Bu makale, Ukraynalı gazeteci Nataliya Gumenyuk tarafından The Guardian'da kaleme alınmıştır.
Çeviri: Muhammed Âkif
Bu fotoğraftaki adamlardan birinin Kharkiv'deki dehşetten kaçmasına yardım ettim. Diğer adam? Bunu asla bilemeyebilirim
(Leonid Andriyovych [72], Kharkiv'de bir bodrumda. Fotoğraf: Nataliya Gumenyuk.)
İşgalin başlamasının üzerinden sadece üç hafta geçmiş, fakat savaş sanki bir ömür sürmüş gibiydi. Yorgun ve bunalmış haldeydik. Mart'ın ortasına kadar Rusya sınırına yaklaşık 40 kilometre mesafede bulunan Kharkiv şehri, yaşadığım şehir olan Kiev'den ulaşılamaz gibi görünüyordu. Ukraynalılar bu yeni hayata alışmaya çalışıyorlardı. Oteller ve dükkanlar sürekli bombardıman altında normal şekilde herhangi bir hizmet veremez hale geldi. Benzin istasyonlarının açık olup olmadığından emin değildik. Fakat Ukrayna'nın yaklaşık 2 milyon insanın yaşadığı en büyük 2. şehri, uzak durulamayacak kadar mühimdi ve beni ağırlayabilecek yakın arkadaşlarım vardı. Ben de yola çıktım.
"Kharkiv Bombalanıyor"
24 Şubat günü sabah erken saatlerde en büyük korkumuz doğrulanmış, arkadaşlarım "Kharkiv bombalanıyor" demişti. Ocak ayında, savaştan önce onların yanına giderek şehirdeki havayı haber yapmış ve şehrin merkezindeki eski bir evin en üst katındaki yeni satın aldıkları daireyi ziyaret etmiştim. Kharkiv, Ukrayna'da kent merkezi bombalanan ilk şehirdi. Mart ayında evleri hâlâ ayakta kalmasına rağmen sokağın bir kısmının roketlerle yıkıldığını görmek yürek içler acısıydı.
Kiev'den fotoğrafçı bir arkadaşımla birlikte ayrıldım. 2014 Maidan Devrimi sırasında birlikte çalışmıştık. Daha sonra önde gelen bir magazin dergisinde iş buldu ancak Rus işgalinden sonra cephedeki işine döndü. Ekipteki üçüncü kişi, 2016'da Suriye'de, Halep kuşatmasının gidişatını haber yaparken tanıştığım Polonyalı bir televizyon muhabiriydi. Daha önce yabancı ülkelerdeki çatışmaları haber yaptım fakat bunun kendi ülkemde yaşanıyor olması beni hâlâ rahatsız ediyor.
Bir Kharkiv Banliyösünde
13 Mart'ta Kharkiv'in en çok zarar gören banliyösüne, kuzey Saltivka'ya gittik. Ruslar 1,5 kilometreden daha az mesafedeydi ve yüksek beton gökdelenler son gerçek sınırı oluşturuyordu. Sıcaklık —18 santigrat derece civarındaydı ve sürekli patlamalar yaşanıyordu. Bu yüzden önce askerlerle birlikte bir bodrum katında bekledik. Birkaç gün önce bulunduğum güney Mikolayiv bölgesinden gelmişlerdi. Gönüllüler değil, düzenli silahlı kuvvetlerin mensuplarıydılar.
"Burada ne için savaşıyorsunuz?" diye sorduğumda en yaşlısı "Karım ve çocuklarım" dedi ve "Ukrayna'da kaldılar" diye devam etti:
"Neden kaçacaklarmış? Burası bizim yurdumuz."
Dorin adlı bir başka askerin güneyde yaşayan bir karısı ve iki oğlu vardı. Kayınbiraderi de savaşıyordu. "Neden iki bıçağın var?" diye sorduğumuzda hiç ironi yapmaksızın "Biri domuz yağı, diğeri soğan için" dedi. Bu sıradan bir Ukrayna yemeğidir. Takımıyla birlikte, bombardımandan yüksek bir sesle gülüştük.
"Evimde Ölmeyi Yeğlerim"
Gönüllüler kuzey Saltivka'dan mümkün olduğu kadar çok insanı tahliye etmeye çalışmıştı fakat her zaman "Evimde ölmeyi yeğlerim" diyen birkaç ihtiyar olur. Kapılardan birinin yanında yaşlı bir adamın durduğunu görünce neden kaldığını sordum.
18 gün boyunca elektriksiz kaldığını anlatarak "Gitmek istiyorum" dedi. Fakat nasıl gideceğini bilmiyordu. Tahliyesine yardım etmeye karar verdik. Bize denk gelmesi tam bir tesadüftü, zira o sırada hâlâ elektriği olan tek bodrum katındaki dairede biraz su kaynatmaya gidiyordu. Pencereleri Rus birliklerine bakan, yakınlardaki bir binanın 9. katında yaşıyordu. Adı Leonid Andriyovych'ti ve 72 yaşındaydı.
Kharkiv'den Poltava'ya
Ekibimizin hazırlanması biraz zaman aldı, bu yüzden bodrumda biraz daha kaldık ve sonra sizin de gördüğünüz Leonid ve bir askerin fotoğrafını çektim. Çoğu 30'lu yaşlarında olan silah arkadaşlarıyla kıyaslandığında genç kalıyordu, 21 yaşındaydı. Notlarıma göre adı Roman'dı. Savaştan önce profesyonel sporcuydu. Diğerleri sürekli ailelerinden bahsetmesine rağmen o sessiz kaldı. Leonid Andriyovych'i insani yardım merkezi olarak hizmet veren tren istasyonuna getirdik, buradan kızkardeşinin yaşadığı Kharkiv'in batısındaki bölgesel bir başkent olan Poltava'ya giden trene bindi. Akşam olduğunda kızkardeşiyle birlikte çoktan sıcak bir yemek yemişti.
Üç ayın ardından bölgeye geri döndüm. Kharkiv çevresindeki birkaç köy kurtarıldı ve Rus birlikleri püskürtüldü. Böylece kuzey Saltivka siviller için yeniden erişilebilir hale geldi. Bazı bölge sakinleri evlerini kontrol etmek için geri döndü. Bölge çok büyük hasar görmüştü. Leonid Andriyovych'in dairesini görmeye çalıştım. Tamamen yanmıştı. O zamana kadar birçok yıkılmış ev görmüştüm fakat bir an için bile olsa içinde bulunduğun bir evin yıkıldığını görmek gerçekten farklı hissettiriyor.
Artık Tüm Kharkiv Kurtarıldı
Bu ikinci ziyaretimizden birkaç hafta sonra fotoğrafçı arkadaşım paraşütçü eğitimi aldığı Ukrayna ordusuna katıldı. Donbass'taki en zorlu savaşlarda yer aldı, İzyum'u kurtaranlar arasındaydı, Liman'ın kurtarıldığı çatışmalarda ve Luhansk'taki oldukça zorlu çatışmalarda yakın silah arkadaşlarını kaybetti. Onun başından geçenlerle mukayese edildiğinde Mart ayındaki kuzey Saltivka hiç de tehlikeli görünmüyor.
Şu an tüm Kharkiv bölgesi kurtarıldı. Fakat Rusya'ya yakınlığı, sakinlerini tetikte olduğu anlamına geliyor. Şehir düzenli ve korkunç bombardımana ve elektrik kesintisine alıştı. Şehrin takma adı "betonarme"dir: Kharkiv, komünist dönemden kalma çelik ve beton mimarisiyle bilinir. Bu sevgi sözcüğü, Kharkiv halkının gücünü ve dayanıklılığını simgeler hale geldi. Tişörtlere ve benzeri hediyelik eşyalara basıldı. Ne kadar çok şey vurulursa, biz onları daha güçlü hissediyoruz. Kharkiv'deki arkadaşlarımdan bazıları Kiev'e taşındı, geri kalanı şehri savunmak ve ihtiyacı olanlara bakmak için kaldı.
Kiev'deki Durum
Başkent, ülkenin en güçlü hava savunmasının bulunduğu yer olduğu için Kiev büyük ölçüde hâlâ daha güvenli bir yer olmaya devam ediyor. Ekim ayından beri başkentte başta elektrik santralleri olmak üzere ktrik altyapıyı hedef alan hava saldırılarına da alışmaya başladık. Bu kış, düzenli olarak akan su, elektrik ya da ısıtma imkanlarımızın olmadığı günler geçirebiliriz. Fakat aynı zamanda durumları dayanılmaz bir hal almadıkça insanların evlerinde neden kalmak istediklerini de hakikaten anlıyorum.
Leonid Andriyovych ile iletişime geçtim. Hâlen Poltava'da kızkardeşinin yanında kalıyor. "Mumlarla romantik bir akşam yemeği yiyoruz" diye espri yapıyor. Biz ayrıldığımızdan beri Kharkiv'e dönmemiş fakat komşuları, dokuz katlı apartman bloğunun tamamen çöktüğünü haber vermiş. Onu unutmadığım için bana teşekkür etti. "Önemli değil" dedim.
Kendisinden haber alabildiğim için memnunum. Savaşın ilk günlerinde tanıştığımız askerler için aynı şeyi yapamayacağım için üzgünüm. Notlarımda sadece isimleri var. Ayrıca askerlerin telefon numaralarını daha sonra arama düşüncesinden korktuğum için yazmaya cesaret edemediğimi de itiraf etmeliyim. Bazen ne olduğunu öğrenmemeyi yeğliyorum.
Nataliya Gumenyuk
Çeviri: Muhammed Âkif