The effect of cross-sex hormonal treatment on gender dysphoria individuals’ mental health: a systematic review. Neuropsychiatric Disease and Treatment, 12, 1953.
Informed consent, parental permission, and assent in pediatric practice. Committee on Bioethics, American Academy of Pediatrics. (1995). Pediatrics, 95(2), 314–317.
Jagose, A. (2015). Queer Teori Bir Giris. Nota Bene Yayinlari.
Kennedy, N., & Hellen, M. (2010). Transgender children: More than a theoretical challenge. Graduate Journal of Social Science, 7(2).
Maier, H. W., Piaget, J., Sears, R. R., & Erikson, E. H. (1978). Three theories of child development.
PFLAG transgender network. (2015). Our Trans Children.
Rew, L., Young, C. C., Monge, M., & Bogucka, R. (2021). Puberty blockers for transgender and gender diverse youth—a critical review of the literature. Child and Adolescent Mental Health, 26(1), 3-14.
Stevenson, D. B. (1996). Freud’s psychosexual stages of development. Brown University. Web: http://www. victorianweb. org/science/freud/develop. html adresinden, 10, 2011.
Unger, C. A. (2016). Hormone therapy for transgender patients. Translational andrology and urology, 5(6), 877.
Wallace, R., & Russell, H. (2013). Attachment and shame in gender-nonconforming children and their families: Toward a theoretical framework for evaluating clinical interventions. International Journal of Transgenderism, 14(3), 113-126.
Young, T., & Davies-Arai, S. (2019). Transgender Children: A discussion. Civitas.
Cohen-Kettenis, P. T., Schagen, S. E., Steensma, T. D., de Vries, A. L., & Delemarre-van de Waal, H. A. (2011). Puberty suppression in a gender-dysphoric adolescent: a 22-year follow-up. Archives of sexual behavior, 40(4), 843-847.
Costa, R., & Colizzi, M. (2016). The effect of cross-sex hormonal treatment on gender dysphoria individuals’ mental health: a systematic review. Neuropsychiatric Disease and Treatment, 12, 1953.
Informed consent, parental permission, and assent in pediatric practice. Committee on Bioethics, American Academy of Pediatrics. (1995). Pediatrics, 95(2), 314–317.
Jagose, A. (2015). Queer Teori Bir Giris. Nota Bene Yayinlari.
Kennedy, N., & Hellen, M. (2010). Transgender children: More than a theoretical challenge. Graduate Journal of Social Science, 7(2).
Maier, H. W., Piaget, J., Sears, R. R., & Erikson, E. H. (1978). Three theories of child development.
PFLAG transgender network. (2015). Our Trans Children.
Rew, L., Young, C. C., Monge, M., & Bogucka, R. (2021). Puberty blockers for transgender and gender diverse youth—a critical review of the literature. Child and Adolescent Mental Health, 26(1), 3-14.
Stevenson, D. B. (1996). Freud’s psychosexual stages of development. Brown University. Web: http://www. victorianweb. org/science/freud/develop. html adresinden, 10, 2011.
Unger, C. A. (2016). Hormone therapy for transgender patients. Translational andrology and urology, 5(6), 877.
Wallace, R., & Russell, H. (2013). Attachment and shame in gender-nonconforming children and their families: Toward a theoretical framework for evaluating clinical interventions. International Journal of Transgenderism, 14(3), 113-126.
Young, T., & Davies-Arai, S. (2019). Transgender Children: A discussion. Civitas.
Ben de transeksüel bir doktor adayıyım ve gerçekten yazınızı çok beğendim Umarım çocukları katagorize etmeyi bırakırız
Yazı boyunca gayet sağlıklı cümleler kursanız da bu konuda bu şekilde açık görüşlü konuşan birinin, yazının sonunda trans bireyleri psikolojik olarak sağlıksız görmesi pek hoşuma gitmedi çünkü bu bir durum hastalık değil.
Cesur yazınız için teşekkürler. Kendini seküler olarak tanımlayan insanlar bile bu konuda oldukça bağnaz ve bilimden uzak olabiliyor.
Bir solukta okudum.