1910-1918 yılları arasında Osmanlı ve Almanya hükumetleri arasında yapılan anlaşmayla Alman fabrikalarında çalışmak ve teknik, mesleki alanda istihdam edilmek üzere yaklaşık 10 bin gencin Almanya'ya gönderildiği bilinmekte olup bunlarla ilgili herhangi bir belge bulunmadığı bilinmektedir. Tabii ki bizim kayıtlarımıza geçmemiş fakat başta Almanya ve Avusturya olmak üzere soyadı Türk olarak anılan, onlarca insanın olduğu bilinmektedir. Bu Türklerin Viyana bozgunundan sonra orada esir olmuş veya o topraklara yerleşmiş Türkler olarak bilinmektedir. Almanya, Dortmund yakınlarında Werl kasabasına bağlı Sönnern köyünde Türk gümrüğü dedikleri ve iki Osmanlı askerinin sınır çizdiği, o sınırdan geçenlerden gümrük vergisi aldığı söylenmekte olup o meydanın adı şimdi bile Türk Platz (Türk meydanı) olarak bilinmektedir. Yine Stuttgart civarında Türkheim (Türk köyü) vardır ve bu kasabanın asırlar önce gelen Türklerin kurduğu köy olduğu bilinmektedir. Yine Belçika ve Avusturya'da buna benzer asırlar önce buralara gelip yerleşen Türklerin izleri bulunmaktadır. 18. yüzyılın başlarında Prusya kralının askeri eğitim ve bilinmeyen sebeplerle Almanya'ya getirip burada kalan 20 süvarinin buraya yerleştikleri belgelenmiş, halihazırda Almanlaşmış Türk olarak torunları yaşamaktadır. "Bunlar tarihe kayıp nesiller olarak geçmiştir." Tabii ki göç, Türk kültüründe acı çağrışımlar yapan bir sözcüktür. Göç edenler yaşadığı yeri terk etmek zorunda kalmanın acısı ve gurbette kendilerini ispat etme duygusu, onlara acı çağrışımlar yapmıştır. Almanya şu anda gurbet olmaktan çıkmış, genç nesiller için adeta ikinci vatan olmuştur... Almanya'da doğup Almanya'da büyüyüp halihazırda Alman ordusunda askerlik yapan yüzlerce Türk genci bulunmaktadır. Kaybolan bir Türk nesli var mıdır? Evet! Vardır, hem de binlerce kaybolmuş nesil vardır... Sebepleri çoktur, sebeplerin en büyüğü gurbete gönderip ilgilenmeyen Türk devletine aittir. Avrupa'da yaşayan insanları sadece döviz gönderen (altın yumurtlayan tavuk) gibi gören zihniyetin zararı olmuştur. Almanya; Türkleri hayatın içinde daha iyi tanısa da göçün kendi kültürlerine ve geleneklerine renk kattığının farkındadır... Türkler yaşadığı topluma değer kattığının Almanlar kadar farkında değildir. Geçmişte en zor işlerde çalışarak Alman iş gücüne katkı sağlayan Türkler, saygı ile anılırken, işsizlik hortladığı zaman "Türkler Dışarı" sloganı da atılmaktadır. Almanya'ya 21 Temmuz 1971'de 500.000'inci işçi ayak bastığında resmî törenlerle karşılanmış ve o gün bazı eyaletlerde hala Türk işçilerin geliş günü olarak törenler yapılmaktadır.
Habib Yalçın