Yeni bir düzen kurmak ne kadar da zor değil mi? Evet, bizler hayatımızdaki şartlara baktığımızda o kadar zor ve yorucu geliyor ki, sanki dünyayı yeni baştan ben kuruyorum veya kuracağım hissiyatına kapılıyoruz. Aslında yeni bir düzen kurmak ve bu düzene ayak uydurmak, uyum sağlamak büyük devletler ve yöneticiler için çok basit fakat iyi bir düşünce ve akılcı davranışla basitleşiyor. Yakın geleceğe baktığınızda o kadar düzen değişti ki, gerek toplum gerekse yönetim açısından fark etmeden birçok duruma farkında olmadan uyum sağladık. Birçok olaya şahitlik ettik, gördük, duyduk hatta konuşup tartıştık ve zamanla alışarak unuttuk ya da unutturulduk.
Devletler Düzen Değiştirirken Gündemi de Değiştirir
Unutturulan birçok olayı belki hatırlatacağım sizlere ama bu bilgiler düzen değişiminde büyük rol oynuyor bence, belki okuyunca sizler için de öyle olacak. Hatırlar mısınız bilmiyorum, 16 Ocak 2010 yılında dönemin ve iktidarın bakanı Beşir Atalay, 'Çözüm Süreci' doğrultusunda hazırlanan ve 4 ayrı mekanizmadan oluşan "İnsan Hakları Paketi"nin başlıklarını açıkladı. Buna göre; cezaevlerinde Kürtçe görüşme yapılabilecek, özel kanallar Kürtçe yayın yapabilecek, Yaşayan Diller Enstitüsü kurulacaktı. O dönemlerde çözüm sürecinin adımlarından biri atılmış ve paketler açıklanmaya başlamış, barış adı altında yeni bir değişime gidilmişti. 'Kürt halkını' benimsediğini ve sahiplendiğini gösteren iktidarın gelecek seçimde oy artırma stratejisi idi ve nitekim öyle de oldu. 2011 yılı, 12 Haziran’da yapılan Genel Seçimi AK Parti 49,8 gibi büyük bir oran ile kazandı. Seçim bitti, yine çok uzun bir zaman geçmeden sürtüşmeler başladı ve aynı senenin sonbaharında 19 Ekim’de Hakkari Çukurca’da terör örgütünün saldırısında 24 askerimizi şehadete uğurladık. Herkes Çözüm Sürecine karşı bu dönemlerde muhalif konuşmalar ve bu sürece karşı söylemler yaparken üzerinden çok geçmeden birkaç ay içinde eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, terör örgütü yöneticisi olmak ve darbeye teşebbüs suçundan tutuklanarak Ergenekon Davasına dahil edilerek yargılanmıştı. Bu zamandan sonra ortalama 7 veya 8 ay sonra Çözüm Süreci kapsamında BDP heyeti ilk kez İmralı'da Abdullah Öcalan'la görüştü. Batman Milletvekili Ayla Akat ile Mardin Bağımsız Milletvekili Ahmet Türk’ün İmralı ziyareti öncesinde MİT Müsteşarı Hakan Fidan da PKK lideriyle görüşmüştü. Birçok olaydan sonra Çözüm Sürecine karşı serzenişler ve söylemler yumuşamış ve herkes bu duruma alışmış durumdaydı, tepki gösteren de ilk gün olduğu kadar tepkili değildi. Yani birçok olayı üst üste yaşarken başlıkta da belirttiğim gibi "Devletler Düzen Değiştirirken Gündemi de Değiştirir‘’ sözünü de bu şekilde yaşadık.
Yeni Düzende Değişen Toplum
Dünyadaki neredeyse birçok ülkede devletler düzeni değiştirirken gündemi değiştirir bunun yakın tarih örneklerinden yukarıda bahsettik, daha doğrusu yaşadık ve gördük. Bir ülkede büyük konularda ve büyük gündem değişiyorsa bilin ki, düzen de değişiyor ve yeni bir düzen kuruluyor, yeni bir gelecek inşa ediliyor, halk buna yavaş yavaş alıştırılıyor ve sessizleştiriliyor demektir. Ülkemize baktığınızda iktidarın son 10 yılında birçok büyük gündem değişti, birçok düzen değişti, farkındaysanız toplum değişti. Güven, sadakat, sevgi, birlik ve beraberlik toplumda hak ettiği yerini kaybetti. Bununla birlikte mafya olarak tabir ettiğimiz kişilerin açıkladığı birçok olaydan sonra sadece insana değil, devlete olan güven, sadakat de bitti ve yerini hayal kırıklığına, üzüntüye, şaşkınlığa bıraktı. Artık insanlar ne kadar araştırsa da sorgulasa da dünya genelinde halklar bilinçsizce, farkında olmadan bu değişen yeni düzene alıştırılıyor ve hazırlanıyor; zamanla toplum yeni düzene alışıyor, değişiyor, farklı ve yeni bir hal alıyor. Keşke sadece araştırmakla kalmasak; geçmişi, eski düzeni hatırlasak, ülkemize zarar verecek yeni düzene bu kadar sessiz kalmasak, eleştirebilsek, konuşabilsek...
Eren Doğukan ÇÖLAŞAN
Risk Analiz Uzmanı