Seçimler, demokrasinin önemli yapı taşlarından biridir ve halkın iradesinin temsilciler aracılığıyla ifade edilmesi önemlidir. Türkiye gibi ülkelerde, seçim süreçlerinin şeffaf, adil ve denetimli olması, demokratik sistemin güçlenmesine ve halkın siyasi yapıya olan güveninin devamlılığına katkı sağlar. Bu kapsamda, Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) sandık sonuçları ve tutanak verilerini anlık olarak paylaşmaması, Türkiye'deki seçim süreçlerinde şeffaflık ve erişilebilirlik konusunda bir sorun teşkil etmektedir. Halihazırda, siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşları sandık başında yer alarak veri toplamaya çalışmaktadır; fakat YSK gibi onlar da tüm verileri açık ve anlık olarak yayınlamamaktadır. Bu durum, seçim süreçlerinin şeffaflığına, açıklığına ve halkın bilgiye erişimine engel oluşturabilmektedir.
YSK'nın açıkveri.ysk.gov.tr adresinde önemli bir açık veri çalışması yürüttüğünün farkındayım. Oy ve Ötesi, Türkiye Gönüllüleri gibi sivil toplum kuruluşlarının da bu konuda ciddi katkılar sunduğu görülmektedir. Ancak; ne YSK, ne de bu sivil oluşumlar, verilerini gerçek zamanlı olarak yayınlamamaktadır. Zaten bu kurumların yayınlanan verileri de birbiriyle uyuşmamaktadır. Bazılarından tutanak verilerini alabilirken bazılarından da sadece ilçe ve il verilerini alabiliyoruz. Bu noktada, farklı veri kaynaklarını bir araya getirip canlı olarak sunabilecek bir platform devreye girebilir ve bu sayede birçok alanda fayda sağlanabileceği düşünüyorum.
Canlı veri yayınlanması, seçim sürecinin şeffaflığını artıracaktır. Bu, seçmenlerin güvenini sağlamak için çok önemlidir. YSK'nın, siyasetçilerin ve sivil toplumun gerçek zamanlı verilere erişimi sayesinde, seçim sürecinin dürüst ve adil olduğunu düşünme ihtimali daha yüksektir. Ayrıca, bu durum siyasi partiler ve STK'lar arasında güvensizliğe, manipülasyon ve hile iddialarına da neden olabiliyor.
Türkiye'de birçok veri bilimcisi ve bilgisayar mühendisi, verileri işlemek ve anlamlandırmak adına çeşitli çalışmalar yapmaya gönüllü olmaktadır. Ancak ellerinde gerekli veriler ve saha çalışması yapacak imkanlarının olmaması nedeniyle sonuç elde edilememektedir. Eğer verilere canlı olarak ulaşabilseydiler, neler yapılabilirdi? Bu durumda, önemli birkaç çalışma alanı mevcuttur. Bunlardan en önemlisi, anomali tespiti (anomaly detection) olarak görülmektedir.
Örnek olarak, 14 Mayıs seçimlerinde bazı tutanaklarda oy sayıları yazılırken kaydırma yapıldığı ve itirazlar ile bunun düzeltilmesinin sağlandığını gördük. İnsan gözünün göremediği ve o sandıktan halkın iradesinin sonuçlara yansımadığı da oldukça olasıdır. Eğer açık veriyi anlık olarak paylaşan ve bunun üzerinde anomali tespiti yapan algoritmalar kullanılabilseydi, bu durum çok hızlı bir şekilde tespit edilerek önlem alınabilirdi. Aşağıda bir okulda yer alan tüm sandıkların oy dağılımlarını görüyoruz. Bu sandıkların aynı okulda bulunduğunu bildiğimizden, aynı eğilimde olacaklarını ve böylece açık şekilde A ve C partisinin oylarının birbirinin yerine yazılmış olduğunu görebilmekteyiz.
Bu örnekte veri görselleştirmesi sayesinde anomaliyi rahatlıkla tespit edebildik. Elbette algoritmalar, bundan çok daha detaylı analizler yapabilir ve çok daha hızlı çalışabilir. Bu anlık analizler sayesinde, bu tür hataların önüne geçebiliriz. Ayrıca, verinin kontrolü sürecinde de çeşitli faydalar sağlanabilir. Özellikle optik karakter tanıma (OCR) teknolojileri ile tutanaklarda sayısallaştırılan verinin doğru olup olmadığını çeşitli yazılımlarla kontrol etmek mümkün olacaktır. Tutanaklarla sayısal verinin canlı olarak paylaşılması sayesinde, sayısallaştırılan verinin doğru olup olmadığını tutanaklardaki veri ile karşılaştırarak görebiliriz. Tabii ki, bunu tüm veri toplayan kurumlar da yapabilir; fakat verinin açık olarak paylaşılması sayesinde, birçok farklı kişi farklı teknolojiler kullanarak sağlama yapabilir ve yanlışlık olduğunda itiraz mekanizmalarının harekete geçirilmesini sağlayabilir.
Bu tür bir veri paylaşımının veri paylaşan sistemler üzerinde ekstra yük getireceğinin de farkındayım. Ancak bu durum, veri paylaşım sistemine abonelik veya ücret uygulamasıyla çözülebilir. YSK açısından bu pek olası olmasa da, diğer sivil kurumlar verileri paylaştıkları kişilerden ücret talep ederek bunu kendi çalışmaları için kaynak olarak kullanabilirler.
Çeşitli gerekçelerle (örneğin güvenlik, manipülasyon riski, teknik zorluklar, vb.), YSK ve diğer aktörler bu verileri açık ve anlık şekilde yayınlama yoluna gitmemişlerdir. Bu durum, seçim süreçlerinin şeffaflık ve güvenilirliğini zedelemektedir.
Son olarak, canlı veri yayınlanması, seçim süreçlerinin demokratikleştirilmesine önemli bir katkı sağlar. Seçim sürecinin şeffaflığı ve erişilebilirliği, demokrasinin daha güçlü ve yaşayan bir yapıya dönüşmesi için önemlidir. Canlı veri yayınlanması ile seçim süreçlerinin demokratik düzeyi artırılabilir, böylece Türkiye'de yaşayan insanların demokrasiye olan inancı ve bağlılığı güçlenecektir.