Bugün bu yazıyı kaleme almamda son zamanlarda yaşanılan hadiselerden mütevellit yapılan menfi propagandalara Türk halkının ve ekseriyetle kendini Türk milliyetçisi olarak nitelendirilenlerin kanıyor olması vesile olmuştur. Maksadım okurun biraz da olsa Filistin hakkındaki gerçekleri öğrenebilmesidir. Neden Filistin’i desteklemememiz gerektiğini anlatmak istediğim argümanlarımı sonuna kadar okumalarını dilerim. Bu yazdıklarıma karşı ikna olmayanların veya yanlış düşündüğümü söyleyenlerin de karşı argümanlarını duymak isterim. Belki de siz haklısınızdır, ben değilimdir. Hiçbir zaman her söylediğim sözümün arkasından tamamen duramam, fikirlerim hep aynı ölçüde kalamayabilir. Eğer hep aynı düşünüyorsam ben sabit fikirli biriyim, kendimi geliştirmiyorum demektir. Hülasa bu yazı beşe ayrılacaktır:
1) Filistin ve Asala İlişkisi,
2) Filistin ve PKK İlişkisi,
3) Filistin’in Doğu Türkistan’a Bakış Açısı,
4) Filistin’in Kıbrıs’a Bakış Açısı,
5) Filistin’in Karabağ’a, Azerbaycan’a ve Ermenistan’a Bakış Açısı
1) Filistin ve ASALA İlişkisi
Başta kısaca ASALA’dan bahsetmek gerekirse aslında Lozan Barış Antlaşması ile birlikte Türkiye Cumhuriyeti 19. yüzyılın sonlarından itibaren başına bela olan Ermeni sorununu hukuki olarak çözmüştü. Politik anlamda da herhangi bir yaptırımla karşılaşmamıştı. Ermeni sorunu da Türkiye açısından böylelikle kısmen bitmişti. Daha sonra 1960'lı yıllara geldiğimizde başka ülkelerde yaşayan Ermeni gruplar, Türkiye'ye karşıt kampanyalar başlattılar. Böylelikle de 1960'lı yıllarda Ermeni sorunu yeniden baş göstermeye, Avrupa'da da cereyan etmeye başladı.
1970'li yıllardaysa tam olarak bir Ermeni terörüne dönüştü. ASALA Terör örgütünün ismi normalde İngilizcedir ve anlamını ‘‘Armenian Secret For The Liberation Of Armenia’’ kelimesinden yani Ermenistan gizli ordusu anlamından almaktadır. ASALA’nın kuruluşunun üzerinden 33 sene geçmesine rağmen kuruluşu hakkında hala kesin bilgiler bulunmamaktadır. Ancak, ASALA terör örgütünün kurulumu sırasında liderliğini Filistinli Hıristiyan George Habbaş yapmıştır. Bunun yanında PFLP (Filistin’in Kurtuluşu İçin Halkçı Cephe)’sinden büyük ölçüde lojistik ve eğitim desteği almışlardır. Ayrıca, Lübnan asıllı Agop Agopyan, Filistin Kurtuluş Örgütleri’nin elemanı olarak da tanınmış ve Mücahit ismini taşımıştır.
Habbaş’a bağlı olan Filistinli teröristler Yaser Arafat’ın liderliğindeki Al Fatah (El Fetih) ve Suriye Askeri İstihbarat Örgütü’nün denetimindeki El Saika teröristleri ile birlikte eğitim almışlardır. Teröristlerin, 1970’li yıllarda, Kırım’da Simferepol (Sivastopol) Rus Askeri Akademisi’nde eğitildikleri, teorik eğitimlerinin ise, Sovyet İstihbarat Örgütü (KGB) ve Sovyet Askeri İstihbarat Örgütü (GRU) tarafından Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Moskova Ofisi Temsilcisi Hikmet Abu Zaid gözetiminde verildiği bilinmektedir. Bu bilgiler anımsandığında, Habbaş’ın kuruluş aşamasında ASALA’ya desteğinin, daha doğrusu Moskova – Şam ekseni üzerinden Habbaş’a verdirilen desteğin yaşamsal önemi daha iyi anlaşılacaktır.
Kanlı eylemlerine devam eden ASALA daha sonra 1979 yılında Paris’te düzenlenen Ermeni Konferansı’nda Fransa’daki Ermeni teröristlerle irtibata geçerek, örgüte yeni militanlar kazanmıştır. Ancak, 1982 yılında İsrail’in Lübnan’ı işgal etmesi üzerine kuruluşundan bu yana destekçisi olan Filistinlilerle birlikte Lübnan’ı terk etmek zorunda kalmış ve örgüt Ermeni nüfusunun yaşadığı İran ile Yunanistan’a geçmiştir.
1979 yılında İsrail'in Filistin'i bombalarla vurduğu zaman da Agop Agopyan yine Filistin’de bulunuyordu.
Son olarak 7 Ağustos 1982 tarihinde ASALA tarafından Türkiye'de yapılan ilk ölümlü eylem olan Esenboğa Havalimanı saldırısı da Filistinli teröristler tarafından büyük bir destek görmüştür.
Kısaca ASALA terör örgütü dünyanın farklı bölgelerinde ve Filistin Kurtuluş Örgütünün de büyük destekleriyle terör eylemleri yaparak ve genelde Türkiye’nin yurt dışındaki diplomatlarını katlederek ismini tanıtmış bir terör örgütüdür. ASALA terör örgütü 1975-1995 yılları arasında dünyanın çoğu yerinde terör eylemleri gerçekleştirmiş ve bu eylemleri büyük çoğunluğu Türkiye’de yapmıştır.
ASALA terör örgütü 1975-1995 yılları arasında yaptığı eylemler zamanı lojistik ve askeri militan desteğini Suriye devleti ve Filistin Halk Kurtuluş Cephesi isimli FHKC örgütünden aldığı resmî belgelerle bilinmektedir. Örgüt 1980 yılında 51 eylem, 1981 yılında ise 53 terör eylemi gerçekleştirmiştir. ABD istihbarat teşkilatı CIA’nın resmî belgelerinde 1975-1983 yılları arasında toplam 203 eylem yapıldığı belirtilmektedir.
2) Filistin ve PKK İlişkisi
İki Marksist terör örgütü olan ASALA ve PKK ilişkisinin temelleri birlikte siyasi ve askeri eğitim gördükleri Filistin kamplarında başlamıştır. 1979 yılında Lübnan’ın Sidon şehrinde ASALA ile PKK Türkiye Cumhuriyeti’ni faşist olarak ilan etmiş ve Ermeni ve Kürt halkları adına ortak bir eylem kararı aldıklarını açıklamışlardır.
İlk PKK’lılar ise 1979 yılında gruplar halinde Suriye üzerinden Lübnan’a geçtiler. 1979 Eylül ayında Suriye’ye geçen A. Öcalan, eğitilen militanları eylemlerde bulunmak üzere Türkiye’ye göndermeye başladı. Militanlarını Filistin Demokratik Kurtuluş Cephesi (FDKC)’inde eğiten PKK, bu tarihlerde Mardin civarlarında KUK (Kürdistan Ulusal Kurtuluşçuları) ile kıyasıya bir hakimiyet savaşına başladı.
Filistinli “Navaf Havetma’nın gerillaları” adlı örgüt ile PKK ise 1980’li yılların başlarında Suriye’nin Bekaa vadisinde ortak bir kamp inşa etmişler ve bu kampta eğitim almışlardır. ASALA terör örgütü üyelerinin de zaman zaman bu kampta eğitim aldıklarını daha önce belirtmişimdir. Filistinlilerin Suriye’yi terke zorlanmasından sonra kamp PKK yönetimine geçmiş, 1992 yılında kapatılana dek PKK kırsal gerilla eğitimini burada almıştır.
3) Filistin’in Doğu Türkistan’a Bakış Açısı
20.07.2020 akşamı Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile telefonda görüştü. (Yapılan konuşma içeriğinin orijinali referanslar kısmında bulunmaktadır.)
“Çin ve Filistin'in her zaman karşılıklı güven duyduklarının ve birbirlerinin temel çıkarları ve temel endişeleri ile ilgili konularda birbirlerini sıkı bir şekilde desteklediklerinin altını çizdi. COVID-19'un başlangıcından bu yana Çin, Filistin'e çok sayıda tıbbi malzeme ve bir tıbbi ekip gönderdi, Çinli ve Filistinli tıp uzmanları arasında video konferanslar düzenledi ve Filistinli mültecilere virüsle mücadelede yardım sağladı…
… Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Filistin'in Çin'i COVID-19'la mücadeledeki büyük başarıdan ötürü taktir ettiğini söyledi. Filistin, Çin'e virüsle mücadelede zamanında ve değerli destek ve yardım sağladığı, Filistin sorununda adaleti ve adaleti desteklediği ve Filistin halkının meşru hak ve çıkarlarını koruduğu için teşekkür ettiğini bilirdi. Çin'in Filistin halkının en güvenilir dostu olduğunu defalarca kanıtladığını belirtti. Filistin’in de Çin'in yanında sağlam bir şekilde durmaya devam edeceğini ve Çin'in Hong Kong, Sincan (Doğu Türkistan) ve Çin'in temel çıkarlarını ilgilendiren diğer konulardaki adil konumunu kararlılıkla desteklemeye devam edeceğini, Filistin, Çin'in Filistin sorununda adil bir şekilde çözüme kavuşturulmasında daha önemli bir rol oynamasını dört gözle beklediğini belirtti.”
Anlayacağınız üzere Filistin devleti Doğu Türkistan’da yaşanılan sistematik soykırımlara, Uygurların kendi lisanlarında konuşmasının yasaklatılmasına, camilerin birer birer yıkılıp kimisininse pavyonlara eğlence mekanlarına çevrilmesine, Uygur kadınlarının zorla Çinli erkeklerle evlendirilmesine sadece sessiz kalmıyor. Aynı zamanda sonuna kadar da desteklediğini ve her zaman Çin’in yanında olacağını ve güvendiklerini belirtiyor.
4) Filistin’in Kıbrıs’a Bakış Açısı
09.07.2009’da Cumhuriyette yayımlanan bu haber aynı zamanda tüm Türk basınında yankı bulmuş olup NTV, CNN Türk, Hürriyet ve Sabah’tan da minik bir Google aramasıyla ulaşabilirsiniz.
“Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'la görüşmesinden sonra yaptığı açıklamada, Filistin'in Rum halkının ''mücadelesine'' verdiği destekten ve Rum yönetiminin tezlerini İslam Konferansı Teşkilatı'nda (İKT) gündeme getirmesinden dolayı Mahmud Abbas'a teşekkür etti…
…Başpiskopos Hrisostomos da görüşmede Filistinlerin en yakın zamanda kendi devletini kurulmaları dilediğinde bulunduğunu söyledi. Kıbrıs Rum Ortodoks Kilisesi'nin Filistinlere destek vermeye hazır olduğunu ifade eden Başpiskopos Hrisosotomos, ''Filistin ve Kıbrıslı Rumların ortak mücadele verdiğini'' savundu. Abbas, dün geldiği Güney Kıbrıs'taki temaslarını tamamladı.”
Okuduğunuz üzere Filistin, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni tanımayan devletler arasında olmasının yanında aynı zamanda Kıbrıs konusundaki gerçekleri bilmesine ve 1963-1974 yılları arasında Kıbrıslı Türklerin soykırıma uğradıklarının bilincinde olmasına rağmen Türk kesimine karşı Rumlara destek verdiğini, Güney Kıbrıs Rum Yönetiminin tezlerini de savunduğunu belirtiyor ve bundan dolayı da Güney Kıbrıs lideri Dimitris Hristofyas’tan tebrik görüyor.
5) Filistin’in Karabağ’a, Azerbaycan’a ve Ermenistan’a Bakış Açısı
21.01.2016’daki Ermeni Haber Ajansı’nın aktardığı habere göre:
“Filistin Cumhurbaşkanı Mahmud Abbas, eski Ermeni takvimine göre 18 Ocak'ta kutlanan Noel Yortusuna katıldı. Massis Post haber sitesinin bildirdiğine göre Bethlehem'deki kilisede yapılan törenden sonra konuşan Abbas, Ermenilerin ve diğer Hıristiyanların “bu toprakların tuzu” olduklarını ve bu toprağı asla terk etmeyeceklerini dile getirdi.
Abbas, Ermenilerin başta olduğu üzere Hıristiyanlardan kurtulmak isteyenlere yerlerinde sakin durmayı tavsiye etti. Abbas “Ermeniler Kudüs'te, Ramalla'da ve Bethlehem'de hep var olmuşlar. Buradan onların gitmelerini isteyenler, kendi gitsinler” şeklinde konuştu.
Abbas, Filistin halkının içinde bulunduğu vahim durumu soykırım yıllarındaki Ermenilerin durumuna benzetti. Filistin Cumhurbaşkanı Ermeni mevkidaşı Serj Sarkisyan'ı Filisein'e davet ettiğini bildirerek, Sarkisyan'ın davetini kabul edeceğini ümit ettiğini söyledi.”
Ermenistan’da yayın yapan Jamanak gazetesi, Filistin’in Ermeni asıllı Londra Büyükelçisi Manuel Asassian’ın Vostok yayınına verdiği röportajında;
“Mahmud Abbas Filistin ve Ermenistan arasındaki ilişkilerin daha iyi sağlanması yönünde kendisine özel bir görev verdiğini açıkladı”
sözlerine yer vermiş ancak Erivan’da Filistin Devletine ait diplomatik bir misyon henüz açılmamıştır.
Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas’ın sosyal paylaşım sitelerinde yer alan;
“Büyük Ermenistan’ı görmek arzusundayım. İnanıyorum ki, Ermenistan bu savaşı zaferle bitirip Azerbaycan’ı tamamen işgal edecek”
sözleri günümüze değin halen daha yalanlanmamış ve tekzip edilmemiştir.
Son olarak Filistin’in efsanevi lideri Yaser Arafat’ın sözleri “Tarihteki Ermeni katliamının bir benzerinin bir daha yaşanmasına izin vermeyeceğiz. Ermeniler başaramadı, ancak biz onların düştüğü hataya düşmeyeceğiz. ... Filistin de bir Türk sorunudur” diyerek Türkiye’yi suçlamıştır.
Anlaşıldığı üzere Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas 18 Ocak 2016 tarihinde Beytül Lahim’daki (Bethlehem) Ermeni kilisesinde yapılan Ermeni Noel Yortusuna katılmış ve tören sonrası yaptığı konuşmada Filistin halkının içinde bulunduğu durumun “sözde Ermeni soykırımı”na benzediğini dile getirmiş ve Azerbaycan’ın Karabağ bölgesinde yer alan Hocalı kasabasında yaşanan katliamın sorumlusu olan Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyanı da Filistin’e davet etmekten çekinmemiştir.
Sonuç
Elimden geldiğince ve fazla detaya girmeden sadece Filistin’in kuruluşundan itibaren yaptıklarından yola çıkarak Türkiye’ye karşı takındıkları tavrı size edindiğim bilgiler ışığında derleyerek aktarmaya çalıştım. Fark ettiyseniz Türkiye’nin Mavi Marmara faciası veya Davos krizinde “one minute, one minute” deyip olayın ardından Erdoğan’ın tepkisinin İsrail halkı ve Şimon Peres'e değil, söz hakkı vermeyen moderatöre olduğunu söylemesinden de bahsetmedim. Türkiye-İsrail ilişkilerini yazacak kadar bilgi birikimini zaten kendimde görmüyorum. Direkt olarak da Filistin ve Türkiye ilişkilerini de dahil ederek bu yazıyı daha fazla uzatmak da istemedim. Yıllardır Filistin’i karşılık gütmeden desteklediğimiz hepimizin artık malumudur. Bizim kuruluşundan beri desteklediğimiz bu devletten bir kez olsun karşılık görmek bir kenara, bize karşı olan terör örgütlerini desteklemiş ve siyasi arenada sürekli bize karşı olmuştur. Yazıda katmasam da Türkiye'nin terör tehdidini ortadan kaldırmak için 2019’da Suriye'nin kuzeyine başlattığı operasyonda dahi bizi Arap birliği ile birlikte kınayan bir ülkeden bahsediyoruz. Peki biz bu ülkeyi Türk milleti ve Türk devleti olarak niçin destekliyoruz?
E. Haktan Altın
Referanslar:
İşeri, R., & Başak, C. (2008). Türkiye'de etnik terör: ASALA ve PKK örneği. Atılım Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. http://politikadergisi.com/sites/default/files/kutuphane/turkiyede_etnik_teror_asala_ve_pkk_ornegi__0.pdf
Abdurrahmanlı, E. ASALA Terör Örgütü Nasıl Ortaya Çıktı ve Terör Faaliyetlerinin Amacı. International Journal Of Social Science, 2(1), 60-73. https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/684200
Metz, H. C. (1995, January). Turkey: A country study. LIBRARY OF CONGRESS WASHINGTON DC FEDERAL RESEARCH DIV.
Sullivan, C. (2011, August 2). Armenian Secret Army for the Liberation of Armenia. Encyclopedia Britannica. https://www.britannica.com/topic/Armenian-Secret-Army-for-the-Liberation-of-Armenia
President Xi Jinping Speaks with Palestinian President Mahmoud Abbas on the Phone 2020/07/20 https://www.fmprc.gov.cn/mfa_eng/wjb_663304/zzjg_663340/xybfs_663590/xwlb_663592/t1799495.shtml
Cowburn, A. (2017). Theresa May says she will celebrate the centenary of Balfour declaration with ‘pride’. London: Independent Newspaper. 25 October 2017. Retrieved from; http://www.independent.co.uk/news/uk/politics/theresa-may-balfour-declaration-pride-israel-palestine-benjamin-netanyahu-a8019941.html
Ermeni Haber Ajansı (EHA). (2016). Mahmud Abbas: Ermeniler bu toprakların tuzudur. Yerevan: Ermeni Haber Ajansı. 21 Ock 2016. EH ermenihaber.am 2015 https://www.ermenihaber.am/tr/news/2016/01/21/Mahmud-Abbas-Ermeniler/74406
Cyprus PIO (CYPIO). (2009) . Turkey not satisfied about Mahmoud Abbas recent statements on Cyprus. Nicosia: Cyprus Public Information Organization. 13 July 2009, Turkish Press and Other Media No. 129/09 11-13.07.09 http://www.hri.org/news/cyprus/tcpr/2009/09-07-13.tcpr.html#03
Arab League Condemns Turkey’s Syria Incursion, Calls for UN Action https://www.voanews.com/middle-east/arab-league-condemns-turkeys-syria-incursion-calls-un-action
Untitled - eArsiv@Anadolu Anadolu Üniversitesi https://earsiv.anadolu.edu.tr › bitstream › handle PDF yazan: K Yakut · 2019 — Aynı dönemde,. Lübnan'daki Filistinli varlığı giderek artmaya başladı. Yine 1960'lı yıllarda; Türkiye'de sol hareketlerin güç kazanmasıyla beraber, sosyalist ... BU tez birkaç gün öncesine kadar aktifken birden kaldırılmış.Tezin konusu filistin kamlarında eğitilen PKK militanlarıydı...Çok enterasan