Günümüz çağında ülke olarak sanata pek yatkın olmasak bile birçok zaman stratejik anlamda farkında olarak ya da olmadan çeşitli sanat veya sanatlar izliyoruz. "Bu sanatın son zamanlarda en göze çarpanı ise zamlar ile birlikte gelen soygun sanatı." Öyle ki çoğu zaman ülkemizde üretimsel anlamda birçok zam gelirken zaten azalmış olan üretim, tükenme sendromuna yaklaşmış ve bitme noktasına gelmiş durumda. Üretim maliyetleri artmış, üretici üretmekten kaçınır hale gelmiş, dolayısı ile zamlar birbiriyle yarışır duruma geldi. Üretici zarar etmemek için direnirken, girişimciler ve satıcılar ise günü kurtarıp batmamak için direniyor. Öyle bir noktaya geldi ki herkes ayakta durmak ve hayatını idame ettirebilmek için mücadele ediyor.
Pek haksız da sayılmazlar. Baksanıza Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2021 yılı enflasyonunu yüzde 36, bağımsız enflasyon uzmanlar kurulu olan Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) ise yüzde 82 olduğunu açıklıyor. Millet sokakta, alışverişte bunu açık bir şekilde hissederken zamlı faturalar ile resmen "enflasyonun S400’den daha hızlı fırladığını" iliklerine kadar hisseder hale geldi. Evlerin mutfaklarında ocaklar sönerken, ısınma devri bitti, donma tehlikesi safhasına geçildi. Gün geçtikçe ampuller bir bir sönerken, günlerce elektrikler kesilirken gaz lambası dönemine geçildi. Bu müthiş değişimlerden sonra devleti yönetenlere güven azalırken, vatandaş ise tarım gibi bitme noktasına geldi.
Pek haksız da sayılmazlar. Baksanıza Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2021 yılı enflasyonunu yüzde 36, bağımsız enflasyon uzmanlar kurulu olan Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) ise yüzde 82 olduğunu açıklıyor. Millet sokakta, alışverişte bunu açık bir şekilde hissederken zamlı faturalar ile resmen "enflasyonun S400’den daha hızlı fırladığını" iliklerine kadar hisseder hale geldi. Evlerin mutfaklarında ocaklar sönerken, ısınma devri bitti, donma tehlikesi safhasına geçildi. Gün geçtikçe ampuller bir bir sönerken, günlerce elektrikler kesilirken gaz lambası dönemine geçildi. Bu müthiş değişimlerden sonra devleti yönetenlere güven azalırken, vatandaş ise tarım gibi bitme noktasına geldi.
Peki, Bu Durumda Ne Yapılabilir?
İktidar yanlışlarından ders alıp, sil baştan bir düzen yapamayacağına göre; düşük faiz, yüksek kur ve rekor enflasyon sarmalından çıkış için tek yol görünüyor. Yüksek enflasyonun toplumsal çürümeyi ve tükenmeyi hızlandıracağı gerçeğinden hareketle, tüm muhalefetin, iktidarı erken seçime zorlayabilmek için miting maratonu gibi demokratik etkinlikler düzenlemesi, yıpranan devlet kurumlarının restorasyonu konusunda halka güvence vermesi, halk ile bilgi ve tecrübelerini paylaşması, çoğu zaman halka kulak açması gerekiyor. Halk sesine kulak verecek, dertlerini derdi görecek, çözüm için halktan daha hızlı hareket edecek, koltuklardan sahaya inecek, egolarını köşeye itecek, her zaman yanı başında destek olabilecek bir yönetim anlayışı istiyor. Pek tabii en doğru hakları da budur.