Avrupa’daki Türklerin göçünün 60. yılını yaşıyoruz..
Yani Avrupa’da Türkler, tam 60 yıldır var.
Tabii ki bu yazdığım başlığın TÜRK devleti kendi içerisinde mutlaka muhasebesini yapmaktadır. Yapmadılarsa bile yapma mecburiyetleri vardır.
Tabii ki!
Covid 19 salgınının aşısını bulanların yıllar önce Almanya’ya çalışmaya giden bir Türk’ün çocuğunun olması, bu konuları daha yakından incelememizin gerekliliğine inanıyorum..
Tıpkı Amerika’da yaşayan, yine bu milletin öz evladı olan Aziz Sancar’ın Nobel ödülü almasının her mana da milletimize kattığı değerlerden bahsetmek gerekiyor.
5 milyonluk bir nüfus, bir İsrail kadar ve dile kolay 60 yıl yaşanmışlıklar var.
Bu işin neye kime ne kadar faydası oldu, onun öz eleştirisini Batılılar yapıyorlar...
Örneğin misafir işçilerimizin bize sunduğu imkanlar diye bir sürü belgeseller yaptılar.
Avrupa’da hayatın içinde her yerde milletimize ait mutlaka bir şey bulabilirsiniz..
Hiç unutmam Almanya-İsviçre sınırında Konstanz diye bir üniversite şehri var, oradan sınırı geçerken son dükkan bir Türk dönercisiydi.
Yani Bulgaristan’dan çıktığınız an, İngiltere’ye kadar Türk izi çok rahat görebilirsiniz.
Belgrad otoyolunun en önemli kavşağında, Türk yemekleri satan bir lokanta, Viyana'da işportacılık yapan bir Türk bulabilirsiniz.
Tıpkı pizzanın memleketi Napoli'de ,Türk pizzacı bulabileceğiniz gibi.
Londra’nın en işlek caddesinde Türk kebapçısı, Stockholm’da belediye fen işleri sorumlusu bir Türk’ü, Almanya’da Braunschweig'da belediye başkanı bir Türk bulabilirsiniz.
Alman meclisinde milletvekili Türk bulabileceğiniz gibi..
Köln sokaklarında ressamlık yapan bir Tokatlı Türk’ü de bulabilirsiniz.
Avrupa’ya çalışıp para kazanıp hemen geri ülkesine dönecek insanların çocukları bırakın geri dönmeyi, yaşadığı ülkenin her şeyine ortak olmuştur.
Anavatana faydaları sayfalarca yazsak bitmez fakat anavatanlarını yönetenler onlara sadece döviz gözü ile baktığı için hiçbir organizasyon yapmamıştır.
Avrupa’daki Türkler ne yaptılarsa kendi çabaları ile yapmıştır ve bugün geldikleri nokta küçümsenmeyecek kadar önemlidir.
Türkiye’de özellikle kırsal kesimde yaşayan insanlarımızdan her hanede, mutlaka yabancı ülkede yaşayan bir fert bulabilirsiniz..
En büyük katkıları da zaten yıllarca kendi aile fertlerine ve yaşadığı beldelere olmuştur.
Tabii bunun hesabını yapmadım fakat bir bankanın Türkiye’de en çok mevduat hesabının olduğu ilçelerimizden birinin Konya-Kulu ilçesi olduğunu ve bu bankanın Kulu ilçesine neler bağışladığını biliyorum.
İşin maddi katkılarını yıllardır biliyoruz; bu küçük ilçelere yapılan maddi desteğin ilçelerin çehresini nasıl değiştirdiğini biliyoruz.
Türkiye dışına iş gücü olarak giden insanların ülkemize katkıları asla sadece maddi anlamda değildir ve manevi bir de güçtür.
1974 Kıbrıs çıkarmasında..
Ülkemizin terörle mücadelesinde..
Türkiye’nin kötü günlerinde, çok katkıları olmuştur..
Bütün bunları yapan insanlar özel yetiştirilmiş insanlar değil, sıradan insanlardır ve Türk lobisini kendiliğinden oluşturmuşlardır.
Türkiye’nin ihracatının %44’ü Avrupa Birliği ülkelerinedir ve büyük bir kısmı özellikle gıda bölümü oralarda yaşayan Türklere yöneliktir.
Evet!.
Avrupa’daki Türklerin anavatanlarına sağladığı katkıların sadece bir kısmını yazmaya çalıştım ve yaşadığı ülkelere olan katkıları da gelecek yazılarda yazmaya çalışacağım.
Habib Yalçın